Kamuoyunda tartışmalara yol açan GDO’lu ürünlerle ilgili düzenlemeleri öngören Biyogüvenlik kanun tasarısı, TBMM genel kurulunda kabul edildi. Edildi edilmesine de halk olarak genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili yeterli bilgiye sahip miyiz?

Yaptığımız araştırmalarda yeterli halk olarak yeterli bilgiye sahip olmadığımız anlaşılmaktadır.

Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi ya da kendi doğasında bulunmayan bir karakter kazandırmasıyla yeni bir canlı organizma elde edilmesi anlamına gelir.

 GDO’nun kullanıldığı tarım alanları genellikle tek bir tarım ürününün kullanıldığı tarım alanları

olduğu için zamanla verim büyük ölçüde azalmaktadır. Buna en canlı örnek GDO’lu tohumlara evet imzasını ilk atan ülkeler arasında bulunan Arjantin’dir. Sözde, haşerelere dayanıklı soya tohumları, Arjantin’de köylülerin daha fazla tarım ilacı kullanmalarına sebep olmuş, sürekli artan toksinlik büyük çapta bakteri çeşidini ortadan kaldırmış, bakteriler olmayınca çürümeyen soya bitkileri ekosistemi olumsuz yönde etkileyerek sürekli yeni ekilme alanlarının açılmasına neden olmuştur. Neredeyse 26.000 kilometrekare ekilmeye elverişli olan ziyan edilmiş. 150.000 küçük çiftçi ailesi topraklarından sürülmüştür.

Gdo’lu üretimleri destekleyen çok uluslu şirketlerin öne sürdüğü en büyük neden, daha fazla ürün veren ekim alanları yaratarak dünya açlığına çare bulmaktır. Oysa GDO’lu tohumların büyük vaatlerle satılmasından itibaren özellikle gelişmekte olan ülkelerde süratle bitki çeşitliliğinde azalmalar ve gıda yetersizlikleri görülmeye başlamıştır. Dev Biyoteknoloji şirketleri gözlerini biz ve bizler gibi gelişmekte olan diğer ülkelerin tarım bitkilerinin tohumlarına dikmişlerdir. Çünkü ülkemizde var olan 11.000 bitki türü, bütün Avrupa kıtasındaki bitki türü sayısına neredeyse eşittir.

Değerli halkımız, mazisi 40 yılı geçmeyen genetik teknolojisinin testleri ile yaratılan bu yeni protein türlerinin canlılara ve insanlara zarar vermeyeceğini ummak yüzyılın en büyük hatasıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak; çevreyi ve doğayı tehdit eden ürünlerin yerine, çevre dostu ürünlerin üretilmesinden yanayız. En önemli değer olarak insanı görmekteyiz. O nedenle çevreyi ve doğayı zenginleştiren ve koruyan üretim ve yaşam biçimlerinin geliştirilmesini savunmaktayız.