Yerel gazetelerimizin birinin ön sayfasında flaş haber olarak çıktı. 

       Başlıkta şöyle: “Çaybaşı Teknoparkı Kaptı”
       Anlaşmaya imza atanlar ise N. Kurtulmuş ve OÜ. Rektörü T. Yarılgaç…
       Hemen altında, birinci sıra milletvekili adayı N. Kurtulmuş, Büyükşehir B.B. E. Yılmaz, Ordu valisi İ. Balkanlıoğlu, OÜ. Rektörü Prof. T. Yarılgaç ve Çaybaşı Bel. Başkanı’nın fotoğ-
rafı yer alıyor.   
      Haber içeriğinde ise süslü ve bir o kadar da aklımızla oynayan iddialı beyanatlar var.
      Aynen alıyorum: 
      “Ordu,” Uluslar Teknoloji Geliştirme Bölgesi” olma yolunda ilk adımı attı.”
      Sözde: “Bu merkezde yapılacak faaliyetler 2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin
teknolojik gelişimine büyük katkı sağlayacak…” mış!
      N. Kurtulmuş’ta “Teknoparkın” getirilerini de şöyle özetliyor: “Çaybaşı’nda kurulması planlanan Uluslararası Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile teknolojik bilginin üretilmesi, üre-
tilen bilginin ticarileştirilmesi, verimliliği arttıracak ve üretim maliyetlerini düşürecek ye-
niliklerin geliştirilmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumu-
nun sağlanması, araştırmacılara iş imkânları sağlaması ve ileri teknolojiyi yatırımlar yapa-
cak yabancı sermayenin ülkeye girişinin hızlandırılması, sanayinin rekabet gücünün arttı-
rılması kapsamında bireysel girişimleri ortak platformda buluşturarak bölgesel ve küresel teknolojik üretim hedefleniyor.”
      İnandınız mı?
      Hem de Çaybaşı’ndan!
      Çaybaşı’nda seçilen yer de çok önemli. 
      Büyükşehir B. B E. Yılmaz’ın: “Ordu’yu çöp derdinden kurtardım.” dediği ve Ordu’nun 
tüm ilçelerinin çöpünün döküldüğü “vahşi depolama alanı” karşısındaki ormanlık alan…
      Bu olsa olsa çöp alanını unutturmak, kamufle etmek için tasarlanmış tekno yalandır;
algı yönetimidir.
                                                                …………….
       Peki, “Teknopark” nedir?
       Uluslararası Bilim Parkları Birliği’nin -IASP- tanımı şöyle: 
       Bir veya birden fazla üniversite veya diğer yüksek öğretim kurumu ve araştırma 
merkezleri ile resmi veya faaliyet bazında ilişkili;
       Bünyesinde bilgiye ve ileri teknolojilere dayalı sanayi firmalarının kurulup geliştiril-
mesini teşvik etmek üzere tasarlanmış;
       İçinde yer alan kiracı firmalara teknoloji transferi ve iş idaresi konularında destek
sağlayan bir yönetim işlevine sahip, teşvik ve mülkiyete dayalı teşebbüstür.
      Ekliyor; ayrıca yörede:
      Araştırmacı ve nitelik sahibi insan gücü,
      Yeterli bilgi birikimi,
      Yeterli finansal kaynak,
      Programlı bir şekilde AR-GE çalışmasına imkân verecek Üniversite-Araştırma ku-
rumları ve sanayi ile işbirliği yapacak diyaloglo oluşmuş birliklerin de olması zorunludur.       
      Keşke olsaydı; umuyorum inşallah bir gün olur ama yukarıdaki kuruluş amacından
da anlaşılacağı gibi Çaybaşı’nda “Teknopark”ın kurulmasını ve faaliyete geçmesini sağ-
layacak hiçbir argüman yok. 
      Ve 4691 sayılı kanuna göre: 
      “Teknoparklar, ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların,
belirli bir üniversite, ve ya “İleri Teknoloji Enstitüsü” ya da AR-GE merkez ve ya ensti-
tüsünün imkânlarından yararlanarak teknoloji ve ya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri,
teknolojik bir buluşu ticari bir ürünü, yöntem ve ya hizmet haline dönüştürmek için 
faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları aynı üni-
versite, İleri teknoloji Enstitüsü ya da AR-GE merkezi ve ya enstitü alanı içinde ve ya 
yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi ve ya bu özellik-
lere sahip alanları temsil eder.” 
      Ve bu alanın içinde üniversite olacak;
      AR-GE geliştirme merkezi olacak;
      Büyük sanayi kuruluşları ve kuruluşlarla irtibatlı, yazılım, yeni teknolojiler geliştiren
teknoloji merkezleri olacak;
      Gelişmiş bu teknolojileri kullanan ve daha da geliştiren akademik insan gücü olacak;
      Bu gelişmiş teknolojileri alıp kullanacak, uyumunu ve verimliliğini ispat edecek sanayi kuruluşları olacak;
      Ve yabancı sermayenin ilgisini çekecek…
      Kendi yetişmiş insan gücünü dahi ilçesinde tutamayan ve işsizlik nedeni ile nüfusu 
günden güne düşen Çaybaşı’nda bunlar var diyorsanız; 
      Ya da Çaybaşı’nda da zamanla olur diyorsanız; 
      Tıpkı 2011 Genel Seçimler öncesi: “Bölgesel ilk uçağımızı 2015’te uçuruyoruz…”,
“ Kanal İstanbul Projesi”ni açıklıyorum; ikinci boğaz yapacağız…”, “Kendi tankımızı
yapıyoruz…” türünden -Ne hikmetse on iki senedir bırakın tankı daha prototipi yapıla-
mamış- her seçim dönemlerinde üfürükten projelerle kandırılmak istiyorsanız;
      Açıyoruz dedikleri Ordu Hava Alnına inişlerin ve kesilen biletlerin iptal edilmediğine
ve yine: “Açtık; Ünye’ye hayırlı olsun!” dedikleri hastahanenin sağlık ocağı seviyesinde
dahi olmadığı gerçeğine inanmıyorsanız;
      

Yerel seçimler öncesi “Vahşi Depolama Alanı” için: “Yalan söylüyorlar! Biz o projeyi
iptal ettik.” demişlerdi. Hala bu türden yalanlara, vaatlere inanıyorsanız; 
      Yetişmiş akademik insan gücü gelir de üniversitesi olmayan, sanayisi olmayan, AR-GE merkezi ve hiçbir akademik altyapısı olmayan Çaybaşı’nda çalışır diyorsanız sorun yok;
şimdiden büyük seçim yalanı ve hayal parkımız, bir dahaki seçim döneminde tekrar hatırlatmak üzere hayırlı olsun!