Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Stratejik Müttefik mi, Güldürmeyin


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 


   27 Mayıs 1960 ihtilâli…

     Basın, şüpheci kesimler, “Acaba!” diyerek ardında İnönü’nün parmağını aradılar!
     Ama neden, ABD dışında müttefik arama sonrası SSCB -Rusya- ile başlatılmak istenen stratejik beraberlik… ABD’nin müdahalesi ve azmettirmesi ile son buldu…
    ABD’nin Türkiye’deki kriptosu haberi şöyle uçurdu ülkesine: “ Tamam! Bertaraf edildi…”
                                                                     ***
    12 Mart 1971...
    S. Demirel İktidar’ına yapılan, halkın tabiri ile ilk soft darbedir!
    N. Erim Başkanlığında teknokratlardan oluşturulan sivil atanmış İktidar başa getirildi. Zaman içinde sertleşerek, cunta ile sözde birlikte yönettiler!
    Seçilmişlere, “ Küçük bir uyarı!” ve “12 Mart Mıhtırası” diye şerh düştüler tarihe… 
    Yine ABD’nin o günkü kriptosu haberi şöyle uçurdu ülkesine: “Önemli bir şey değil; bizim çocuklar kulak çekti!”
                                                                    *** 
    12 Eylül 1980 ihtilâli…
    Görünürdeki isimler K. Evren ve emrindeki Kara, Hava, Deniz ve Jandarma kuvvet komutanları ise de bu genel kuraldır,” ABD’nin haberi olmadan darbe ve benzeri hiçbir hareketi gerçekleştiremezsin…” mantığına uygun olarak azmettiren yine ABD…    
    Seçilmiş İktidar’a ve demokrasiye yapılan darbe sonrası ABD’nin ülkemizdeki gözü(!): “Bizim çocuklar darbeyi başardı!” diye duyurmuştu ülkesine kriptodan…  
                                                                   ***    
    Ülkemiz 35 yıldır PKK terör örgütü ile mücadelede ve halâ da devam ediyor…
   15 Temmuz günü gördük ki, yıllardır akamete uğramasının ve sonlandırılmamasının nedeni TSK içine yuvalanmış ABD güdümlü PDY -Paralel Devlet Yapılanması- ve ABD…
    ABD ve AB’ye PKK’nın bir terör örgütü olduğunu yıllar sonra zorla kabul ettirip, listeye ekletmiştik…
    Buna rağmen:
    Türkiye’den kaçan eli kanlı canilere siyasi sığınma hakkı verdiler…
    Silah yardımı yaptılar…
    Uyuşturucu kaçakçılığı yapmasına, karapara trafiğini yönetmesine ve bu yolla mali kaynak yaratmasına ses çıkarmadılar…
    PKK Kürt Enstitüsü’nü kurdular…
    Yeri geldi Türk milletvekillerini çıkarmadıkları parlamentolarına sicilli PKK’lıları çıkarıp, Türkiye aleyhine konuşmasına müsaade ettiler…
    İtiraz ettik; çıkıp koro halinde dediler ki: “ Ülkemizde demokrasi ve kurumları böyle çalışır… Umuyoruz, PKK’ya Türkiye’ de de siyaset yapma, düşüncelerini özgürce dile getirme hakkı verirler…” 
    Ve ne tuhaf ki, İktidar’ı inandırdılar ve “Açılım Süreci” denen çöküş süreci böyle başlatıldı; sonuçları ortada…
                                                                 ***
    Faili meçhul bir telefon konuşması ile başlatılan Ergenekon suçlamaları ile ilgili soruşturma tarihi 12 Haziran 2007…
    Esas hakkındaki mütalaa tam beş yıl sonra 18 Mart 2013 yılında ancak mahkemeye sunuldu.
    3 Ağustos 2009’da Danıştay Davası ile birleştirildi. Ve nihayet Ergenekon, Danıştay Davası dosyaları, Taraf gazetesinde çıkan bir haber üzerine başlatılan Balyoz soruşturması dava dosyaları birleştirildi; tarih: 23 Kasım 2011…
    Sahte delilleri, CD’leri, PKK’lı ve aynı kişi olan tanık ve gizli tanık rezaletlerini, eliyle koymuş gibi gömülü olduğu yerden çıkarılan silahları, yargılama sürecinde yaşanan rezaletleri tekrar anlatmaya gerek yok sanırım…
    Yapılanlar PDY aracılığı ile ABD-Irak savaşı sırasındaki TSK’nın nötr tavrına karşı rövanş, intikam hareketi idi başardılar!
    “ ABD güdümlü cemaatçi generaller 30 sene sonra emir-komuta zincirinin en tepesinde olacak; darbeyi o zaman bekleyin…”  Diyen gazeteci yazar U. Mumcu’nun kehaneti gerçekleşti ve TSK’da yapılan komplo sonrası vatansever, milliyetçi subaylar ve generaller suçlanarak tutuklandı ve emir-komuta zincirinin tepe noktasını bu günkü darbeci subaylar ele geçirdi…
    O günlerde ABD söyleyeceği cümleyi İktidar’a söyletmişti: “ Türkiye bağırsaklarını temizliyor!”
                                                                   ***
     Gonzalezze Rice… Bush Dönemi ABD Dışişleri Bakanı…
     Çıktı: “Ortadoğu’da Türkiye dâhil 22 devletin sınırları değişecek…”
     Başbakanımız işte o projenin yani BOP’un eş başkanı idi…
     İlk hedefe konan ülke Irak sonra sırasıyla “Arap Baharı” adı altında Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye oldu.
     Askerimizin başına bu süreçte çuval geçirildi. 
     “Ne notası, müzik notası mı veriyorsunuz? Cümlesini o günlerde söylemiş ve alkışlanmıştı Usta…
     Sonuç: Güneyimizde bir Kürt devleti kurulma aşamasında… Üç milyon Suriyeli mültecimiz var; İslâm coğrafyası kan gölü; evlâtlarını ABD, AB çıkarlarına kurban veriyor!
     ABD güdümündeki Barzani özerklik bölgesi bu gün Irak petrolünün neredeyse % 40’nı kontrol ediyor. Süper bir çelişki ama mecburiyetten en büyük alıcısı da biziz…
    Ve kırmızı çizgilerimiz Fırat’ın batısı; yerle bir! 
    PYD armalı ABD askerleri kontrolündeki PYD, IŞİD terörünü bahane ederek Akdeniz’e doğru koridor açarak ilerliyor!
    “Ey ABD! Senin müttefikin Türkiye mi, PYD mi? PKK terör örgütü ne ise PYD’de odur…” itirazlarımıza ABD’nin cevabı: “ PYD, ABD’nin IŞİD’le mücadelesindeki karasal ordularıdır…” oldu…
                                                                  ***
    Tarih 15 Haziran 2016; ABD güdümlü Cemaatin başarısız darbe girişimi…
    ABD güdümündeki BAE ve Sudilerin yani, İktidar’ın çok güvendiği ümmetin(!) en büyük ihanetinin de ortaya çıktığı tarih aynı zamanda… Bakmayın açıklamalarına, ikiyüzlülüklerine…
    Bakıyorum ne AB’den ne de ABD’den aleyhte tepki yok…
    Aksine ABD’nin Merkez Kuvvet Komutanı Joseph Votel’in sitemi var; aynen alıyorum: “Türkiye’deki darbe girişimi sonrasında Amerikan ordusunun en yakın müttefiki durumundaki bazı kişiler hapse atıldı. Bunun Pentagon’un bölgedeki operasyonlarını etkileyecektir.”
    Benzer bir sitem de ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper ’den: “Pek çok muhatabımız tutuklandı ya da tasfiye edildi. Bunun ABD’nin Ortadoğu’daki stratejisini gerileteceğine ve zorlaştıracağına şüphe yok…”
    Deliller kabak gibi ortada! Tanık ve darbecilerin itirafları FETÖ’yü gösteriyor… 
     İki devlet arasında yazışmalar var. Heyet gönderip, ABD’den iadesini istiyoruz; ABD’nin cevabı: “Somut delil isteriz…”
     Delil bu cevabın ta kendisi; koruyorlarsa tekrar düşünmek lâzım…   
            Özetle:
    Her on senede bir ülkeme darbelerle hiza-istikamet tayin eden ABD halâ stratejik müttefik öyle mi, güldürmeyin!
     Dün kurulan kumpaslardan, “kandırıldık” diye sorumluluktan kaçanlar halâ ABD ile ilişkilerini “cet” etmiyorsa bilsinler ki, ülkenin bekası söz konusu olduğunda, yarınlarda ABD’nin benzer bir komplosunda, tekrar “kandırıldık” türden bir özeleştiri ne kendilerini sorumluluktan kurtarır ne de ülkeyi… 
     Unutmayın başka Türkiye de yok; gidecek yerimiz de…



Bu yazı 1322 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI