Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Seçilmişlerin Hukuktan Kaçma Yöntemleri


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

Yasa gereği yetkili mahkemeler, usulsüz yapılan ya da devletin zarara uğradığı özelleştirmelerde satışı iptal etme yetkisine sahip.

    İktidar da mahkeme kararını uygulamakla yükümlü. Bir ay içinde uygulamazsa, satışta imzası bulunan Başbakan ve Bakanlar devleti zarara uğratma suçu işlemiş sayılacaklarından, zararı ödemekle yükümlü olurlar.

    Anlatacağım olayda, birilerinin çıkarlarının İktidar tarafından nasıl korumaya alındığıyla ve devletin nasıl zarara uğratıldığı ile ilgili.

    Balıkesir SEKA -kâğıt fabrikası-,Seydişehir Alüminyum Fabrikası, Kuşadası ve Çeşme limanları, TÜPRAŞ’ın %15 hissesi özelleştirme adı altında satıldı!

    İddiaya göre devletin bu satıştan kaybı 10 milyar dolar.

    Sonuçta mahkeme kararı ile satış iptal…

    Gel gör ki, İktidar tarafından mahkeme kararları uygulanmaz. Bir de çıkardığı yeni yasayla mahkeme kararlarını hükümsüz, satışı yasal kılar...

    Mahkeme satışı tekrar iptal eder.

    Keza yine aynı uygulama; çıkarılan yeni bir kanunla iptal yok hükmüne düşer.

    Satış ve sonrasında mahkemenin iptal kararı birkaç kez daha yaşanır.

    Yine mahkeme kararı süresi içinde uygulanmaz ve bir gece yarısı torba içine yerleştirilen yasa ile önce özel mahkemeler kaldırılır sonra da: “Yargı kararlarını uygulamamaktan dolayı kişisel tazminat”ı ödeme bir katakulli ile devlete yüklenir…

    ……………..

 

    Bir başka formatta MİT yasası çıktı…

    MİT, bu durumda şahısların sıfat ve kimliğine göre hukuki bir olayda lehte ya da aleyhte dahli olacak!

    Diyelim ki, bir yolsuzluk ve rüşvet ihbarı geldi… -Bir yerden hatırladınız sanırım…-

    Savcı öncesinde:

    Yasal dinleme, izleme yapacak…

    Tanık ifadelerinden hareketle delil toplayacak…

    Tanık ifadelerini lehte ya da aleyhte destekleyecek başka tanıklara delillere ulaşılacak; vs., vs…

    Ve buradan hareketle bir soruşturma dosyasını hazırladı.

    MİT duruma göre -meselâ bakan oğulları gibi hatırlı kişiler varsa- bu soruşturmalarla ilgili her türlü bilgi, belge, delil, ifade tutanağı ve tanık bilgilerine hâkimden önce ulaşabilecek…

    MİT’in bağlı olduğu Milli İstihbarat Kurulu başkanı kim? Başbakan!

    İşine gelmezse sonuçta ne olacağını yazayım:

    Savcı davadan alınır, baka bir pasif göreve verilir ve tayini çıkarılır…

    Bu arada kontra baskın yasalarla soruşturmada adı geçenlerin suçları suç kapsamından çıkarılır.

    Bilgi ve belgeler karartılır…

    Tanık ifadelerini bazı yöntemlerle değiştirilebilir ya da tanık ifadesini geri çekebilir!

    Başka bir savcı atanır!

    Sanıklar yeniden ifadeye çağrılabilir! Vs, vs…

    Sonuçta hazırlanan fezlekeler geri iade edilebilir…

    Hatırlatırım; aynıyla vaki olmadı mı?

    ………….

    Yeni bir yasa daha çıkardılar bir gece yarısı!

    MİT’i koruma yasası…

    Yasa gereği MİT “denetim”lerden muaf.

    Bu durumda, yargı kararı olmadan yasal olmayan her türlü dinleme ve izleme suçlarını, “görev gereği” diyerek savuşturabilir.

    Bu durumda konuyu haber yapamazsın yasak. Yapanlara 3 ile 12 yıl arasında hapis…

    Geriye, “Sen ağaç dedin!” bahanesi ile tutuklama kalıyor…

    Ne ilgisi var diyebilirsiniz. “Gezi Olayları”nı hatırlayın; hani, Vandallar, çapulcular, faiz lobisinin elemanları o günler ağacı bahane etmemiş miydi?

    Yasanın yüzsüzlüklerin derinleşmesine hizmet edeceği kesin.

     Hiçbir İktidar hayal gücünü ne kadar orantısız kullanırsa kullansın böyle bir yasayı demokrasi ile kılıflayamazdı! Bunlar yaptı. Demokrasinin yeni tanımı ve tasviri gerekir ki, yok böyle bir uygulama. Zira genlerine aykırı ve doku uyuşmazlığı var.

    Hal böyle olunca da hayret ettiğim: Nasıl kurgulandığı, kurgulayanların, kendi milletvekillerinden onay isterken hangi üslubu ve ikna yöntemlerini kullandığıdır?

    Özetle:

    Hırsızlığın, hırsızın; rüşvet ve yolsuzluğun çıkarılan baskın yasalarla kayırıldığı yerdeyiz.

    Seçkinlerin çıkarlarına uygun yasa çıkaranlar da yine usulsüzlüklerini yine yasayla bertaraf edenler de devletin uğradığı zararları yine yasayla devlete ödetenler de aynı pişkinlerdir.

 

    İşin özü oğullar kayırılmış devlet boğdurulmuştur!

    Anlatmaya çalıştığımız, kim bilir belki de yüzyıllar sonrasında “Muhteşem Sanılan Ampullü Yıllar” dizisinde devletin nasıl boğdurulduğunu şimdiden dizileştirerek, yüzyıllar sonra torunlarınıza mezar taşı dahi olmayacak bir türbenin ziyaretini yaptırmamaktır! Zira başka Türkiye yok…

    Ses kayıtları için:“Bunlar montaj, aynısını bizde yaparız…” diyenlerin, yüksek demokrasi

kültürümüze bu katkılarına ek yeni katkılarını(!) bilmek hakkımız olduğu gibi şimdiden sorgulamak da hakkınız diye düşünüyorum…

    



Bu yazı 6490 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI