Yukarıdaki saray hiçbir imar izni alınmadan 900 dönüm üzerine kaçak kuruldu.
Bu yüzden adı kamuoyunda “Kaçak Saray”.
Maliye Bakanı’nın ifadesi: “ 1.350 milyar liraya mal oldu.”
Aylık elektrik tüketimi 1 milyon lira; onunda parasını ödemiyorlar ve muhteme-
len “Kayıp Kaçak Bedeli” adı altında bizden alıyorlardır.
Su, temizlik, park-bahçelerin bakımı 700 bin lira,
Personel gideri 3 milyon lira.
Maliyete, R.T. Erdoğan ve ailesi için yaptırılan saraycık ve kızı için yaptırılan -kızı
atları ve ata binmeyi çok severmiş- at eğitim ve koşu sahası bunlara dahil değil.
Malum, yapılan saray nedeni ile Cumhurbaşkanı’na açık eleştiriler var.
Cevabında: “ Devletin itibari için; sonunda bana kalacak değil ya!” diyor.
Halkın ortak görüşü çok lüks ve aşırı israf; bu ülkenin başka öncelikleri var.
Katılmamak mümkün değil.
Dini siyaseten çok kullanıyorlar. Niyetlerini en iyi bilen Allah(cc). Ama gel gör
ki, bu dinin peygamberi ve kurduğu devletin ilk başkanı Hz. Muhammet (a.s) ve
ardınca sıralanan halifeleri, kibrimiz örselenir de “Allah’a hesap veremeyiz.” diye devletin itibari için halkın parasıyla sarayı bırakın bir devlet binası bile yaptırmamış.
Peygamberimiz yabancı elçileri, İslâmın ilk mescidi Mescid-i Nebevi’de karşılamış.
Evi de yine Mescid-i Nebevi içinde eşleri için ayrılmış küçük odalar. Öyle ki, namaz
kıldığı odası o kadar küçükmüş ki, secde varırken Hz. Ayşe Anamız ayağını çekmek zorun-
da kalırmış!
Hz.Ömer keza yine elçileri evinde kerpiç oturağında karşılamış.
Yine Hz. Osman evinden halifelik yapmış ve yine orada Kuran okurken şehit
edilmiş.
İslâm’da saray geleneği, Hz. Ali’den hileyle halifeliği alan Muaviye ve oğlu
Yezit’le başlar.
Saraylarda kibir ve azamet tahtında
oturdular ama Onları da halk Kerbelâ
Olayı ile halâ naletle anıyor.
İtibarı, Karun gibi zenginlikten, saraydan ibaret sanıp kibre kapılanları, kavimleri
Kuran şöyle anlatır:
“Onların saraylarının harabelerini yolların kenarında gelip-geçerken görürsünüz.”
Özetle:
Sandığa göbekten bağlı saray itibarını bir gün yolun kıyısında viran olarak görürseniz
yukarıdaki ayeti hatırlayın…