Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Gündemdeki Konulara Kısa Dokunuşlar


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

Malum bu günlerde koalisyon turları başladı.
      Bir nevi samimiyet testinden geçileceği için bazı söylemler İktidar tarafından 
geri bırakılır diye düşünmüştüm ama ne mümkün?
      Muhalefeti kastederek, halâ söylemleriyle, ayrıştırıcı, hakâret eden, küçüm-
seyen, inciten Bakan var: “Bunlardan bir cacık olmaz!”
      Yani, “cacık bizden olur” demeye getiriyor.
       Dinleyenler illâki gülmüştür!
       Hepsi bir tarafa, kullandığı dil ve üslupla, kendini aşağıladığının ve kendisine gülündüğünün farkında mı acaba?
       Bir de Genel Başkanı o cacık olmayanlarla koalisyon pazarlığında; cevapları:
“Bizde zaten cacık olmuyor.” Olursa ne olacak!?
                                                 ********************
       Elazığ Belediyesi, limiti 100 lira olan, sadece market alış-verişlerinde kullanıl-
mak üzere “Sosyal Kart” uygulaması başlatmış.
       MHP’nin, “Hilâl Kart” projesi gibi diyesim geliyor ama değil… 
       Onun limiti 600 liraydı ve muhtaç vatandaşa yardım: “Bir elin verdiğini diğeri görmeyecek!” mantığı üzerine kurgulanmıştı…
       Gel gör ki, başkanımız belirlediği 1100 muhtaç vatandaşımızı Elazığ Kültür
Merkezi’nde kalabalık bir basın eşliğinde kabul etti;
       Yüz liralık kartı verdiğinde, dünyaları bağışlamış edasında boy boy resim çek-
tirip aileleri afişe ederken, onların o duruşunu siyasetine malzeme yaptı.  
       Duyduk ki, aileler ve halk tepki gösterince özür dilemiş.
       Yetmez; bir de sandığa taşıyın tepkinizi… 
        Hepsi dört sene kaldı; o zaman da siz o sandıktan düşerken, yanına geçip boy 
boy poz verdirirsiz!…
                                                 *********************          
       Bundan yıllar önce basına yüzüğünü gösterip: “Bundan başka servetimin oldu-
ğunu duyarsanız biliniz ki, içinde haram vardır.” demişti.    
       Genel basının yalancısıyız; bu gün dünyanın 8. En zengin lideri.
       Oğlu daha ABD’de üniversiteyi bitirir bitirmez, Türkiye’de gemicik aldı; bu gün 
14 tane gemisi olduğu söyleniyor. 
       Kızı Başbakanlık Danışmanı; onun da dudak uçuklatan maaşı basında çıktı; 
yalanlanmadı.   
      K. Kılıçdaroğlu’nun kızı 2+1 orta sınıf daire almış; altı-üstü bildiğiniz daire…
      Zengin iş adamlarının İktidar’a muhalefetinde, onlara hiza-istikamet vermek üzere
İktidarca görevlendirilen Maliye Müfettişleri gibi AKPliler çöktüler üzerine!
      “Nasıl aldılar!?”
      K. Kılıçdaroğlu sıfırlanan paralarla demeden, önerge verdi: “ Gelin Meclis araştırsın? ”
      Şimdi top AKPlilerde; 17-25 Aralığı ve diğer yolsuzluk kokuları üzerine araştırma 
önergesi verecek cesareti gösterecekler mi?
      Yoksa geçmişte her zaman yaptıkları gibi kokulara burunlarını tıkayıp mı dolaşa-
caklar!?
                                                   ******************
     Son iki yılı katmıyorum;
     Ortaokul artı Lise toplam yedi yıl haftada 4 saat İngilizce öğren

dik; olmadı.
     Geçmişte çare olarak Anadolu Liseleri ile Öğretmen Liselerine ve Süper Li-
selere hazırlık sınıfı ekledik ve 4 yıl, -sonra 5 yıl- haftada 25 saat İngilizce öğrettik; 
çare olmadı.     
     Son yıllarda ilkokullara kadar indirgedik, harıl harıl İngilizce öğretiyoruz; yine
olmuyor…    
      Afrikalı öğrendi konuşuyor; 
      Mankenlerimiz, İngiltere ve ABD’ye dil kursuna gidiyor; 3 ayda öğrenip geliyor;    
bunca eğitime rağmen biz halâ beceremedik ve böyle de devam ediyor.
      Tıpkı Kimya’yı, Coğrafya’yı, Biyoloji’yi, Matemati’ği vs. derslerde olduğu gibi…
      İşte dershane mantığı buradan çıktı.
      Niye? 
      Cevap: Sistem…
                                                    *******************        
      
      Yerine başka bir öğretme yöntemi ikâme etmeden, hırsla, intikam duygusuyla,
rövanş mantığıyla dershaneleri kaldırmaya karar verdik.
      Hem de hukuki alt yapısı hesap edilmeden alelacele alınmış bir karardı…
      Geçiş süresi verdik; durumu uygun olanlar “Temel Lise” olacak, diğerleri kapa-
nacak… Ki, yıllık öğretim fiyatı 18 bin lira civarında düşünülüyordu.
      Yıllık 4-5 bin lira dershane ücretini ödeyemeyen ve asgari ücretle ya da emek-
li maaşı ile geçinen vatandaş bu ücreti nasıl öderdi orası meçhul…
      Bu arada dershanelerin boşluğunu doldurmak üzere liselerde, dershane man-
tığından uzak “Üniversiteye Hazırlık Kursları” vermeye başlandık.
      Ücreti az olunca, öğretmen sorunu oldu;
      Soruların çözümünde zamana karşı yarışan öğrencilerde, dershane deneyimi 
olmayan öğretmenlerin, soruların çözümlerine kısa, pratik cevaplar öğretememesi
güvensizlik yarattı;
      Ve özetle: Öğretme yöntemi lise öğretim mantığı olunca sistem başarısız oldu.
      Ve AYM, İktidar’ın, tek taraflı almış olduğu yanlış karardan döndü.
      Kararın en önemli yanı tekrar mevcut sisteme dershanelerin dönmüş olması.
      Kazançlarını vergilendirmelerinin yanı sıra en önemli ve en can alıcı kısmı bence
burası; 
      Dershaneler, sistemden kaynaklanan bir boşluğu doldururken, diğer yandan 100 
bin öğretmenin istihdamını üstleniyordu…
      Evli ve iki çocuklu olduklarını düşünürsek bu sayı dolaylı olarak yaklaşık 400 bine 
çıkar ki, kapanmaları,  yeni evlenmiş borçlanmış, krediyle ev almış borçlanmış, çocuk-
ları okuyan binlerce öğretmen ailesinde başka bir travma yaratacaktı…
      Bence bu yönüyle saygıyı hak ediyor…
      Özetle: 
      Milli Eğitim’de amaç, dershaneleri kapatmak yerine sistemi islâh olmalı. 
      Başarılı olursa dershane kapatmaya gerek kalmaz zaten kendinden kapanır…



Bu yazı 1287 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI