Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
En Büyük Güç


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

  İktidar’la ilgili ilk yolsuzluk şikâyeti, daha yeni İktidar oldukları yıllarında -Haz. 2006- Hatay’dan geldi.

    İddia: Kimi milletvekilleri devlet ihalelerini kendi aralarında paylaşıp, devletin sırtından

servet edindiler…

    Olay yolsuzluk, basında, “Ali Dibo” olayı olarak geçmişti; hatırlayın!

    Niye Ali Dibo?

    Ali Dibo, 1939 öncesi yani Hatay’ın Fransız idaresinde olduğu yıllarda Hatay’da yaşamış ve kamu kaynaklarını usule aykırı kullanmış biri. Bu türden usulsüzlüklere de Hatay’da “Ali Dibo olayı” demek gelenek olmuş. Yolsuzluğun bu adla anılması bu yüzden…

    Bu Ali Dibo olayında iddia sahibi de ne paralel yapı ne de muhalefet, aksine yine İktidar milletvekili olan Fuat Geçen.

    İktidar ne yaptı?

    Malum yolsuzluğa savcılık el koymadığı için görevden alınacak ya da görev yerleri değiştirilecek savcı olmadığından, İktidar iddia sahibi milletvekilini partisinden istifa ettirdi. Yolsuzluğun üzerini külledi; hâlâ ses yok!   

    Başka?

    Halktan: “ ….. kadar kurban bedeli ödeyin; vekâleten kurbanınızı biz keselim; etini fakir-fukaraya dağıtalım; açlık çeken ülkelere yardım olarak yollayalım.” diye toplanan kurban paraları

iç, yolsuzluk da yargıya havale edildi ancak yıllardır hâlâ yine ses yok!

    Deniz Feneri Davası malum; İktidar korumasındaki suçlular dışarıda, savcılar suçlandı ve tutuklandı, tenzili rütbeye uğradılar.

    İktidar, AKPli 82 Belediye Başkanı hakkında açılan yolsuzluk soruşturmasına izin vermedi.

    En son Bakan oğullarına uzana yolsuzluk olayında savcılar görevden alınıp başka görevlere atandı.

    Otuz beş günde 6 bin polis ve polis müdürünün görevi ve görev yerleri değiştirildi. Ve bu esnada yolsuzluk belgeleri karartıldı.

    İzmir Limanı’ndaki yolsuzlukta 14 gariban tutuklanırken Bacanak hukuktan kaçırıldı!

    Bakan oğulları hakkında hazırlansan yolsuzluk fezlekesi savcıdan alınarak geri iade edilirken; muhalefetin iki lideri hakkında hazırlanan fezlekeler Meclise gönderildi…

    HSYK, üye seçiminden yetkilerine kadar tartışmaya açıldı…  

    Ve İktidar, ortamı dikensiz gül bahçesi(!) yaptıktan 35 gün sonra dedi ki, “ Yolsuzluğa kim karışmışsa, polis ifadesini alabilir; oğlum da dâhil…”

    Ve ekledi: “Yolsuzlukların karşısında en büyük güç biz olduk!”

    Yukarıdaki yolsuzluk olaylarında, müsebbipleri hiçbir hukuki süreç yaşanmadı. Aksine kim üstüne gittiyse hukuk adına, o suçlandı, görevinden görev yerinden oldu.

     Bu anlamda, tek güç olarak yolsuzlukları engelledik, üzerine gittik diyorlarsa doğrudur ve hepsinin üzeri küllenmiştir!

  

    1.400.000=Üç Kuruşsa

   Yolsuzluk soruşturmaları sırasında TÜRGEV’in adı çok geçti ve adını Türkiye artık ezberledi!

     İş te bu vakfa, basında da çıktı, bir kalemde yüz milyon dolar vakfedilmiş!

     Cumhuriyet tarihinde bir ilk…

     Paranın bir yarısı Fatih’te bir inşaatın yapımında kullanılmış.

     Bir diğer yarısı Vakıf Bank’tan alınıp, Arap-Türk Bankası’nda bir hesaba yatırılmış.

     Kim yatırdı,  niye, ne karşılığı, kim adına yatırıldığı belli değil…

     Yine geçenlerde polis dinlemeleri sonunda M.Güler’in oğlunun evi polis tarafından basılır.

     Yine konu inşaat yolsuzluğu…

     Oğul babasını telefonla arar: “Baba polis evi bastı, paraları da buldu.”

     Bulunan para tam bir milyon dört yüz bin lira…

     Baba: “Kaç lira?”

     Oğul: “Üç kuruş!”

     Üç kuruş ifadesinden şunu anlayabiliriz, götürülenlerin yanında polislerin el koyduğu devede kulak! Ve şimdiye kadar götürülenler hakkında da bir fikir verebilir…

     Bu hesaba göre:

     1,4 milyon lira 3 kuruşsa 100 milyon lira da olsa olsa yüz kuruştan biraz az; dolayısı pek önemli bir meblağ değil; baklava çalmadılar ya!

     

     Faizi Kim Arttırdı

    Dolar son üç ayın zirvesinde. 1.82 liradan 2.23 liraya çıktı.

     Euro da keza öyle, 2.65 liradan 3.13 liraya çıktı.

     Bu sefer de döviz artışını frenlemek için MB faizleri arttırdı. 

     Halk, hem döviz artışı hem de faizle iki sefer ezdirilmiş oldu.

     Öte yandan, IMF’e borcumuzu ödedik diye şov yapan İktidar’ın dolar cinsinden dış borcu 546 milyar dolar.-İktidar’a geldiklerinde dış borç 146 milyar dolardı.-  

    İç piyasaya lira bazında tahvil karşılığı faizli borçlar ki, 250 milyardan fazla olduğu söyleniyor dâhil değil. Dolayısı ile bir puanlık faiz artışının devlete yükünü varın siz hesaplayın; bundan nemalanları da…

    Bu durumda yurt dışına 1 dolarda yaklaşık 40 kuruş daha borçlandık. Hadi o serbest kur; ya faiz?  

    İktidar’ın savunması:”Biz faize karşıyız ama Merkez Bankası Genel Müdürü arttırdı.”oldu.

    Gazetecisinden sahibini ve iş adamlarını tehditle hiza-istikamete sokan İktidar, kendinin atadığı, istediğinde görevden alabildiği bir Genel Müdür’e böyle bir yetki verebilir mi, mümkün mü?

    Diyeceğim odur ki, yolsuzluklarda kandırıldığın gibi faiz konusunda da kandırılıyorsun… Size şikâyet ettikleri lobilerin perde arkasındaki sahipleri de bunlar.

    Hesaplayın! Kutularda yakalanmayan üç kuruşlar, dolarlar ve eurolar şimdi kaç kuruş olmuştur sizce?



Bu yazı 6946 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI