Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Belediye Başkanlığı Üzerine Tefrikalar…


Yakup HALICI Bugün Pazartesi
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Aslında roman yazmam lazım… Dile kolay, belediye ile iştigal edeli tamı tamına 39 yıl 11 ay oldu.

Bu zaman zarfında elbette birçok olaylara şahit olduk. Belediye başkanlığı seçimleri de dâhil.
Aslında çoğuna şaşırmıyoruz… Ama zaman-zaman da “hadi yaa” dediğimiz şeylere de şahit olduğumuz olaylar olmuyor değil. Bu günlerde bunları fazlasıyla yaşıyoruz.
Benim bir huyum var. Görünene kolay-kolay kolay mest olmam. Her zaman görünenin arkasındaki nedenleri ararım. Hep doğruyu tutturduğumu da söyleyemem. Lakin loto oynamadığımda kesin. Fakat buna rağmen dedim ya… Beni şaşırtanlar da çıkmıştır.
Belediye başkanları ve adaylar konusunda beni ilk şaşırtan İsmail Cerrahoğlu olmuştu. Onun başkanlığı sırasında meclis üyesiydim. Kendisinin belediye başkanlık formatını hiç tutmasam da…
Allahı var, birçok konuda Ünye’nin çehresini değiştirdi. Ondan sonra gelenler Cerrahoğlu’nun eline su bile dökemezler.
Gelin görün ki… “Önüne geleni ısırıp, ardında duranı tepmesi”- ki tabir kendisine aittir- ve buna bir de parti içi çekişmeler eklenince ANAP kendisini ikinci bir defa aday yapmadı.
Başkanlığının bitimine sayılı günler kalıp, artık aday yapılmayacağı da kesinleştiği günlerden bir gün makamına gittim. Dalgındı ve belli ki yeniden aday olamamak onu iyice sarsmıştı. Dedim ki “başkan mecliste bizi horladın, sokakta da vatandaşı… Yönetimi de iplemedin. Allahın’ı seversen sen neyine güvendin de böyle davrandın?” Cevabını verdi ama bende kalsın. Şu kadarını söyleyeyim“huy teneşirde çıkar” sözünü doğruladı.
---------------------------
Rahmetli Sami Soysal’ın -kendisini hayırla yâd etmeliyim. Beyefendi bir kişiliği vardı-vefatından sonra ara seçim oldu. ANAP haliyle birini aday gösterdi. Ama kendi gösterdiği adaya oy vermediği gibi; Son seçim gecesinde adayları aleyhinde bizzat yönetim tarafından aleyhte seçmenlere telefonlar edildiği rivayet edildi. Nedeni çok basit... Bir yıllık ara dönemde Ankara’daki patron belediyenin yükünü çekmek istemedi. CHP’ye yüklendi.
Bu arada seçimi kazanan CHP yönetimindeki belediyenin hiç de sosyal demokrat olmadığını görmüş olduk. Sağ kesimi suçladıkları “hamut” hikâyelerini kendilerinde çok hissettik, fazlası ile gördük. Bir de başkanlık makamının ağalık makamı olmadığını öğrenmiş oldular. Zaten o tarihten sonra CHP değil kazanmak başkanlığın yanından dahi geçemedi.
-------------------------
93’ belediye başkanlığı seçimlerinden hemen önce zamanın ANAP İlçe Başkanı Cemil Yürür’ün yanına gittim. Dedim ki “ abi Ünye’de bir anket yapalım. Bakalım vatandaş ne istiyor. Ona göre aday belirlememize ve program yapmamıza da yardımcı olur. Bakarız falan dedi beni idare etti. Bir hafta sonra bir dedikodu… “Yakup aday olmak için kendine ortam yaratmak istiyor.” Hâlbuki böyle bir niyetim olmadığı gibi gücüm de yetmezdi. O zaman anladım ki aday tespitinin ne bilimsellikle ne de şehre hizmetle falan alakası yok. Hesaplar bambaşka şeyler üzerine kuruluyordu.
----------------------------
Yine 93’ seçimleri… ANAP’TA aday belirlenmeye çalışılıyor. Yönetimdeki bir arkadaşıma sordum; “adayınız belli oldu mu?” Falancayı düşünüyoruz dedi. Hata edersiniz. Seçilirse başkanlık makamı babasının çiftliği olur dedim. O yetmez kendini memleketin patronu zanneder.
Yanlışın var dedi. Öyleyse bir sorum var sana… Biriyle özel bir sorunun var diyelim. Gidip başkanım falanca ile olan meseleyi çözmemde yardımcı olur-musun der-misin? Cevap; “ Deli-misin yarın bana karşı kullanır.” Benden söylemesi “Ali kıran baş kesen” karakteridir.
Aday yapıldı ve seçimi kazandı. Beşinci yılın sonunda ben haklı çıktım. Başkanlık makamını Başbakandan torpilli bürokrasi makamı zannetmişti çünkü. Bir de belediye “ kabadayı” ilişkisini usul haline ilk o getirdi. İkinci defa aday yapıldı. Nasıl geldi ise öyle gitti. Çünkü mezar başında yalandan yere ağlayarak adaylığı kazanmıştı. Ama ikinci seçimde ağlatılarak gönderildi. Zira burnu sürtülsün diye aday yapılmıştı. Kendi partisi bile ters çalıştı. Yani ders verildi.
----------------------------

Bu haftalık bu kadar derken… Siz-siz olun ömr-ü hayatında bir fukara bile doyurmamış biri canhıraş “memleketimin deli-divanesiyim” diye yırtınıyorsa ondan uzak durun.



Bu yazı 1339 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI