Yıl 2002, Sizlere kurgulanan tesadüfler sonucu iktidara gelen bir zihniyetin paralel ortağıyla birlikte hareket ederek ele geçirmeye çalıştığı bu milletin ortak değerlerini, kurum ve kuruluşlarını, ve ardından Türk futboluna verdiği zararlardan bahsedeceğim.

Önce Asker ve Polis teşkilatlarına sızıp oralarda kurdukları kumpaslarla, çevirdikleri entrikalarla karıştırıp, böl parçala yönet mantığıyla ele geçirdiler.

Sonra Adalet sistemimizi ve Milli Eğitim sistemimizi çökerterek toplumun büyük ekseriyetini cahil hale getirdiler.

Bütün bunları yaparken, kendilerine karşı durmaya çalışan kim varsa, ya sürdüler, ya mobing uyguladılar, ya da işlerinden attılar.

Kendilerine direnen ve adında Türk olan ne kadar kuruluş varsa onlara çamur attılar, hakaret ettiler, terörist ve vatan haini ilan ettiler. Yetmedi paralelini kurdular.

Sıra FUTBOL a gelmişti ve kulüplere bedava stat yaparak, yönetimlerine adam sokarak federasyona Fetöcü yönetici atayarak oraları ele geçirdiler.

Fakat orada öyle bir kulüp vardı ki, stadını kendi yapan, hiç bir konuda bu zihniyete prim vermeyen bir kulüp buldular karşılarında.

Fenerbahçe düşmanlığını körüklediler, yöneticileri sindirmeye çalıştılar, fakat 25 milyon taraftarı olan bu kulübü bir türlü ele geçiremediler.

Bir 3 Temmuz günü düğmeye bastılar ve Fenerbahçe’yi ŞİKE üzerinden vurmak, dağıtmak ve yok etmek üzere harekete geçtiler.

Fenerbahçe başkanını ele geçirdikleri yargının düzmece kararlarıyla hapse attılar. Kulübü dört bir yandan kuşattılar. Her türlü iftira, karalama ve ele geçirme çalışmalarını yürüttüler.

Taraftar, Başkanın uyarıları sonucunda oyunu fark etti,  sokaklara çıktı, yürüdü ve protesto etti. 25 milyon taraftarın kararlı ve onurlu duruşu sayesinde bu oyun bozuldu.

Fetö ve paydaşları, yıllar sonra Fenerbahçe taraftarından korktular, ilk kez yenildiler ve geri adım atmak zorunda kaldılar.

Fetö örgütünün bir kanadı yani paralel olanı kaçarak ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, Fakir olup ülkede kalanlar bir bir toplandı ve hapse atıldı.

Fakat Fetönün Siyasi ayağı olanlar hep makamlarında oturmaya devam ettiler.

Güç ellerindeydi, doğal olarak ülke de ellerindeydi. Beraber ele geçirdikleri hiç bir mevziiyi terk etmediler. Hepsi hala bu ülkeyi yok etme çalışmalarına devam etmekteler.

Bugün geldiğimiz noktada, Futbol dünyamızda kamufle olmuş yada arkasına aldığı iktidar gücüyle yerlerinde duran bir sürü By Loock cu kriptolar hala işbaşındalar.

Ele geçiremedikleri Fenerbahçe’yi her koşulda engelleyerek, diğer 17 takımı Fenerbahçe’ye karşı örgütleyerek, intikam almaya devam ediyorlar.

Bugün Fenerbahçe hangi stada giderse gitsin, kimle oynarsa oynasın hep final oynar gibi mücadele etmek zorundadır.

Fetönün yıllarca el altından ve bazen de açık açık destekleyip şampiyon yaptığı takıma biat eden diğer kulüpler, söz konusu Fenerbahçe olunca Aslan kesiliyorlar.

Koskoca Anadolu Kaplanı dediğimiz Trabzonspor camiası biat ettiği takımdan 5 gol yemesini horon teperek kutlarken, Fenerbahçe’ye yenilmeyi namus meselesi yaparak onların oyunlarına alet olmaya devam ediyor.

Kanında çirkeflik olan Trabzon taraftarının çoğunluğu Fenerbahçe düşmanıdır. Kurşun atmış, taş atmış, paket su atmış bozuk para, ve çakmak atmış, yine de yenilgiden kurtulamamış, ve bu netice sonrası sahaya soktukları yüzleri maskeli tetikçiler aracılığıyla Türk futboluna büyük zararlar vermiştir.

Fetö kriptolarının örgütlediği hakemler şampiyonu zaten kafadan belirliyorlar.

Fenerbahçe lider ise hakemler tarafından sürekli doğranır. Geriden geliyorsa ara sıra desteklenir, çünkü 25 milyon taraftarıyla Fenerbahçe’nin yarıştan geriye düşmesi federasyon ve yayıncı kuruluşu büyük zarara sokabilir düşüncesiyle hareket edilir.

Yöneticileri muhalif, taraftarı ele avuca sığmaz, zapt etmesi zor bir kulüp olan Fenerbahçe’yi ülkeyi yönetenler ve paydaşları hiç bir zaman sevmeyecekler, bunu biliyoruz artık.

Bu nedenle ülke futbolunda millet birbirine düşmesin, kaostan beslenenler kazanmasın, kimse kurşunlanmasın ve hatta ölmesin diyerek Çok sevdiğim Fenerbahçe’nin ligden çekilerek diğer branşlara yönelmesini onaylıyor ve destekliyorum.