Telefonuma gelen bir mesajı okudum da, YEDAŞ Avrupa da ödüle koşuyormuş. Bunu da öğüneceğimi düşünerek bana mesaj yollamış şirinler. 40 TL tutarında ki bir tüketimden 130 TL alan ve tarihin en büyük soygununu yasal yollardan yapan bir şirket, değil avrupa, Dünya Şampiyonu olur.

Sahi insanın aklı almıyor bazen, bu nasıl iş diyorsun, böyle bir şey olamaz diyorsun. Fakat oluyor işte, elektrik faturalarında birkaç ayrı kalemde tüketiciyi soyuyorlar. Üstelik hiç kimse de buna dur demiyor. Vatandaş şaşkın şaşkın faturaya takip etsede sonunda kuzu kuzu gidip ödüyor. Devletin bir an önce bu soyguna dur demesini bekliyoruz. İnşallah bu haksızlığı görüpte düzeltirler.

HER GÜN BİRKAÇ ŞEHİT

5 Şehit daha verdik dün. Bir elin sayısı kadar evlerde konuşlanmış, 40 yada 50 civarında terörist bozuntusuna boyun eğiyoruz kaç gündür. O binaları yerle bir etmiyoruz da, aman kimse laf etmesin, üçbeş terör yardakçısının yaygarasından ürküp tırstık. Açlık greviymişte insan haklarıymış da. Yerim lan elalemin hakkını hukukunu. Benim evlatlarım orda can verirken, elalemin tıkırtısını dinlicek halim yok. Gönderin tankları dümdüz ettirin. Sivil mi ölür, ölsünler, ne yapalım. Ben ölüyorsam, onlar da ölsün.

Oralarda zaten kürt kalmadı. Kalanlar yardakçı hainler sadece. Şu an askerimizi ve polisimizi şehit edenler, çoğunlukla yabancı uyruklu paralı askerler. Bunlar ya Rus, ya Sırp, Ya Alman, arada az da olsa İngiliz ve Amerikalı var. PKK ve PYD zaman içinde terörist ihtiyacına göre birbirlerine destek olmaktalar. Örneğin IŞİD e karşı bir mücadele verilecekse, burdakiler oraya, Türkiye ye karşı bir çarpışma da ise oradan buraya transfer olabiliyorlar. Kobani kentinin güney kısımlarında eğitim kamplarında tamamen yabancı stratejistler tarafından organize edilip Ülkemizin başına bela olarak gönderiliyorlar. Akıllı olalım, uyanık olalım.

ASIL DÜŞMAN Şİİ İRAN

Türkiye'nin dünya üzerinde ki en büyük düşmanı İran'dır. İran Türkiye'nin sağlıklı düşünmesi durumunda Kendi ülkesinde yaşayan Türkleri uyandırır ya da harekete geçirir korkusuyla, dik durmasını istemez. Biz düşmanı uzaklarda aramaktan, burnumuzun dibinde ki şeytanı göremiyoruz. İsrail dünya için neyse, İran da o dur. İranın şia anlayışına göre, şii olmayan herkes kâfir, ve katli vaciptir der.

Biz Türkler hakikaten saf milletiz. Herkese güvenir, herkesi kendimiz gibi görür, sırtımızı döneriz. Hep bu yüzden ihanete uğrar, nankörlüklerle karşılaşırız. Düşünün Amerika tüm dünya ülkelerini tehdit ederek İrana ambargo uygulayıp uygulatıyorken, biz İran müslüman bir ülkedir, bizim kardeşlerimizdir diyerek, neredeyse altın kaçakçılığında bu ülke adına elimizi taşın altına koyduk.

Amerikanın ambargosunu deldik defalarca. Üstelik te bunu HalkBank aracılığıyla yaptık. Din kardeşlerimiz mağdur olmasınlar, hayatlarını devam ettirebilsinler diyerek suç işledik. Tahminlerime göre de 17-25 aralık olayları da bu paraların etrafında ortaya çıktı. Devlet paraların İran menşeeli olduğunu söyleyemedi. Çünkü uluslar arası olması gereken bir ambargoyu Nato ülkesi olan Türkiyenin delmiş olması kolayca itiraf edilebilecek mevzu değildi.

Peki biz bu kadar fedakarlıkla İrana arka çıkarken onlar ne yaptılar. Her zamanki gibi yine Türkiyeyi sattılar. Nasıl derseniz, hatırlayalım uçak düşürme olayını. Bütün dünya uçağın Türkiye sınırını ihlal ettiğini deklare etmesine rağmen İran gitti Rusyanın safında yer alarak göz göre göre Türkiyeyi sattı. Bir başka örnek daha vermek gerekirse, İran şu anda hem Esad rejimini destekliyor, hemde IŞİD belasını. Çünkü onlar için ölen sünniler kafir ve ölmelerinde hiçbir sakınca yok gibi görüyorlar.
Hatırlarsanız Türkiye ne zaman dara düşse o dönemlerde Türkiye de bir sürü İran ajanı görürsünüz. 12 Eylül dönemlerine olsun, asla döneminde olsun, daima ülkemizdeler. Kendi ülkelerinde Pejak ı yok ederken, Türkiye de PKKyı destekliyorlar. Tarih boyunca Şii İran ile hiçbir dönem bağdaşamamışız. Her zaman Türklerin başına bela olmuşlardır.

İnşallah akıllanırız da dostu düşmanı iyi belleriz. Sevgi ve Saygılarımla