Hiçbir ekonomik bilgisi olmayan ben, ülke ekonomisinin gidişatını iyi görmüyorum ve bunu da yıllardır söylüyorum.
İktidarın çok bilen ekonomik kurmayları her konuşmalarında uçtuk, uçacağız, uçuyoruz falan diyor.
Hangimiz doğruyu söylüyoruz hesap ortada.
Gripin 14 TL
Çocuk ayakkabısı 500 TL
Ev kiraları asgari ücret ile yarışıyor
Doğalgaz el yakıyor
Elektrik ise cabası.
Çarşı pazara çıkmak ne mümkün,
En ucuzu patates ve soğan 10 TL’nin altına düşmüyor, sebzeli de, meyvesi de lüks oldu.
Markete gitmek ayrı bir yürek ister.
Yağlar,
Deterjan,
Şampuan,
Sabun,
Yoğurt,
Peynir,
Zeytin,
Artık rüyalarımızı süsler oldu.
3 anahtar bir kilit değiştirttim 200 TL
Paça çorbası 35 TL
Pide en ucuzu 50 TL
Hani simit var ya simit, o bile 5 TL akşama sabaha zam bekleniyor.
Çay 5 TL oldu kafelerde
Kahvehanelerde 3 TL 1 çay.
Tayyip Erdoğan bir zamanlar simit hesabı yapmıştı, sıkıysa birde şimdi yapsın.
Taksi, şehir içi 15 TL idi, şimdi 50 TL versen burun kıvırır oldular.
Kendime bir kışlık mont bakayım dedim, en ucuzu 1000 TL
Pantolon 35 TL
Ayakkabı 600 TL
İç çamaşırını paket paket alırdım, şimdi tane işi bile zorlanıyorum.
Erdoğan politikalarını seven dostlarımız da yok değil hani.
1 arkadaşım bankaya 800 bin TL yatırdı. 3 ayda bir 85 bin TL faiz alıyor, aylığı 28 bin küsür TL
Bankalar canımıza okudu, hepimiz kucaktayız, sesimizi duyan yok.
İktidar sürekli para basarak maaş ödemeleri yapıyor fakat, bu da enflasyonu körüklüyor.
Sözün kısası azizim, "Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...
Allah sonumuzu hayreylesin.