Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
BİR GARİP DARBE(!)


Arslan GÜDEK Mesela...
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Talihsiz ülkem, biraz tuhaf, biraz garip, biraz trajikomik ve biraz da aptalca bir gece yaşadı. Adına darbe dediler, inandık. Fakat biraz inandırıcılıktan uzak ve sanki kurgulanmış ta sahneye konulmuş havası da vermiyor değil. Öyle bir darbe ki kime ve neye yapıldığı belli değil. Dün gece darbe yaşarken bu gün ülke genelinde şov yapar duruma geldik.
Cumhurbaşkanı darbe esnasında canlı yayına bağlanıyor, Başbakan sürekli TV kanallarında demeç veriyor, Bakanlar, Mlletvekilleri boy boy kanallara bağlanıyor. Koskoca ülkede sadece 2 şehirde darbe yapılıyor. Trajikomik olan tarafı ise darbenin zamanı. Allahaşkına akşamın 21 00 da darbe mi olur yahu.

Hadi darbe oluyor diyelim, Boğaz Köprülerini tutan bir avuç asker ile mi olur. Köprüyü tutmalarının nedeni nedir. Köprüler stratejik önemli yerlermidir. Havaalanları, Sınır Kapıları, Gazeteler ve Televizyon Kanalları dururken, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar istediği yere gidebiliyorken bu nasıl darbedir.

Ben dünya tarihinde ve ülke tarihinde böyle bir darbe ne gördüm ne de duydum. Hele de 2000 li yıllardan sonra böyle bir darbe girişimi olacağını 40 yıl düşünsem hafzalım alamaz. İsteyen inanır, isteyen inanmaz bu olaya, fakat ben inanamıyorum.
650 bin askeri varlığı olan bir ülke de 500-1000 askerin katılımıyla darbe olacaksa, yerin dibine batsın o ülke. Tam da sesler yükselmeye başlamışken, hemen hemen herkesin Suriyelilerin vatandaş yapılmasına tepki gösterdiği bir anda, birdenbire bütün seslerin ve bütün muhaliflerin sus pus olmasını sağlayacak başka da bir yöntem düşünemiyorum.

Halk sokaklara çağrıldı ve meydanlarda kamp kurmaya başladı. Taraflı tarafsız herkes aynı şeyi söylüyorsa, sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi, kürdü, ermenisi, alevisi, sünnisi aynı telden çalıyorsa orada bir tuhaflık mutlaka vardır diye düşünürüm her zaman. Neden derseniz, hafızam da o kadar çok senaryolar var ki, ülke olarak yaşadığımız. Her şey çok çok iyi gidiyorsa, vardır bunda da bir hinlik diyesi geliyor insanın.
Şimdi diyecekler ki, buda her şeyde bir artniyet veya entrika kurgusu arıyor. İnanın paranoyak falan değilim. Biraz muhalif olabilirim elbette, fakat hemen hemen hiçbir konuda anlaşamayan, her olayı farklı algılayan ve bu nedenle kavgaya tutuşan insanların aynı şeyleri söyleyebilmesi tuhaf geliyor bana. Bende yapı olarak sesli düşünüyorum sadece.

Sakın farklı düşünüyorum, balıklama atlamıyorum diye beni yaftalamayın. Şunu bilin ki en az sizin kadar bu ülkeyi seviyorum ben de. Gerekirse bu ülkenin bana ihtiyacı olduğu anda gözümü kırpmadan canımı bile verebileceğimden kimse kuşku duymasın. Bana deli diyebilirsiniz, enayi ve aptal da diyebilirsiniz, fakat asla ve asla hain diyemezsiniz.
Cumhurbaşkanı her zamanki gibi topu Pensilvanya ya attı ve Obama’dan Fethullah Güleni istedi. Verirler vermezler onu bilemem fakat Fethullah Gülen de bir basın toplantısı ile kendine isnad edilen bu suçlamaları üzücü bulduğunu ve asla kabul etmeyeceğini söyledi. Peki o zaman bu darbe neye ve kime yapıldı.
Düşünüyorum, düşünüyorum da bir türlü işin içinden çıkamıyorum. Saçmalayayım mı biraz ne dersiniz. Mesela bu darbe olmadan, iktidar sayıları 3000 bin civarı olan Hakim ve Savcılara operasyon yapsa ve görevden alsa neler olurdu, hiç düşünebiliyormusunuz. Peki şimdi bu görevden almalar yapıldı, kimsenin sesi çıktı mı?

Mesela şimdi Meclis dese ki Başkanlık sistemi için referanduma gidiyoruz. Sonuç ne olur tahmin edebiliyormusunuz? Cumhuriyetten vazgeçiyoruz dense mesela, kimse gıkını çıkaracak durumda değil, herkes abondone olmuş sanki. Şu an bu millete ne verirsen yer durumda inanın bana. Benimkisi suçlama veya karalama değil inanın. Sadece beyin, akıl ve fikir cimnastiği.
Mesela şimdi iktidar bir referandum yapsa da dese ki, Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek için oylama yapalım, kaç kişi itiraz eder sizce? Mesela Atatürk ilke ve Inkılaplarından vazgeçiyoruz, mesela Laiklik kötü bir şey dense kim kabul etmeme cesaretini gösterecek? Kafam da deli sorular işte, hoş görün.

Yahu dün birbirimize kurşu attığımız, yüzlerce şehit verdiğimiz ve hiçbir konuda anlaşamadığımız PKK ve HDP ile bu gün aynı şeyleri düşünüyor ve söylüyorsak, bunda bir tezat yokmudur. Her konu da Ce Ha Pe yi suçlayanlar bu gün kolkola girmişse “Noluyor Lan” demeyelim mi?

Fetocular darbe yapıyor, ve TRT den bildiri yayınlıyorlar “Yurtta Sulh Konseyi” adına. Vatanın bölünmez bütünlüğüne, Barış ve Kardeşliğe, Hukukun Üstünlüğüne vurgu yaparak. Yahu fetocuları ben yanlış mı biliyorum acaba. Bunlar şeriat kurallarının en ağır biçimde uygulandığı bir İslam Devleti peşinde değillermiydi? Bu argümanlar başka bir ideolojinin sloganları değilmiydi? Şimdi bütün bu durum bir KARŞI DARBE gibi durmuyormu karşımızda?

Ah benim güzel ülkem, ah benim canım memleketim. Nasıl bu hallere düştük, hangi aralık bu kadar beynimizi kullanamaz durumda geldik anlamakta güçlük çekiyorum. Hani biz Türkler akıllı millettik, şimdi düşünmekten bile aciz durumdayız. Allah sonumuzu Hayreylesin.

Saçmalıyorum işte, Beyin balatalarını sıyırıyor bazen. Tüm bu yazdıklarım deli saçmasından ibarettir. Anlayışlı olun, kafam bu kadar basıyor işte. Vatanımı, Milletimi ve İnsanları çok seviyorum.



Bu yazı 1643 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI