Reklam
Bugun...
Reklam
Advert


Bu Hafta Vizyon Gazetesi Sordu “Dr. ÖZMAN” Yanıtladı
Bu Hafta Gazeteciler Olarak Bizler Sorduk Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Mustafa ÖZMAN Yanıtladı.

Bu Hafta Vizyon Gazetesi Sordu “Dr. ÖZMAN” Yanıtladı

Soru 1: Merhaba hocam, hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanıyalım. 

Bize kısaca özgeçmişinizi anlatır mısınız?

1975 Samsun doğumluyum. Samsun’daki ilk, orta ve lise eğitiminden sonra 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi  Tıp Fakültesi’nden mezun oldum.  2004 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki   Kulak Burun Boğaz asistanlığımı tamamlayıp kur’ayla Batman’a tayin oldum ve  Kulak Burun Boğaz Uzmanı olarak göreve başladım. Yaklaşık 9 sene kadar Güneydoğu’da çalıştıktan sonra memleket hasretiyle dönüp, halen çalışmakta olduğum Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi’nin bir üyesi oldum.

Soru 2: Ne zamandır Ünye’mizde bulunmaktasınız. Ünye ve Çakırtepe Hastanesi ile ilgili ilk izlenimleriniz nasıl oldu?

Yaklaşık 10 aydır ailemle beraber Ünye’de bulunmaktayız.  Geldiğimiz günden beri Ünye’de olmaktan çok mutluyuz. Hem büyük şehirlerde yaşamanın problemleri olmuyor; hem de Karadeniz’in incisi, insanların tatil yapmak için can attığı bir yerde hayatımızı geçirmiş oluyoruz. Ayrıca memleketim olan Samsun’a istediğimiz zaman kısa sürede ulaşma imkanına sahibiz.

Hastanemize gelince: Gerçekten, Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi bir çok büyük şehirde bile örneğine az rastlanan kalitede hizmet veren, Ünye’ye yakışır bir hastane. İnsan, bunu daha hastaneye ilk adımını attığı andan itibaren hissediyor. Ne demek istediğimi diğer il ve ilçedeki hastanelere gitmiş olanlar daha iyi anlıyorlardır ya da hastanemize gelince anlayacaklardır. 

Soru 3: Kulak Burun Boğaz uygulamaları açısından hastanenizin  teknik imkanları ne durumda?

Birçok özel hastane ve hatta fakültede bile olmayan yöntemler mevcut. Mesela, bademcik amelyatlarında şu anda Dünya’da kanama riski en az olan yöntem olarak bilinen “thermal whelding yöntemi” , alerjik nezle sorunlarında en uzun süre rahatlama sağlayan ve gebelere bile uygulanacak güvenlikte hiçbir yan etkisi olmayan “rhinolight yöntemi”, kulak çınlamalarında ve ani işitme kayıplarında uygulanabilen “ozon tedavisi” gibi ileri teknikler hastanemizde mevcuttur.

Soru 4: Hocam, şahsen ben biliyorum ama çevremde zaman zaman tereddüt yaşandığını gözlemlediğim için soruyorum: KBB uzmanları sadece belli yaşın üstündeki hastalarla mı ilgilenir?

Doğru zaman zaman bize de soruluyor. Şöyle açıklayayım: Her  insanda kulak burun ve boğaz organları bulunduğundan bunların her yaştaki sorunları bizi ilgilendirmektedir. Mesela her  yenidoğanda bebeğe rutin olarak yapılan işitme taramaları bizim sorumluluğumuzdadır ve kliniğimizce yapılmaktadır. Yani, yenidoğandan en ileri yaşlara kadar her yaştaki hastaya bakabilmekteyiz.

Soru 5: Kulak Burun Boğaz polikliniğinde en sık hangi hastalıklar görülmektedir?
Öncelikle  enfeksiyöz( iltihabik ) nedenleri söylemek lazım: Herkesin yılda birkaç kez yakalanabildiği akut üst solunum yolu enfeksiyonları (grip-nezle, bademcik iltihabı, akut farenjit,  kulak enfeksiyonları, sinüzit gibi ). Daha sonra,  özellikle çocuklarda geniz eti ve bademcik büyüklüğünden kaynaklanan sorunlar, orta kulak iltihabı, burundan nefes alma problemleri (burun kemiği eğriliği, sinüzit, burun eti şişikliği gibi nedenlerle ), kulak tıkanıklığı ve işitme sorunları, horlama, denge problemleri ( vertigo ), kronik farenjit, boyundaki şişlik ve kitleler, koku ve tad alma sorunları, ağız içi ve gırtlağın yapısal ve tümöral oluşumları azalan sıklık 
sırasıyla sayılabilir.

Soru 6: Sayın Hocam hazır konusu geçmişken; son yıllarda çocuklarda “geniz eti” sorunlarını çok duyar olduk. Bu hastalık yeni mi çıktı? Nedir bu “geniz eti”?

Geniz eti burun içinin en arkasındaki “geniz” denilen bölgede yerleşmiş her insanda bulunan bir dokudur. Bademcik kadar aktif olmasa da vücudun ilk girişindeki savunma mekanizmasının bir üyesidir. Dediğim gibi her insanda bulunur ve normal büyüklükte olması hiçbir sorun teşkil etmez. Fakat boyutu olası gerekenden büyükse ve burundan nefes almayı güçleştiriyorsa zararı faydasının çok önüne geçmiş olur. Öyle ki aşırı büyümüş geniz eti, çocuklarda: büyüme-gelişme geriliği, çene ve yüz yapısı bozukluğu, orta kulak iltihabı ve buna bağlı işitme kaybı sıklığında artış, uykuda nefes kesilme sendromu, psikolojik-davranışsal sorunlar, iştah problemleri, kronik sinüzite yatkınlık, gece altına kaçırma, IQ geriliği gibi çok geniş bir yelpazede hastalıklar zincirine sebep olabilir. 

Tabi ki eskiden de geniz eti problemleri olan birçok çocuk vardı; ama teknoloji bu kadar gelişmediği ve geniz eti büyüklüğünün bahsettiğim sonuçları ortaya çıkardığını gösteren araştırmalar yapılmadığı için bu kadar ciddi bir yapısal bozukluk olduğu bilinmiyordu.  

Dolayısıyla, şu mesajı vermek lazım : uykuda ağzı açık kalan veya horlayan her çocuk mutlaka bir KBB uzmanına götürülüp geniz eti problemi açısından araştırılmalıdır. 

SORU 7: Hocam, ayrıca alerji konusu da sık sık karşımıza çıkıyor. Birçok tanıdığımızda ve akrabamızda alerjik nezle, alerjik bronşit, alerjik astım gibi tanıların konulduğunu duyar ve görür olduk. Gerçekten bu kadar sık mı 
görülüyor bu hastalıklar? 

Sizin yorumunuz nedir? 

Ben alerjiyi teknolojik ilerlemelerin getirdiği, yeni çağın en önemli hastalıklarından biri olarak görüyorum. Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan kimyasallar, hava kirliliği, çeşitli temizlik ve dezenfektan malzemeler, değişik kokular, farklı plastik ve polikarbon ürünler, boyalar, ilaçlar, doğal olmayan hayvan ve bitki üretme yöntemleri,  besin takviyeleri  vb…  Bunların hepsi birlikte insan vücudundaki anormal tepkileri tetikleyerek yeni gelişen nesli çok daha alerjik hale getirmiştir ve üzücü bir şekilde tahmin tahminim o dur ki: her geçen yıl alerjik sorunları olan  insanların oranı daha da artacaktır. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 30 yıl önce tüm dünyada  %5-10 civarında olan alerjik rinitli insanların oranı son yıllarda %25-30’lara çıkmıştır. Ama bence bu rakamlar bile düşürülmüş rakamlardır. Benim klinik gözlemimi soracak olursanız özellikle yeni nesilde, bebek ve çocuklarda ben bu oranın %50-60’lara 
ulaştığını düşünüyorum. 

Soru 8: Doktor bey, kulaklarla ilgili sorunların sıklığı nedir? Malumunuz yazın bölgemizde sık sık denize giriliyor. Denize girecek olanlara özel bir tavsiyeniz var mı?

Polikliniğe başvuran hastaların yaklaşık yarısında bir kulak problemi oluyor. Çocuk hastalıkları uzmanı, dahiliye uzmanları ile üst solunum yolu hastalıkları açısından hepimizin tedavi yazabildiği ortak bir  hasta grubumuz var. Fakat mesele kulak olunca diğer branşların kulak hastalıkları ile ilgili manipulasyonları ve gerekli araştırmaları yapma imkanı olmadığı için mutlaka bir KBB uzmanına başvurmak gerekiyor. 

Özellikle -geçici süre olup geçmiş bile olsa- kulak ağrıları, kulaktan kan gelmesi, aniden başlayan uğultu-çınlama, baş dönmesi, tıkanmalar, kaşıntılar ciddi hastalıkların ilk belirtileri olabileceği için bu şikayeti olan hastaları ayrıntılı bir şekilde değerlendiriyoruz.Denize girecek olanlara da öncelikle deniz sezonunun başında, şikayeti olmasa bile mutlaka bir KBB uzmanına görünmesini öneririm.  Zira, hastaların denize girmeden önce farkında olmadıkları kulak 
kirleri, mantarlar, kulak zarı problemleri  denize girdikten sonra birden ciddi rahatsızlıklara yol açabiliyor.
 
Soru 9: Kulak Burun Boğaz kliniğinde en çok hangi ameliyatlar yapılmaktadır?
Çocuklardaki en sık amelyatlar geniz eti, bademcik ve orta kulak iltihabına yönelik amelyatlar olurken; erişkinlerde daha çok burundan rahat nefes almaya, sinüzite, horlamaya, kronik kulak iltihabına ve ses tellerine yönelik amelyatlar daha sık yapılmaktadır.

Soru 10: Teşekkürler. Son olarak sizin hastalarınızla ilgili gözlemlediğiniz sık yapılan yanlışlar ve eksikler nelerdir? Hastalarınıza ne önerirsiniz?

Benim hastalarda gördüğün en sık yapılan yanlışlar ve ihmaller yine kulakla ilgili olmaktadır. Öncelikle kulak şikayetlerinin hastalarda çoğu zaman dikkate alınmadığını gözlemliyorum. Mesela bir kulağı tıkanmış olan bir kişi günlerce, haftalarca bazen de aylarca bir KBB uzmanına gitmeyebiliyor. Böylelikle ilk günlerde başvursa basitçe halledilebilecek bazı sorunlar, çok daha ilerlemiş ve tedavisi zorlaşmış hatta bazen kalıcı hasar bırakmış olabiliyor. Bir örnek vereyim: “ani işitme kaybı” denilen, birden tek taraflı kulak tıkanıklığı şeklinde ortaya çıkan ve hiç ağrı-sızı yapmayan bir hastalık var. Böyle bir hastalığa yakalanan kişi eğer 3-5 gün içinde KBB uzmanına başvurursa iyi bir tedaviyle %90’ın üzerinde düzelme şansı olurken eğer hasta bunu kulak kirine bağlı geçici bir durum diye düşünüp geç başvurursa bu oran %50’lerin altına düşüyor ve sadece bazı büyük şehirlerde bulunan,  günlerce süren zahmetli tedaviler alması gerekebiliyor. Gözlemlediğim başka bir yanlış da hastaların hemen her yerde kolayca bulunan kulak temizleme pamuklu çubuğu kullanması. Bu malzemeler her ne kadar kulak kanalından bir miktar kiri temizlese de yapısı gereği kulak kirinin diğer kısmını kulak zarına doğru itmektedir. Böylelikle bazı insanlarda kulak tıkanıklığı, kulak enfeksiyonları ve hatta kulak zarı delinmelerine yol açmaktadır. Emin olun poliklinikte her gün bu yanlışı yapan birçok hastalarımızı gözlemlemekteyiz. 

Sonuç olarak; ben insanlarımıza,  kendileri ve çocuklarıyla ilgili irili-ufaklı her türlü kulak şikayetini  ciddiye almalarını öneriyorum ve orta/iç kulak sağlıklı değerlendirilmesi özel aletler yardımıyla sadece KBB hekimlerince yapılabileceği için mutlaka bir KBB uzmanına “gecikmeden” başvurmalarını  tavsiye ediyorum.

 




Bu haber 2173 defa okunmuştur.

YORUMLAR

pervin gümüşçü
16-10-2017 00:49:00
Batmanda Alanında bir numarali doktordu kendisi yaklasik 10 yil once kulak ameliyati oldum yaninda ve suanda hic bir sıknti yok üstüne üstlük bazen kontrol amacli hastahaneye gidiyorum kendisi burda olmadığı icin mecbur başka doktora kontrol ettirtiyorum doktorlar çok iyi oldugunu hatta ameliyat olmadigim kulagimdn daha iyi olduğunu söylüyorlar .. Böyle basarili doktorlar lazim .. Çok çok teşekkür ederim...

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANAN HABERLER
YUKARI