Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Unutmadık, Unutturmadınız


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

İktidar’ın, “Açılım” ve “Çözüm” sürecine;

Süreç boyunca akil adamların şehir şehir toplumu ikna turlarına hep şüpheci yaklaştım.
“Terörle müzakere değil mücadele edilir.” Diyenlere inat akla zarar uygulamalara imza atanları; ihmali olanları ve öyle ki: İktidarlarında, Doğu ve Güneydoğu’da Atatürk portrelerinin ve “Ne mutlu Türküm diyene…” tabelalarının indirtilmesi çabalarını…
“Üç-beş Mehmet için Meclis mi toplanırmış? ” Küçümsemesini…
Şehide, “kelle” dendiği günleri unutmadık.
Devlet daireleri ve kamu binalarından “T.C” ibaresinin kaldırtılmasını…
“Türk” kavramının Anayasa’dan çıkartılması girişimlerini unutmadık.
PKK istedi diye, “Türk vatandaşı” kimliği yerine, “Türkiye vatandaşlığı” kimliğini öncelemek ve ikame etmek istemelerini unutmadık.
Dünyayı kasıp kavuran İkinci Dünya Savaşı’ndan zerre zarar görmeden çıkan…
SSCB’nin -bu günkü Rusya’nın- en ceberut olduğu ve rejimini ihraç etme, Türkiye’yi birliğe katma girişimlerini en ciddi düşündüğü dönemde, o muazzam askeri güce tek başına direnen…
Hatay’ı diplomasi kurnazlığı ile topraklarına katan…
Avrupa’nın, ABD’nin baskı ve ambargolarına rağmen Kıbrıs Barış Harekâtı ’nı başarıyla gerçekleştirip, Kıbrıs’ın % 39’unu işgalden kurtarıp, Türk vatandaşlarını zulümden kurtaran…
Kardak krizinde, kararlı ve dik duruşu ile Yunanistan’a geri adım attıran…
2002’de PKK terörünü “sıfır” durumuna getiren ve 80 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasına sahip çıkan Türk ordusu değilmiş gibi;
İktidarları döneminde, TSK’nın sözde, PKK terörü ile mücadele edecek silahı yoktu. Açılım ve Çözüm süreçlerini zaman kazanmak ve o süreçte kendi milli ve yerli silahlarımızı üretmek amacı ile başlattık algısı yaratarak, TSK’yı düşkün, zayıf, PKK terörü karşısında çaresiz göstermeye kalktıkları günleri unutmadık.
Türk bayrağını ve adını ekranlardan tartışmaya açtırıp, “Sarı-turuncu-yeşil renkler de ay-yıldızın altında olsa ne olur?” dedirtenleri unutmadık…
Bu gün ülkenin bekasını önceleyenlere, ülke bekası hatırlatıldığında, “O da ne?”
dediklerini; sırf “Açılım” ve “Çözüm” sürecindeki kararlılıklarını ve samimiyetlerini göstermek adına yerleşim yerlerine Kürtçe isimler verdikleri günleri unutmadık.
Israrla PKK ile mücadele edilmesi gerektiğini söyleyenlere, “ Milyarlarca liramızı toprağa mı gömelim?” diyerek, onca yıl yapılan mücadeleyi lüzumsuz ve nafile çaba gibi göstererek önemsizleştirenleri unutmadık.
PKK ile mücadele eden TSK mensuplarını, sırf PKK istedi diye cinayetle suçlayıp yine PKK’lıların tanıklığı ile mahkûm edilmesine zemin hazırlayanları unutmadık.
Açılım ve Çözüm sürecinin yanında duranların, “Bebek katili!” diyenlere, “Öcalan yaşatmayı seçti…”, “Barışın teminatı…” demelerini unutmadık.
“Kimsenin gücü “Çözüm Süreci ”ni bitirmeye yetmeyecek; vazgeçilmezimizdir.” Diyenleri unutmadık.
Habur’da mobil mahkemeler kurarak, sözde yargıladıkları teröristlere, hâkimin, “Pişman mısın?” sorusuna, “Hayır! Önderim istediği için buradayım. “demelerine rağmen, hukuka, “salıverin” talimatı verenleri unutmadık.
PKK şehitliğinin açılmasına göz yumanları unutmadık.
Öcalan’ın mesajını Diyarbakır Bağlar Meydanı’nda okutulmasına sağlayanları…
“Bin yıldır öz vatanımızda esiriz kan dökücü Türklerin elinde” Diye başlayan Megri Megri türküsünü maaile, Kürt milliyetçisi Şivan Perber’le söyleyenleri unutmadık. 
Kurtarılmış mahalleler ihdas edilirken…
Yerleşim yerlerine silahlar depolanırken…
Mahalleler arasına hatta ilçeler arasına tüneller açılırken, “Valilere operasyon izni verdirmedik.” diyenleri unutmadık.
AKP içindeki kimi milletvekillerinin, “PKK’nın silahlı mücadelesi meşru müdafaadır…” demesini unutmadık.
Bu nedenle:
O süreçte yapılan PKK eylemleri için, İktidardan talimatla, gerek basın gerekse ekranlardan, “PKK içindeki provokatörler…” diyerek komplo teorileri üretenlerin, bu gün 11 aylık Berat bebeğe gözyaşlarını, PKK’ya, “Kim PKK’yı destekler, kim yanında durursa, kim tavırları ile ve politikaları ile destekliyorsa, kim sözcülüğünü yapmışsa Allah onların cezasını versin…” bedduasını samimi bulmam ama canı gönülden, “Âmin!” derim…
Derim de onlar samimiyetini tartışırım. Çünkü Meclis Başkanlığı yardımcılığı için kalan son koltuğu AKP oyları ile İYİ Parti yerine, PKK’nın Meclis’teki siyasi temsilcisi HDP’ye verilmesi samimiyeti gölgeliyor!
Dahası, Meclis’te kimlere oy verdiklerini bilmedikleri gibi bu gün bedduasına kendini/kendilerini de kattığının farkında dahi değiller.
Geçtim…
Dün aynı cümlelerle hatta çok daha net ve somut cümlelerle PKK terörünü lanetleyenleri, “Çözüm Süreci ”nin karşısında diyerek “vatana ihanetle” suçladıklarını unutmadık.
Dahası:
“Kandan beslenenler…” hakaretine…
“Morg bekçileri!” aşağılamasına…
“Bunlar, “Analar ağlasın isteyenler…” ajitasyonuna maruz bırakılmasını ve meydanlarda yuhalatılmasını unutmadık.
Seçim sürecinde son İktidar bir başka samimiyet testinden daha geçmişti unutamayacağınız…
Hatırlayın…
Halk, iktidar olanların PKK ile mücadele ettiğine inandırılmıştı.
Bu gün PKK terörüne lanet okuyan havuz medyasının:
“Kandil’e girdik!”,
“Kandil’de taş üstünde taş kalmadı!”,
“Kandil PKK’ya mezar oldu; Türk bayrağı dikilmesi yakındır…”,
“Kandil’de çok sayıda PKK’lı öldürüldü; PKK’nın telsiz konuşmalarından, “Yandık, bittik, yok olduk; imdat!” çığlıkları geliyor…” başlıkları altında yürüttüğü algının, gerçekte PKK terörü ile değil seçim sonuçlarına yönelik operasyon olduğunun da unutmadık.
Özetle:
Beddualarında gerçekten samimi iseler, “Açılım”a karşı çıktıkları için linçe tabi tuttuklarına, yaptığın bedduaya, “İftira attık! Günahınızı aldık; özür dileriz, yanılmışız…” öz eleştirisini iliştirmelerini de bekleriz…
Geçmişte, senin bu gün söylediğin bedduayı, belki de daha şiddetli bir tonda söylediği ve PKK’lı teröristlere tepki gösterdikleri için “vatan hainliği”, “kandan beslenen vampirler”, “morg bekçileri” diye en ağır bir şekilde suçlananların yüreklerini bir nebze soğutmuş olursunuz!
Şehitlerimizle helalliğiniz ise artık mahşere kaldı…



Bu yazı 1698 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI