Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Taşeron İşçilere Kadro Yalanı


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

Açıklanan Taşeron Yasası daha baştan ilân edildiğinde kadüktü…
     Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu müjdeyi(!) şöyle açıkladı: ” Dört yüz elli bin taşeron işçimizin tamamına hakları ile kadro vereceğiz.” 
     İfadesinde de anlaşılacağı gibi sanıyorsun ki, kadro bekleyen tüm taşeron işçi sayısı dört yüz elli bin kişi…
     Akabinde Cumhurbaşkanımız açıkladı: “ Dokuz yüz elli bin taşeron işçimize kadro vereceğiz; hayırlı olsun!”
     Hangisine inanacağız, verilen sayılar arasındaki çelişki kafa karışıklığı yarattı diye düşünürken kadro bekleyen asıl taşeron sayının üç milyona yakın olduğunu öğrendik taşerona çalışanlardan… 
     Bu haliyle dağ fare doğurdu desek abartmış olmayız.
     Özetle: İki milyon beş yüz bin taşeron işçi için hayaller bitti diyebiliriz; başka bahara!
     *
     Sayılar açıklanırken kimlerin nasıl kadroya geçirileceği açıklanmamıştı. 
     Duyduk ki, test/yazılı sınavdan elli ve üzeri puan alanlar mülakat/sözlü sınava çağrılacakmış.
     Test/yazılı sınav tamam ama mülakat/sözlü sınava şüpheci yaklaşırım… Ki, herkes benim gibi düşünüyor…
     Mülakat/sözlü sınavın amacı gayet açık ben ona yandaş belirleme sınavı diyorum!.. Hatırlı bir iktidar yetkilisinden, “ Hami kart yakınımdır.” türünden belge sanırım yeterli olacaktır!..
     Sınava girme şartı ise daha önce kazanılmış haklarından vazgeçtiğini gösterir bir belge imzalaman…
     Ayrıca bir başka engel daha icat ettiler, Başbakanımızın açıklamasına göre, her ne kadar elli ve üzeri puan alsan da öncelik nitelikli/vasıflı işçilerin olacak…
    Özetle kadroya geçmek daha da zorlaştırıldı.
     *
     Sınava hazırlanan taşeron işçiler, ilerde sorun olur diye parti üyeliğinden istifa dilekçeleri yollayınca, AKP Sözcüsü M. Ünal Bey: “Biz o yasayı değiştirdik, bilmiyorlar mı? İstifa etmelerine gerek yok.” demişti. 
     Buradan anlıyoruz ki, taşeron işçiler geçmişte İktidar tavassutu ile işe girmiş,  AKP’ye de üye olmuşlar.
     Bu gün de sınav falan işin kılıfı, yine aynı yöntemler devrede olacak… 
     Ben işçiye kızmıyor eleştirmiyorum; biliyorum ki, onların bu davranışı çaresizlikten;    işçilerimizi, ailelerinin geçimini sağlamak için bu duruma düşürenleredir eleştirim…
     *
     Test sınav ise ayrı sorun, sınavda sorumlu olacakları derslerin niteliği ve soruların içeriği hakkında zerre bilgi yoktur.
     Peşinen söyleyeyim mülakat sınav ise bir haksızlığın, kul hakkı gaspının devreye sokulmasına araç yapılacaktır…

     Bir fikir vermesi için yazıyorum, geçmişte öğretmenlere mülakatta sormuşlardı; şöyle bir soru soru olabilir mesela: “Reis denilince ne anlıyorsunuz?”!..
     Bakıyorum, yıllarca çalışmışlık, iş tecrübesi, işinde deneyim hiç aranmıyor…
     Yıllardan beri taşeron olarak çalışanlar arasında, yıllarca bulunduğu işte çalışmanın getirdiği tecrübe ile belki de Allah vergisi bir vasıf kazandığı halde sırf okuma-yazma bilmediği için sınava giremeyecekler var.
     Sınava girecek ve hak edişleri devlet tarafından her ay yatırıldığı halde aylardır taşerondan maaşlarını alamayan işçilere: “ Haklarınızdan feragat et…” baskısı var.
     Cevaplandırılması gereken bir başka sorun: oldu ya sınavı kazanamadılar, gasp edilmiş haklarının akıbeti ne olacak?
     *
      Taşeron kalacak işçileri bekleyen sorunlar ise başka…
      Malum kadroya geçecek bir taşeron işçinin maliyeti taşeron işçinin yaklaşık üç katı…
      Kadrolu işçinin kıdem tazminatı var.
      Emekliliği, emeklilik sonunda emekli ikramiyesi var.
      Tam yıl çalışmanın getirdiği sigorta yükümlülüğü var. 
      İzin günleri olacak…
      Velhasılı sosyal haklar itibari ile üçe katlanıyor; bu durumda kadroya geçen işçiler ücretlerde maliyet artışı getireceği için bundan böyle taşeron çalıştıran kurumlar özellikle de belediyeler her kadroya geçen işçi için maaş dengesini sağlamak amacı ile üç işçi çıkaracaktır ki, işten çıkarmalar şimdiden başlatılmış bile… 
     Taşeron Yasası’ndaki oyunu, dışarda kalan taşeron işçilerin durumunu Cumhurbaşkanımızın, “ Ne kadrosu yahu, çalışıyorsunuz işte!” sözü yeteri kadar açıklıyor,
sanırım başka söze gerek yok; samimiyetleri de müjde dedikleri de hepsi bu…
     İktidar, “Tok açın halinden anlamaz .” diyenleri bir kez daha haklı çıkarmıştır.
     *
     Bir Sınav Rezaleti Daha
   TBMM Başkanlığı sözleşmeli bilişim/bilgisayar personeli almak için ilân verdi.
     Kazananlar, “Sistem Uzmanı”, “Siber Güvenlik Uzmanı”, “Yazılım Uzmanı”, “ e-posta Sistem Uzmanı” olacaklar; maaş dolgun: 15 bin 34 lira…
     İlândaki şartları aynen alıyorum:
     KPSS’ dan 70 puan almak;
     KPSS’ da aldığı puanı ibraz edemeden başvuruda bulunanlar 70 puan almış sayılacak…
     Sorun şu: 
     KPSS sınavına hiç girmediği halde müracaatta bulunanlar haliyle puan da ibraz edemediği halde 70 puan almış kabul edilecek ve belki de kazanacak olması…
    Ya da sınava girdi 70 puanın altında puan aldı müracaatta puanı düşük olduğu için ibraz etmedi, 70 puan almış sayılacak.
     Bunun mantığını anlamaya çalışıyorum, tek cevap kadrolara rezervasyon yaptıran torpilliler arasında 70 puan barajını aşamayanlar ya da sınava hiç girmediği halde başvuracak torpillilere kapı aralamak geliyor aklıma…
     Eleştirdiğin zaman kızıyorlar; Fetöcü iftiralarına dahi muhatap oluyorsun…
     Tamam, özellikli kadrolar; günümüz ve gelecekte yapılacak siber savaşlarda çok önemli olabilirler…
     Öylelerini tanıyorum ki, adam dahi diyemeyeceğim daha çocuk; bu konu ile zerre eğitim almamış, alaylı tabir edilen biri ama bilişim, bilgisayar konusunda nice mühendisi cebinden çıkarır! 
     Yazılımlarda açık bulmada uzman; giremediği site yok! 
     Bunları bulup alıyorsan sözüm yok.
    Ama kadrolaşmada ille de politize olmuş yandaşlarımı işe almada sınır tanımam dersen…    
     Yeni sürüme soktuğun ve bir örneğine dünyada rastlamayacağın türden kendince sınav kuralları koyarsan…
     İktidarının insani ve vicdani çürümüşlüğü eleştiri konusu olduğunda şaşırmayacak, iftirada bulunmayacaksın.
     Sonuç olarak, bunlar KPDS’de şifreleme konusunda acemi ya yandaşları işe almada bula bula tek çare bu ucube yöntemi buldular diye geliyor aklıma; nasıl bir akıl, vicdan sahibi olduklarını göstermesi açısından önemli, pek akıllıca, mantıklı ve vicdani bulduğumu söyleyemem...



Bu yazı 2058 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI