Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Tamamen Psikolojik!


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

Hatırlayın…

Seçimler öncesi, muhalefet ve ekonomistler İktidar’ın bol keseden vaatlerine aldanmayın, ekonomi zurnanın “zırt” dediği yerde, haliyle bu cendereden çıkmak için artçı zam dalgasının seçimler sonrası başlayacağı uyarısında bulunmuştu.

İktidar ise uyarılara inat, söylenenlerin kasıtlı çıkarıldığında ısrar ederek, inanmayın; kriz çığırtkanlığı yapıyorlar, ekonomimiz güçlüdür mealinde cümleler sarf ediyordu.

Başkanımız 27 Eylül itibari ile yurt dışından, 12 Ekim Tramp görüşmesi öncesi her ne kadar, “Rahip Brunson davası ile krizin ilgisi yoktur.” dese de kriz günlerinde yağmur gibi gelen zamlar ve doların yükselmesine, ABD, Tramp, rahip, dış güçler söylemleri ile “minareyi çalan kılıfı hazırlar!” kabilinden bir algı ve mağduriyet yaratma operasyonu başlatmıştı.

İşte onlardan bazıları:

“Üst akıl, Brunson üzerinden ekonomi cephesine saldırıya geçti.”

“Brunson üzerinden başlatılan ekonomik saldırı Türkiye’ye boyun eğdiremeyecek…”

“Bu günkü krizin nedeninin ABD’nin kur saldırısı olduğu tescillenmiştir.”

“1. Dünya Savaşı dâhil, Anadolu’yu işgal girişiminde başarılı olamayanlar Brunson’u devreye sokmuştur.”

“Kirli ekonomik saldırıların son halkası Brunson davasıdır.”

Geçtim; üstelik bu cümlelerin üzerinde farklı düşüncesi olupta dillendirenleri de “emperyalizmin tetikçisi” ilan ettiler.

Hemen sonrasında geçmiş iktidarların her ekonomik çıkmazda sık sık başvurdukları bir yönteme başvurarak bir gecede paramızı yabancı paralar karşısında % 50 devalüe ederek eldeki Dolar, Avro cinsinden MB’sı döviz stoklarını en yüksek kurdan TL’ye çevirdiler.

Sonuçta Dolar ve Avro asansörde inip çıkmaya başladı!

Başkanlığın açıklaması, “Dolar ve Avroyu dalgalanmaya bıraktık.” oldu.

Haliyle ithal ettiğimiz petrol, kömür ve doğalgaza zam kaçınılmazdı; doğalgaz ve kömüre % 40 zam yaptılar. Benzin 7, mazot 6 lirayı geçti!

Doğalgazla, kömürle çalışan elektrik santrallerimiz var, haliyle elektriğe de zam yaptılar. İlk zam müjdesini(!), “Sanayide kullanılan elektriğe % 40 zam yaparak duyurdular.

Bu saydığım petrol, doğalgaz, kömür sanayinin demirbaş kalemleridir. Bunlara zam gıdadan ulaşıma ve sanayide üretilen her türlü malın maliyetini tetikleyecektir, öyle de oldu.

Dediğim gibi Başkanımız, 27 Eylül öncesi krizi Brunson davası ile ilişkilendirip, 27 Eylül itibariyle, “Krizin Brunson davası ile ilgisi yoktur.” diyerek milleti şaşırtırken ikinci şaşkınlığımızı, “ Kriz miriz yok; inanmayın; tamamen psikolojiktir.” diyerek yaşatmıştır…

Yani söylemler tamamen konjonktürel, içerde başka dışarda başka…

Haliyle biz de anlamadık bir var, bir yok; ortada gerçekten psikolojik bir durumun olduğu açık!

***

Tarım ve Orman Bakanımızın açıklaması ise ayrı bir vaka…

Geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamasında: “ Buğdaya, una, ekmeğe zam geliyor diyerek vatandaşımıza zül edenlere milletçe milli bir duruş sergileyerek, gereken cevabı verdik, veriyoruz…” demişti.

Anlaşılan cümle temel ihtiyaç maddelerine bozdurulacak dolar muamelesi yapmasını istiyor milletten!

Birileri çıksın milletin feryadını Bakanımıza tercüme etsin, baksanıza cevap olarak algıladı!

Ve birileri, asıl zülün sanayinin demirbaşı olan petrol, doğalgaz, kömür, elektriğe yapılan zamlar olduğunu ayrıca hatırlatsın…

***

Milli duruş… Bu kavramla ilgili sanırım bir kavram kargaşası yaşıyor Bakanımız!

Ülkede, döviz karşısında “TL”% 50 devalüe edildi.

Dolayısı ile Dolarla ithal edilen benzinden mazot zamlı…

Sanayinin kullandığı doğalgaz ve elektriğe % 40 zam yapıldı; yapan Başkanlık…

Gıdadan temizlik maddelerine, dayanıklı tüketim araçlarına kadar zam yapılmasına neden şaşılıyor anlamadım.

Başkanlık yapınca zorunluluk, güncelleme, özel sektör yapınca zül…

Şayet fırsatçı varsa Başkanlık şikâyet etme, yerinme makamı değil, gereği ne ise yapmak görevi…

Milli duruş meselesine gelince, ücretlilerin alım gücü % 50 azaldı.

Küsürü de var, ülkemde açlık sınırı 1800, yoksulluk sınırı 6000 lirayı…

1600 lira maaşla geçinmeye çalışan asgari ücretli var…

Bin lira maaş alan emekli var…

530 lira sosyal yardımla yaşayan 65 yaş üstü yaşlılar var…

Düşük maaşlı engelliler var…

İşsizlik maaşı 900 lira ile geçinenler var…

Maaşı olmayan işsizler var…

Taşerona çalışanlar var hiçbir güvencesi olmayan…

1200 liraya ücretli derse girip onunla geçinmeye çalışan ücretli öğretmenler var…

Bağ-Kurlusu var…

Sigortalı, sigortasız çalışan var…

Ortalama maaşı 3300 lira ile geçinmeye çalışan, maaşı yoksulluk sınırının yarı yarıya altında memurlar var…

Kriz itibari ile market alış-verişlerini azaltan, kilo ile alımları grama, taneye düşürenler var.

İhtiyaçlar ve özlemler sonsuz; hayatın ve kriz ekonomisinin gerçekleri var.

Şimdi:

Adam evlenmiş yeni hane olmuş, buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi ihtiyaç, almayarak…

Önümüz kış, kömürün tonu ortalama 1500 lira, almayarak ya da az aldın, idareli yakarak, kimi ayazlı günleri geceleri battaniye altında geçirerek…

Keza doğalgaz da % 40 zamlı, kısarak, idareli davranarak, kâh titreyerek…

Elektrik aynı şekilde zamlandı hatta bir haftada iki sefer…

Elektrik, sanayini üretiminin can damarı, buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrikli aletler onunla çalışıyor; ısınmasını onunla yapanlar var; geçtim orada soygun bir de yasayla; mümkün değil ya, kullanmayarak…

50 yaprak bir defter 6 lira; öğrenci kıyafeti ayrı para, servisi para, öğle yemeği para; kitap bedava ama ayrı kitap listesi veren okullar var ateş pahası; çocuğunun eğitimden, istikbalinden ödün vererek…

Sonbahardayız, kış geliyor, kışlık almayarak…

Sağlık önemli, ihmal ederek…

Temizlik olmasa olmazımız; yapmayarak…

Özetle temel ihtiyaçlarının bir kısmından vaz geçerek milli duruş mu sergilemiş oluyor halkımız?

Milli duruş, “psikolojik” diyerek sineye çekmek midir?

Şayet dediklerinde kasıt buysa aynı duruşu kendilerinden de bekliyoruz; sadece biraz empati…

Geçtim…

Attığım taş birilerini ürkütür mü bilemiyorum; geçmişte ayaklar altına alınan milliyetçilik geliyor aklıma…

Halktan soyutlamıyorum, mensuplarına sadece ayrı parantez açıyorum; ayaklar altından kalkıp nasıl bir milli duruş gösterdiler o da ayrı bir konu!

Özetle:

Bal gibi kriz var; zamlardan sorumlusunuz…

Psikolojik midir bilemem ama kesin psikolojisi bozulanlar var!

Bu anlamda zülün ve fırsatçılığın en büyüğü sizde…

Dolayısı ile idare edemediğiniz krizin faturasını, yaptığınız zülü, halk fırsatçıların hanesine değil sizin hanenize yazacaktır bilesiniz…



Bu yazı 1726 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI