Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Çok Şükür Rabbime!


Yakup HALICI Bugün Pazartesi
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Vaktiyle,
Özellikle bizim kuşağın çok kullandığı bir deyim vardı “ot gibi geldin, ot gibi gidiyorsun.”
Kimimiz sağcı kimimiz solcu, kimimiz de İslamcı olmayı marifet sayardık. Hiçbir şey olmayı
becerememişlere de ot damgasını layık görürdük.
Bununla da kalsa iyi…
Devletler ya da Dünyanın hâkim güçleri bu ve benzeri ideolojiler üzerinden toplumu hizaya getirmeye çalışırlardı.
Elbette,
Bu ideolojilerin anlamları üzerinden toplum ahlakı, kültürü yaratmak en büyük hedefleri idi.
Dedim ya, 
Asıl amaç bu yaşam biçimleri üzerinden toplumu hizada tutmak.
Düşünelim biraz,
Her ne sebepten olursa olsun, hangi süreçten geçerse geçsin bu ideolojilerin ve kavramların ortaya çıkması, ivme kazanması taş çatlasa iki yüz yıldır.
Zaten,
İdeolojilerin ve buna bağlı kavramların ivme kazanması ve yıldızlarının sönmesi de yirminci yüzyıldır.
Düşünelim,
Bir ideoloji ortaya konulacak, eski alışkanlıklar, yaşam biçimleri tasfiye edilecek sonra yenisi kabul edilip benimsetilecek/benimsenecek.
Mesela,
Komünizmi ele alalım.
İnsanoğlu var olduğundan beri (her neye olursa olsun, hangi düzeyde olursa olsun) yaradan ve öbür dünya gibi inançları benimsemiş ve inana gelmiştir. İnanmaktan öte bu uğurda savaşlar yapılıp, can alınmış can verilmiştir.
Bütün bunları yok sayıp bir teori ortaya koyup başına “peygamber” ayarına getirdiğin bir lider kültü yaratıp toplumu onun üzerinden hizaya getirip, yönettiklerine destur çek.
Gerçi,
Bu son yüzyılımızın hastalığı değildir. Geçmişte din üzerinden nice bağnazlıklar yaşandığını, acılar yaşandığını biliyoruz.
Ama son yüzyıl hepsine bedel…
İki tane dünya savaşı ve buna gelinceye kadar- özellikle iki dünya savaşı arasında-ideolojik sayısız katliamlar… Ve sonrasında iki kutuplu dünyanın kör döğüşü…
Dedik ya,
İdeoloji ahlakı, kültürü üzerinden toplumu olmadık kılıklara sokmak işin görünmeyen ama asıl önemli tarafı hep bu devirde yaşandı.
90’dan sonra herkes tası tarağı toplayıp gitti. “Yahu biz yanlış yapmışız özür dileriz”bile dilemediler.
Kimi ülkelerde aynı kadrolar yüzsüzce yine iktidara gelip ya da iktidarda kalıp yeniterimlerin, idollerin kahramanı oldular.
Ya bu uğurda harcanan hayatlar, toplumun onarılamayacak derecede bozulan kimyası ne olacak?
Bunun ötesinde; ülke olarak bir de (şu veya bu ad altında) iktidar mücadeleleri yaşadık. Travmalarını da bize çektirdiler.
Hiçbirimiz diyemedik ki; bu ideolojiler adına beni hapislerde çürüttün, işkencelerden geçirdin, ailemi, sülalemi perişan ettin, malımı mülkümü talan ettin bunun bedelini kimler ödeyecek?
Ama bunun vebalini üstlenecek bir tek kişiyi bulamadığımız gibi… Sucu, bucu diye kabahati yine bizim sırtımıza yıkıyorlar.
Kenan Evren’i 2015 Haziran’ında mahkûm edip rütbelerini söktüler ama cadde adlarını 2019 kadar kaldırmadılar.
Çünkü yine aynı kadroların uzantıları yönetiyor bizleri.
Galiba,
Biz Cennetliğiz. Öyle ya… Bu dünyanın çilesini çekip, günahının bedelini bu dünyada
ödediğimize göre…

 



Bu yazı 1124 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI