Makamınıza gelmeyi düşünürken
Kendime çekidüzen verirdim.
Kravatımı düzeltir, yakamı kapatır
Düğmeleri ilikler içeri öyle girerdim.
Toplantınız olurdu, içeride heyetler olurdu
Sıramı beklerdim.
Başbakanla, bakanlarla görüşmeleriniz olurdu
Taleplerde bulunurdunuz, emirler alırdınız
Hemen her derde bir çare bulurdunuz.
Bartın çayının kenarında bir kuzu kaybolsa
Sorumlusu siz olurdunuz.
Çalışkandınız alçak gönüllü idiniz mütevazıydiniz
Hiçbir zaman (alın şu kavatı) demediniz
Çok sevdiğim meslektaşım Başmüfettiş
Enver Ergüven beyin hemşerisiydiniz
Çok şanslıydınız, dededen babadan
Politikacı halk dostu bir aileniz vardı
Hani ‘(seni sevmeyen ölsün)derler ya
Siz öyle biriydiniz..
Sizinle tanışmak dost olmak bir şeref idi
Siz o şerefi bana bahşettiniz.
Muharrem size baba demiş
Siz onu manevi evlat kabul etmişsiniz
Siz babacan bir baba, Muharrem hayırlı bir evlat
Muharremden saygı, sizden şefkat
Böylece sürüp gitsin bu tatlı hayat..
Kalbinde vatan aşkı, insan sevgisi olmayan
Kadir kıymet bilmez.
Öyle değil mi Sayın Mehmet Fatih Eryılmaz
O mütevazı, faziletli, çalışkan özelliklerinizden
Yararlanalım diye
Sizi bekliyoruz büyük ve güzel ilimiz Orduya..
Gelin de Faruk Nafiz Çamlıbel in
Meyve yüklü dallardan başını eğip geçtiği
Billur gibi pınarlardan şerbet gibi sular içtiği
Yerlerde beraber gezelim.
Uzun kumda güneşlenip kara denizde yüzelim
Gelin de sizi güzelim Ünye de ağırlayalım.
Yeter ki gelin sayın valim..
Yurt Şairi- Osman Maral