Bugun...

15:30 | ORDU’DA UYUŞTURUCU OPERASYONUNDA 2 KİŞİ TUTUKLANDI 14:44 | ÜNYE’DE ÇOCUKLAR DOYASIYA 23 NİSAN COŞKUSUNU YAŞADI

“Eski” Türkiye’nin Suyu Mu Çıktı?

	Meral Korkmaz Bence...
	meralkorkmazz@gmail.com

Ak Parti’nin son seçim sloganı “Hep Birlikte “Yeni” Türkiye…”
Partinin sloganı olan bu söylem, son yılların moda şarkısı gibi adayların dillerinden düşmüyor.

Bizim adaylarımız da yaptıkları her programda “Yeni Türkiye” için oy istiyorlar.

Anayasanın maddelerini değiştirip, yeni anayasa kuracaklarını, insanlara yeni hak ve özgürlüklerini vereceklerini, insanların dini özgürlüklerini yaşayamadıkları gerekçesiyle daha muhafazakâr ama özgür bir gelecek vereceklerini, her şeyden önemlisi Anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirileceği söyleniyor.

Değişmez üç madde Türklük ve vatanın bölünmezliği konusunu kapsıyor. Bu söylentilerin doğru ya da yanlış olduğu seçimlerden sonra görülebilir. Ama bir gerçek var ki, T.C. ibaresinin bir yıl önce kurumlardan yavaş yavaş kaldırılmasıydı. Dediğim gibi zaman gösterecek gerçekleri...

Milletvekili Adayımız Ayşe Nilgün Tomakin olsun, gerek Cumhurbaşkanı, gerekse diğer partililer başörtüsü üzerinden siyaset yapıp, insanları dini duygular üzerinden etkilemeye çalışıyorlar.

Başörtüsü nedeniyle avukatlık mesleğini 17 yıl sonra Ak Parti döneminde icra ettiğini söyleyen sayın Tomakin, mahkemeye başörtüsü ile çıkmanın yasak olması nedeniyle başörtüsünü tercih ederek, avukatlık mesleğini yapmadığını söylemiş.

Peki Sayın Ayşe Tomakin; başınızı açmanın namahrem olduğunu düşünerek reddettiğiniz mesleğinizi, bugün ne oldu da milletvekilliğinizin söz konusu olduğu bir dönemde tek tek kahvehaneleri dolaşarak erkek seçmenin elini sıkarken aynı hassasiyeti göstermiyorsunuz?

Bu namahrem değil mi? Kendinizle tezata düşmüş olmuyor musunuz?

Son dönemlerde çok moda oldu, sorunlara çözüm üretmek yerine maduriyetini anlatmak...

Ne diyelim sizinde kendinizce haklı sebepleriniz vardır elbette...

Her ne kadar doğru bulmasalar da, Atatürk “Laiklik” maddesini anayasaya iliştirmekle en doğrusunu yapmış, din ile devlet işlerini birbirinden ayırmış.

Demek istediğim; Hükümetler, ülke ekonomisini daha üst seviyelere çıkarmak, milletin bütünlüğünü sağlamak ve ülkenin çıkarlarını kollamak için gelirler.
Devlet, din işleri için ayrı, ekonomi için ayrı, iç ve dış politikalar gibi birçok konuda ayrı kurumlar oluşturmuştur.
AK Parti iktidarından önceki iktidarlar, namaz kılana karşı çıkmadı, oruç tutanı taşlamadı, ibadethane olarak kiliseyi göstermedi.
Camiler yine vardı ve ihtiyaç duyuldukça yapılıyordu, dini ve milli bayramlar birbirine karıştırılmadan kutlanıyordu. Puta değil, yine Allah’a inanılıyordu.

Hiçbir iktidar seçmenlerini % olarak değerlendirip, diğer yüzdelik oran diye ayrıştırmamıştı.
Seçim dönemleri mizahi havada geçer, kimse kimseyi aşağılamazdı.

“Yeni Türkiye” nasıl olur bilmem…
“Eski Türkiye”nin suyu mu çıktı? diyeceğim,
ama,
bence Siyasetin Suyu Çıktı…