Türkiye’de yerel yönetim sorunu var mı? Geçen hafta yerel yönetim sorununun temelini oluşturan: Yetkisiz ve bütçesiz “muhtar ve ihtiyar heyetinden” bahsettiğimize göre, yerel yönetim sorunu var… Eleştirilerine kıymet verdiğim bir arkadaşım, “sorunun muhtar ve ihtiyar heyetinde olmadığını; seçilmiş belediye başkanı varken kaymakam ve valinin neden var olduğunu” sorgulamış, kendisine teşekkür ediyorum, doğru da yapmış.

Bu soru aslında vesayet sisteminin ortaya çıkarılmasıdır. Yerel yönetimin olma sebebi; halkın sorunlarının yerinde çözülme isteğidir. Sorunlarının çözümünde halkın yetki sahibi olması, isteğidir. Bu, demokratik ülke yapılanmasının olmazsa olmazıdır. Halk, yönetim süreçlerine ne kadar ortak olur, sorumluluk alırsa kendi sorunlarını çözebilme yetkinliğine o kadar çok erişebilir. Bu bağlamda, yetki ve sorumluluk ne kadar halk tabanına yayılırsa; halkın sorunları yerinde çözülmüş olur. Cumhuriyet dediğimiz tam da budur. Halkın kendi kendini yönetmesi; “beş senede bir oy vermeden ibaret” değildir.

Yerel yönetimleri güçlendirmedikçe: İktidarı belirlediğimiz seçimle, her şeyi seçmiş oluyoruz. Seçtiğimiz yerel yöneticilerin, pek anlamı olmuyor. İktidar; ili de, ilçeyi de, mahalleyi de yönetme yetkisine sahip oluyor. Bozuk yollar, yirmi birinci yüz yılda içme suyu olmayan köyler, köprüsü olmadığı için okula gidemeyen çocukların olmasının sebebi de “yetkisizleştirilmiş yerel yönetimlerdir.” Yetkisi ve yeterli bütçesi olan yerel yöneticilere kalsa; bu sorunlar konuşulmazdı bile…

Yetki ve sorumluluğun tek elde toplanmasının; nasıl bir şey olduğunu bu şekilde görmüş, anlamış oluyoruz diye düşünüyorum.

Mutlu bir insandan daha önemli ne olabilir?-Yöneticiler için…

Yöneticinin görevi: Halkın mutluluğu olmalıdır. “Yetki ve sorumluluğu ben elimde toplamadım ki, benden önce de vardı.” şeklindeki konuşmalar aslında: “Ben halka hizmet etme gayreti içinde değilim, ben yandaşlarımı mutlu etme derdindeyim” demenin başka şeklidir.

Benim kişisel beklentim: “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde; yerel yönetimlerin de güçlendirilmesidir.

Yetkisi ve bütçesi olmayan muhtar ve ihtiyar heyetinin acilen yetkilendirilmesi ve bütçelendirilmesidir. Merkezi hükümetin vesayet aracı olan Kaymakamlık ve valilik makamlarının; yerel hizmetleri, yerel yönetime bırakmasıdır. Sadece önerdiğim bu iki çözüm bile halkın mutluluğunun artmasını sağlayacaktır.

Yönetim, bir bilimdir. Tüm dünyada yönetimbilimciler bu işlere kafa yormakta, çeşitli çözüm önerileri geliştirmektedir. Her bölgenin, toplumun değerler sistemi farklı olduğu için çözümler de halkların kendi değerleri doğrultusunda olmaktadır. Binlerce yıllık devlet geleneği olan bir toplumuz. Devletimiz de değişen ve gelişen dünya sisteminin gerisinde kalmaması için yerel yönetimleri geliştirmelidir.

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi demek demokrasinin güçlenmesi olacaktır, nokta.