Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Sömürgenin Adı: Otomobil


Cumhur ÖZTÜRK Açı-Yorum
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Aldığınız her litre yakıtın %69’unu vergi olarak veriyorsunuz. Yetmiyor yılda iki kez MTV veriyoruz. Yetmiyor, zorunlu trafik sigortası ve muayene yoluyla yine vergi veriyoruz.

Yetmiyor, otoyol ve köprülere ödeme yapıyoruz ama konu bizim ödediğimiz vergiden ziyade ülke olarak ürettiğimiz katma değerin yabancı sermaye gurupları tarafından sömürülmesidir.

Sömürgenin ne olduğunu az çok biliriz. Denizleri aşarak yeni yerler keşfedip, buradaki zenginliklere zorla veya hile ile el koyup, kendi ülkene getirme işi. Portekiz, İngiliz ve İspanyollar başta olmak üzere Avrupalılar neredeyse tüm dünyanın zenginliklerini ülkelerine taşıdılar. İnka ve Maya medeniyetlerini yok edip, insanları öldürerek, sahip oldukları ne varsa İspanya’ya getirdiler. Gelen altınları koyacak yer bulamayınca papazlar, bir Kilisenin içinin
tamamını altınla kaplamışlardır.
Bunu yaparken; ne Aborjinlere, ne Kızılderililere, ne Hintlilere ne de bir başka canlıya acımamışlardır. Hatta ellerinde ne varsa almak yetmemiş, Afrikalıları köle olarak Amerika ve Avrupa’ya satmışlardır.

İşte bu vahşi zenginleşmenin adıdır “sömürgecilik.” Sembolü de “Gemi”... Bütün bu zenginliği gemi ile taşımış olmalarından dolayı sembol olmuştu.
Sömürge bitti mi?
Sömürgenin yeni sembolü bence: Otomobil Çok arkadaşımızdan duymuşuzdur, ya da başımıza gelmiştir: Zamanında şu arsayı alabileceğim parayla son model araba (markanın adı önemli değil ondan dolayı isim yazmıyorum) aldım, araba şimdi hurda ama arsayı almaya para yetmiyor. Evet, yıllardır emeğimizi, birikimlerimizi veriyoruz son model otomobillere.
Artık evlere ikinci otomobiller alınmaya başlandı. İnsanlar gözlerini kırpmadan gelecek beş yıllarını ipotekleyerek, kredilerle son model otomobiller alıyorlar. Beş sene dolmadan yeni modeli çıkıyor, elimizdeki eski oluyor. Bir beş senelik daha kredi, sonra bir daha… Bir bakmışız ömür bitmiş, biz otomobil markalarına yıllarca taksit ödemişiz.
Otomobil taksiti öderken, eşimize arkadaşımıza kardeşimize yardım edememişiz. Temel ihtiyaçlarımızı kısıtlamışız. Sosyal hayatımızı felç etmişiz. Arabanın borcu hiç bitmemiş ki etrafımıza bir faydamız olsun. Emeğimiz çok uluslu sermaye şirketlerine peşkeş çekilmiş.
Üstelik kendi isteğimizle kendimiz yapmışız.
Marka sahipleri memnun, teknolojiyi az az, fiyatları çok çok artırarak insanları sürekli borçlandırıyorlar. Borç veren kredi ve finans sektörü geçen yüzyıldaki sömürgeciler değil mi?
Yani, yeni sömürü düzeni zorla ve vahşetle değil, seve seve yapılıyor.
Dünyanın her yerinde finans sektörü yol yapımı için bedava kredi dağıtıyor. Ayrım yapmadan, her ülkeye yol yapımı için karşılıksız para veriyor. Nedenini herhalde anladınız.
Sana her yıl milyarlarca dolarlık otomobil satacak. Yoksa seni sevdiğinden yaptırmıyor o yolları. Parayı sevdiğinden yaptırıyor.
Üç tarafımız denizle ve her tarafımızda nehirler varken dünyanın en büyük kamyon filosu bizde? Hâlbuki deniz taşımacılığı yapsak, nehirleri kullansak günah mı olur? Onuncu Yıl Marşındaki gibi demiryolu ağıyla niçin örmüyoruz ülkeyi baştanbaşa?

Demiryolu için bedava kredi yok, üstelik demiryolu yapmama karşılığında veriyor karayolu kredisini. Denizyolunu kullanma diye veriyor krediyi. Kendisine bağımlı etmek için yapıyor bunu.
Yol medeniyettir, yol istemiyor musun? Diyebilirsiniz, haklısınız. Yol da isterim, Otomobil de kamyon da… Ama beni sömürmesine izin vermem.
İhtiyacımı, en iyi ve en ucuz nasıl karşılarım? Sorusunu sorarım. En ekonomik olanı demiryoluysa, demiryolunu kullanırım, ya da denizyolunu. Bakın geçen yıl on milyonun üzerindeki insanın emek vererek ürettiği fındığı, yurt dışına satarak 2,2 milyar dolar gelir elde ettik değil mi? Peki, geçen sene lüks araba markalarından sadece birine ödediğimiz miktarı biliyor musunuz? Yaklaşık fındığın geliri kadar…
On milyon insan bahçelerde amelelik yaparak elde ettiği katma değer, bir marka ancak ediyor.
Açık açık sömürülüyoruz. Yedek parça ve petrol bağımlılığı da cabası. Size yol yaptık diyenlere kanmayın. Yol, dünyanın her yerinde yapılıyor. Yol yapmadaki amaç çok uluslu sermaye şirketlerinin bir hizmeti değil, size ürün satmak için izlediği yol. Bir çeşit para tuzağı…
Her sakallıyı dedemiz sanmayalım…



Bu yazı 521 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI