Malumunuz yerel yönetimlerin, özellikle seçimle gelenlerin ilk işleri kendilerini ifade etmek için başarılı /başarısız demeden, kendilerinden önceki yönetimin çalıştığı kadroyu tabir yerindeyse yerle bir ederler.
Biçenler, biçtiklerinin işlerini yaptığını fark etmez, onların işinin ekmek kapısı olduğunu unutur, daha önceki yönetimin hırsını çıkarmak ve kendilerini kanıtlamak adına o çalışanlara siyasi bir kadronun devamıymış gibi bakarlar. Acı olanda, yapılanların emir verene değil, emir alana uygulanmasıdır.
Ünye Belediyesi, seçimlerden yaklaşık bir yıl sonra yeni bir müdür getirdi. Kendisine göre İstanbul'da birçok firmada üst düzey yöneticilik, danışmanlık ve CEO (yöneticilerin en baştaki yönetici)'luk yapmış, ya çok marifetli ya da dayısı epeyce kuvvetli...
Ellili yaşlarda İstanbul’dan Ünye’ye geleceksin, Özel Kalem Müdürü olacaksın, bu kadarı da yetmezmiş gibi Mali Hizmetler Müdürlüğü'ne vekalet edeceksin. O da yetmiyor gibi, Satın alma birimini kendine bağlayacaksın, ve o da yetmeyip Destek Hizmetler Müdürlüğü'nü fes ettirip, şeflik yapıp onu da kendine bağlayacaksın...
Özel Kaleme ihtiyacı talep eden Ceyhan Çam,
Talebe-teklife "Olur" veren Ceyhan Çam,
Ödeme emrini "Onaylayan" Ceyhan Çam,
Destek Hizmetleri Satın Alma Mali hizmetler "İhtiyaç Talebini onaylayan" Ceyhan Çam,
Satın alma "Onayı" Ceyhan Çam,
"Ödeme emri" Ceyhan Çam...
Eeee... Sen neymiş CEO müdür?
Talep eden sen! Onaylayan sen! Ödeyen sen!
Senin gibi bir yeteneği İstanbul nasıl fark edememiş?İmamoğlu seni fark etmeyerek ne büyük gaflete düşmüş.
Tabi, ya sen çok yeteneklisin ya da geri kalanlarda bir eksiklik var.
2 yılı bitirmiş bir yönetim bırakın hizmet etmeyi, hala kadro kurma savaşı veriyorsa, müdürler pinpon topu gibi geziyorsa, hizmet yapmak zor olsa gerek...
Hizmet yapamazsa da 50'sinden sonra belediyeci olanlara Saadet Zinciri görevi yapıyor gibi geliyor.
Saygılarımla...