Gelişim aşama aşamadır. Bir bina kat kat yapılır, “tüm aşamalar kararı”na uygun olarak adım adım yapılır. Medenilik kisvesi de birden giyilemez. Ona hazır olmalısın, ona layık olmalısın, ruhun, mizacın, fikirlerinle, fikir etmene vesile olan çalışmalarınla kendini aşama aşama o liyakat için zorunlu seviyeye çıkıp o kisveyi giymeyi hak ettiğin anda o sana kendiliğinden verilmiş olacaktır. İnsanın insana saygısı olmalıdır. Bu saygının nasıl tezahür edeceğine karar verebilme yetisiyle donanmış olmak da meselenin ayrı bir boyutudur. Bu yetiden yoksunluk olabilir, onun geliştirilmesine odaklanılmadığından ve o fırsatlar verilerek öğrenme gayretiyle birleştirilmediğinden de artık eğitilemez öğretilemez bir halde de olunabileceği gibi gelişim olarak yaşıtlarının veya sosyal çevresinin gerisinde de kalınmış olunabilir fakat umut devam eder medenilik kisvesini giyme şansı gecikmeli de olsa o insana gelebilir. İnsanlık tarihinde sosyolojik açıdan gelişime bakınca nereden nereye gelinmiş diyebiliriz. Bu gelişimde gördüğümüz aslında yeni yeni müesseselerin icat edildiğidir. Devlet kavramı, dernek kavramı belki aile kavramının farklı farklı şekilleri... Ticaretin müesseseleri, araçları çeşit çeşit. Teknolojiyle icat edilen yaşam biçimlerine yeni biçimlerin eklenmesi... Devlet iktidarının kullanılma biçimiyle ilgili olarak soy, seçim, güç ile ele geçirme veya güç nedeniyle eline verilme veya yalvarılmayla iktidarı kabule zorlanma gibi pek çok yöntem kullanılmıştır. Bunların kimisi bir yerleşik düzendir kimisi istisnai dönem ve olaylarda gerçekleşmiştir. Neticede insan fikrince kendine çeşit çeşit elbiseler dikmekte o elbiseleri giymektedir. Kılık değiştirmek nispeten daha kolaydır o insanın ve insanlığın değişimine göre. İnsanlık aslında halen feodal zihniyettedir. İnsanlığın çoğu karın tokluğu meselesini halledememiş zihin dünyasını geliştirmeye odaklanamamıştır. Bu ikisi arasında kalp sağlığı ihmal edilmektedir. Katı gönüller ayrı meseledir. Feodal zihniyet hangi kıyafeti giymiş görünürse görünsün medeni değildir. İnsana saygısı yoktur. Gücüyle var olacağına inanır , güçlüden korkar, güç için de girmediği kılık kalmaz yapmadığı haksızlık kalmaz. Hak ve haklılık kavramları yerine kendi hazzını ne pahasına olursa olsun yaşama imkanına kavuşmak için ne yapılması gerekiyorsa onların arayışıyla meşgul bir zihniyet söz konusudur. Hareketlerini “şu insandan korkmak”, “bu insandan korkmamak” dürtüsü belirler. Medeniliğin en kolay yollarından birisi hak nedir düşünebilmek yeteneğini kullanmaktır ve buna bağlı olarak da hakkı haklıya teslim edebilme güç ve iradesini kullanabilmektir. Toplumun bu seviyesi yükseldikçe her şey düzelecektir. O zaman günümüzde olan durumu anlatmak için söyleyeyim ki duş bile almamış bir vücuda en fiyakalı takım elbiseyi giydirmek gibi abes bir durum oluşmayacaktır. Yapılması gerekenler şudur: Karnımız asla tam olarak doymayacaktır o halde onun sıkıntılarını tamamen halletmeyle zaman kaybetmemelidir. İnsanın gözü açtır aslında bir şekilde vücudunun gıdasını zihni gelişime yeterli olacak şekilde karşılayabilir insanlık. Her seviyede ücretsiz eğitim yaygınlaşsın yeter ki. Kütüphaneler, ödünç kitap kullandırma imkanları kullanılmalıdır. Örgün eğitime bağımlı olmak da mecburiyet değildir. Geriye kalan zamanlar için bilgiye açık olduğumuz sürece gelişim mümkündür. Öğrendiklerimizin kalitesini fark edebilme seviyesine ulaşınca daha da kolaylaşacaktır. Bu süreç hak, haklı ve adalet kavramlarıyla insana saygı, her şeye saygı düzeyinde iken zamanın verimli kullanılması sorununu da aşmada faydalı olacaktır. Çünkü artık faydalı iş, boş iş, faydalı bilgi gibi meseleleri halletme imkanı bulunacak, zaman israfı da önlenecektir. Tüm bunlar gelişim için kullanılacak daha çok zaman kazandıracaktır. Oturduğun yerden kalkıp doğrulman için ayakların bacakların belin gövden bir sırayla sistemli olarak şekil alır. Yani temizlenme de olgunlaşma da insanın içinde başlar. medeni insan da orada yetişir, gelişir. İlk kat ve son kat...Ye kürküm değil yani.

Medeni mi ?