Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
İnsan Düşündürür


Av. Metin EFİL
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Yakında bir ALES sınavı oldu. Sınava rağbet oldukça fazlaydı. Yüksek lisans yapmak isteyenler ,  Öğretim Görevlisi Yetiştirme programına başvurmak isteyenler gibi çeşitli düşüncelerle girilen bir sınav…
Ben de sınava girenlerdendim. Lazım olur , puanı bulunsun dedik girdik. Sınav Ordu’daydı. Ordu Üniversitesinin kampüsünde.
 Kampüs oldukça ilerleme kaydetmiş, umarım daha geliştirilmiş belki genişletilmiş bir kampüsle adından söz ettiren bir üniversite olur Ordu Üniversitesi. Malum sınava çok fazla katılım vardı ve herkes aynı saatte yani sınav bitince çıktığından çıkış güzergahında bir yığılma olacağı tabii . Ordu üniversite dolmuşları da bu talebe uygun hareket ederek birden fazla dolmuşu durakta sürekli hazır etmiş, sınavdan çıkanlar yığılma nedeniyle kendiliğinden oluşan bir sırada kendilerini bulmuşlar, kıpraşmadan bir huzursuzluk çıkarmadan sıranın kendilerine geleceğinin bilincinde bir topluluğu görmeme böyle bir topluluk içinde bulunmama bu sınav vesile olmuştu. Her neyse asıl meseleye geleyim.
Sınav çıkışı Cumhuriyet yerleşkesinin önündeki üst geçit de merdivenleriyle birlikte doluydu, dolmuşlar için oluşan kuyruk acayip fazlaydı.  Sınavdan çıkan herkes otomatikman kuyruğa girmiş oluyor, dolmuşa binen oldukça sıra size gelecek biliyorsunuz, sırayı gözeterek yürüyorsunuz, derken arka kulvarlardan bayan bir din kardeşimiz atağa kalkmış geliyormuş beni geçince fark ettim. Hızla kaynak yaparak ilerleyen başörtülü tesettürlü kıza bakakaldım. Öyle bir şekilde adeta hayalet gibi -diyorum çünkü kimse farkında değildi sanki -kalabalık arasında ilerliyordu ki benden 
başka fark eden mi yoktu ne? Bir sürü 
kişiyi çaktırmadan sessiz sessiz adeta bir yankesicinin hissettirmeyen sessizliğiyle geçerek ilerledi kız ve dolmuşa bindi gitti.  Olsun ben de sonrakine bindim. 
Her ne kadar ülkemizde üniversiteler artmış olsa da bir şeyler hep eksik kalıyor olmalı. Okur yazarlık artıyor, eğitim seviyesi artıyor, ortaokul diplomasının önemli görüldüğü zamanlardan bu zamanlara geldik. Çok önemli bir oranda insan kolayca bir üniversite okuyup diploma alabilmekte. Örgün öğrenim veya açıköğretim imkanlarından faydalanarak. Artık Lisans diploması alabilmek çok da önemli değildir. Şimdi yüksek lisans için gayret eden önemli bir çoğunluk söz konusu. Tezli veya Tezsiz yüksek lisans yapmak istiyor insanlar, üniversitelerde hoca olmak istiyorlar,  akademik kariyer de düşünüyorlar çalışırken ekmeğini kazanırken ya da ekmeğini de bu vesileyle kazanmak istiyor pek çok aday. Bu bahsettiğim kalabalık sıradan basit bir kalabalık değildi anlayacağınız. 
Her şey nitelikli mi olsun istiyorsun önce insandan başlamak lazım.İnsan değilse hiçbir şey nitelikli değil. İnsan değişmezse hiçbir şey değişmez. İnsan değişirse her şey değişir. Eğitim şart ama bir şeyler eksik kalıyor. 
Sayın muhterem hocalarıma sesleniyorum. Dini konularda eğitim veren hocalarıma sesleniyorum. Kul hakkı konusunda daha somut hayatın içinden örnekler verelim. Zannedersem bu konu pek anlaşılmamış. Özellikle insanların sıra bekleyerek bir iş halletmeye çalışmaları hali çok idrakten kaçıyor. İdrak yolları tıkanıklığından da Allah korusun. Büyük sorunları küçük ve önemsiz görme durumu var bazı hallerde. Mesela efenim adamın iyi ki bir yerde tanıdığı var hemen işini arkada 100 kişi beklerken halletmeyi düşünecek o tanıdık da buna alet olacak çok iyi bir şey yapıyormuş gibi havaya girecek tanıdığına kıyak geçiyor ya onun da cakasını ona satar artık. Bu durumu görmüşsünüzdür ya da bizzat sizin içinde rol aldığınız bir filmdir anlattığım belki de. Bu durumlarda “Sanki biz bilmiyoz!” diyen benim gibi pek çok insanın olduğunu düşünmek lazım. . Dolmuş kuyruğunda sıra beklemeyen kaynakçı illaki kötü söz mü duymak istemiştir acaba? Sırada kaynak yaparken birisinden azar mı işitmek istemiştir ya da istemese de risk almayı mı seçmiştir? Şansını deneyip yakalanırsa sırasına döneceğini yakalanmazsa hemen işini halledeceğini düşünerek sonucu görmek mi istemiştir? Böyle kişiler var ya her alanda sıra kapar, haksız olarak da olsa önemli olan bir şeyler elde etmek diyebilirler, bu hırsızlıkla da olsa fark etmez. Zihniyet böyleyse her şey olabilir. Sınava girdi ya bir yolunu bulup bir şeyler elde ederde diğerleri hakka riayet edenler sıralarını beklemeye devam eder, yerleşemediysem, kazanamadıysam, hak etmemişimdir , kazananlar hak etmiştir diye düşünmeye devam eder. Kaynakçılar torpilciler aynı zihniyet. Tam yanımdan geçerken fark edemedim ya ahhh . şanslıymış. Ey insanlar hakkınızı sonuna kadar korumaya çalışın. Ben eksik kaldım siz kalmayın.Bunlara göz açtırmamak lazım , fırsat vermemek lazım. Kaynakçı gısmısı çok uyanık oluyor. İftira olasılığına karşı şahitlendirin hamlelerinizi.. Hakkınız yenir de ruhunuz duymaz. Her şeyi inceleme imkanı bulabilmek de ayrı bir sorun. 

 

 



Bu yazı 1762 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI