Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
İnsan arsızlaştı...


Av. Metin EFİL
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

İnkişaf 26.10.2018. Mülhem bir yazı. İbret nazarıyla insanlığı temaşa…  Ar artık eski bir tabelanın soluk yazısı gibi kaldı. Tabelayı değiştirmeden çalışan bir iş yerini düşünün. İşyeri olarak kullanılan mülkün kiracıları değişse bile tabelanın değişmediğini düşünün. İş türleri değişse bile o tabelanın sökülmediğini düşünün. Onun gibi bir şeyden bahsediyorum. Bakmayın siz o Arlılara. Onlar kendilerini artık pervasızca açığa vurmaktadırlar. İstediklerini elde etmek uğruna gözlerini kararttılar. Zaman hızla geçiyor. Fırsat bulamadı belki yıllarca. Kaybettiği, yeterince isteklerini elde edemediği o zamandaki farkı geriye kalan zamanda kapatma uğruna Arsızlaştı. İnsan bu neler neler ister ya da neler neler istemez? Gözünü karartmış bir sözde Arlı için artık Arsızlık vaktidir. Amaç bellidir. Tez zamanda o istediğini elde etmek. Kendi yaştaşları, konumdaşları, makamdaşları, maaştaşları, gelirdaşları,  kazançtaşları, cinstaşları, cinsiyettaşları, vs. tüm ortak noktalar dolayısıyla benzerlik taşıdığı her bir birey karşısında en az onlar kadar ama mümkün olduğunca onlardan üstün olma adına, güya daha iyi olma adına muhakkak elde etmesi gereken bir şeyler bulabilen bu insan tipleri Arlı görünse de Arsızca yaşamayı seçerek Arsızca gayretini göstermektedir.

Kendisini zorlayan, kendisine, kendi kişiliğine kendi kendine baskı yaparak kabuğunu kırarak başladı belki de. Bir yarışta sonuncu olacağını yavaş yavaş fark ettiği bir süreçte belki en samimi arkadaşlarını kıskandı. Tanıdığı her bir insanın kat ettiği mesafeyi gördükçe yaşadığı her bir travma ile gitgide arı lafta bırakıp arsızca hareketi seçmeye kendini inandırdı her bir travmayla bu inancı kuvvetlendi kuvvetlendikçe daha da arsız daha da pervasız oldu. Herhangi bir olumsuz  durumda kullanacağı ar tabelasını muhafaza ederek kendini korumasız bırakmayacak bir usul belirledi. İşte buydu belki de olan. Halbuki her nasip kendi vaktinin esiriydi, sabır önemli bir nimetti.  Rızık ne eksilir ne azalırdı. Kader vardı. Çalışmak başkaydı nasip başkaydı. Gayret kurulu düzende şart ise de nasibin garantisi değildi nasip de gayrete istisnasız bir bağla bağlı değildi. Sabırsız insan arsızlaştı. Gayretle rızkını arttıracağını sandı halbuki olan şuydu: Rızık için insanın o kötü iradesi bahane olabileceği gibi iyi iradesi de bahane olabilirdi. Çalarak da bir ekmek yiyebilir çalışarak da. İmtihan buradaydı. Sabırsız insan bunu unuttu arsız insan oldu. Belki yuva kurmak istiyor iyi niyetle. Gayret şart ise de gayrete bağlı değil sıkıca nasip istisnasızca o gayrete tabi değil. İnsan arsızlaştı. Unuttu insan imtihanın yol ayrımında seçim yapmak olduğunu. Unuttu o yolda bir yere varmak amaç olmadığını. Seçim yapmak imtihanını unutup bir sonuç almak uğruna arsızlaştı insan. Sanki tutup alacak el kendisiymiş gibi. Unuttu insan o elin verilirse alabileceğini. İnsan arsızlaştı. Kapının ziline basıp kapının açılmasını beklemek varken zile basmadan kapıyı kırıp girmeyi yol bilen oldu insan. Ar soluk bir tabela gibi kalsa da tabela altında ar kalmadı. Tabelaya aldanmamalı.



Bu yazı 1188 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI