Bütün dünyada, özellikle demokrasi ile yönetilen ülkelerde genel ve yerel seçimler mutlaka yapılmaktadır.

Ülkeler seçime hazırlanırken, iktidarlar tarafından özellikle demokratik bir ortam oluşturulur ve katılan partilerin eşit bir şekilde yarışabilmesi sağlanır, ipi göğüsleyen partiler ve adaylar yetki belgelerini veya mazbatalarını alır göreve başlar.

Bu süreç son 22 yıla kadar, ülkemizde de genellikle bu minvalde yaşanır, hatta TV’lerde haksızlık olmasın diye saat ve dakika hesabı yapılırdı.

Fakat bu haklardan yararlanarak iktidarı ele geçiren AKP her yıl yeni icatlar çıkararak sistemi sürekli manipüle etti, eşit yarış koşullarını rafa kaldırdı ve sürekli iktidar lehine uygulamalar ile üst üste seçimleri kazanmaya başladı.

Devlete ait ne kadar argüman varsa tamamen kendilerinden yana kullandı.

Basın kuruluşlarını bir bir ele geçirerek havuz medyası oluşturması bir yana, devletin kanallarını bile tamamen kendi lehine işletti.

Kendilerine gelince devlet bankalarını kullanarak, kredi musluklarını açarak, devletin verdiği sosyal yardımları kendi partileri veriyormuş gibi ileri karakol dedikleri muhtarlar aracılığı ile oy karşılığı rüşvet verir gibi vatandaşa dağıttı.

Kömür yardımı, gıda kolisi yardımı, alışveriş çeki ve zarflar dolusu nakit para yardımı yaparak seçim sonuçlarına müdahale etmekten geri durmadılar.

Artık öyle duruma geldiler ki, usulsüzlükte level atlamış haldeler.

Devletin imkanları yetmedi, kamu bankalarından kredi, belediyelerin kasasını, araç gereçlerini ve personellerini kullanmaktan çekinmez oldular.

Hele de son günlerde kulağıma gelen bazı duyumlar, iktidar gücü ile şirketlere, Müteahhitlere çökercesine, tehditkâr bir tutum takınıldığı, kampanyalarına bağış adı altında seçmene rüşvet vermek için paralar alındığı gibi akla ziyan söylemler.

Tabi bunlar şu an dedikodu gibi gözükse de, ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali düşünmeden de edemiyoruz.

Kısacası azizim, ülkede bir laçkalık, bir şaibe almış başını gitmiş.

Muhalefet kıstırılmış, ezilmiş, bölünmüş, ve lanetlenmiş sanki.

Umudum yok ama umarım bir gün bu ülke haramilerden kurtulur