Son günlerde, memleketin hemen hemen her köşesinde, sokaklarda, evlerde gazetelerde, TV'lerde, bilboardlarda ve sosyal medyanın bütün platformlarında konuşulan tek konu, "128 Milyar Dolar nerede?"sorusudur.

İktidarın, Merkez bankasının özerkliğine son vermesi ve yönetimin başına kendi adamlarını atamasından sonra, kötü giden ekonomik verileri gizlemek amacı ile merkez bankası kazalarında bulunan dövizleri kullanarak oynamaya çalıştığı oyun maalesef elinde patlamıştır.
Ekonomik, Sosyal, Turizm ve Tarım alanlarında büyük ölçüde baş gösteren bu çöküş, böyle devam ederse bu iktidarın da sonunu getirecektir.
Çünkü kaybettiklerimiz sadece 128 milyar dolar değildir. Deprem verilerinden hiç haber yok maalesef.15 Temmuz şehit ve yaralıları için toplanan paranın akıbeti hiç belli değil, hatta Dolmabahçe stadyumu çıkışında patlayan bomba neticesinde şehit olan 37 polis için toplanan paralar da kayıp hala.
Mesela Çaykur kayıp!.. Kâr eden kuruluş varlık fonu şemsiyesi altında uğradığı tecavüz neticesinde zarar etmiş, günden güne kaybolmaktadır.
Yine varlık fonunda ki bütün kalburüstü şirketlerimizin içi boşaltılmış, kar eden gidişatlar maalesef alabora olmuş tersine dönmüştür.
Mesela 7 adet kağıt fabrikamız, 19 adet tütün fabrikamız, onlarca şeker fabrikamız, verimli tarım arazilerimiz, limanlarımız, devlet hastanelerimiz, madenlerimiz, derelerimiz, gözlerimiz birer ikişer kaybolmuştur.

Milli değerlerimiz, manevi değerlerimiz, ahlâkımız ve etik değerlerimiz bir bir yitirilmiştir. %99 u Müslüman olan bir ülkede deizm ve ateizm patlamış, dincilerin bağnaz ve yobazlığı nedeniyle millet dinden uzaklaşmıştır.

Mesela, gözbebeğimiz, yarınlarımız olan genç nesli kaybettik. Eğitim sisteminin sürekli değişmesi, kalitesiz ve liyakatsiz yöneticilerin başa getirilmesi neticesinde, gençlerimiz cahil sürüsü haline gelmiştir.
Dolayısıyla yarınlarımızı, geleceğimizi, ve umutlarımızı yitirdik.
Demokratik ve laik sistemde bir baltaya sap olamayan bir sürü kara cahil Siyasal İslamcı partiler, tarikatlar ve cemaatler, ülkenin üzerine öyle bir çullandılar ki, ne karınları doydu ne de gözleri.

Çağı yakalayalım, medeniyete ulaşalım, gelişelim, okuyalım, öğrenelim derken, Ortaçağ karanlığına doğru hızla batıyoruz.
İşin kötü tarafı da, tepetaklak gidiyorken, ağlanacak halimize gülüyoruz.
Haydi söyleyin bakalım şimdi, kaybolan sadece 128 milyar dolar mı?