İstanbul’un 2 kez seçilmiş Belediye Başkanı olarak görevine başladıktan sonra, istese de istemese de adı bir türlü polemiklerden kurtulamıyor.

İstanbul’da sel olurken, tatilde olduğu Bodrumdan acil geri dönüş yaptı. Vay efendim sen misin tatil yapan, anında afaroz edildi.

Sel oldu adam geldi, ne yapacaktı yani, suyun önüne mi yatacaktı. Ya da ilahi güçlerden yardım alıp yağmuru mu durduracaktı?

Ekipler var güçleri ile zaten çalışıyor. Her birimin başında bir daire başkanı ya da müdür var. Onlar zaten işlerimi en iyi şekilde yapıyorlar.

Adam organizasyonu yaptı, vatandaşlara bugüne kadar olmayan bir destek vaad edildi. Hatta sel günü bazı esnaflar dükkanına gitmeden İmamoğlu oradaydı.

Adam tatiline geri döndü, malum çevreler yine başladılar polemiklere. Neymiş Ekrem bey Bodrum da CIA ve MOSSAD başkanlarıyla görüşüp Türkiye aleyhine işler çeviriyormuş.

Üstelik bunu yapan adamlar dindarız diye seccadeden başını kaldırmayan adamlar. At iftirayı, üret fitneyi, her türlü pislik paçandan aksın, sonra çıkıp Müslümanlık tasla.

Sonra, Seçim nedeniyle düğününü erteleyen genç çiftin düğününe katılmak ve bir dizi ziyaret yapmak üzere güneydoğuya gitti.

Düğünden sonra Kayyum atanan belediyelerin, görevden alınan başkanlarıyla bir görüşme yaptı.

İktidar, seçimden önce, yok şöyle yaparız, böyle ederiz, görevden alırız, mazbata vermeyiz diye tehdit etmiyor muydu? 

Bu tehditler ile kastedilenler kim di? Elbette ki İstanbul, Diyarbakır, Van, Mardin ve diğer başkan adaylarıydı.

Bu adamlara 3 ay önce temiz kağıdı veren devlet, birden bire kayyum atayınca, acaba mı demeye başladı herkes.

Kardeşim, önce suçu kanıtlarsın, gereken tahkikatları yaparsın, sonra görevden mi alacaksın, hapse mi atacaksın atarsın.

Ama biz napıyoruz? Önce görevden alıyor, hapsediyoruz, sonra suç oluşturmaya çalışıyoruz. Suç bulamazsak eğer, pardon bile demiyoruz.

Vay efendim, İmamoğlu niye ziyaret etmiş, neden Atatürk posteri hediye etmiş, neden çocuklarının kaçırıldığını iddia ederek HDP il başkanlığı önünde eylem yapan Anneleri ziyaret etmemiş?

Elbette edebilirdi, hatta etmeliydi bence de. Fakat bu eylem olayı bugünkü kadar gündemde değildi. Bugün olsa gideceğinden eminim.

Bizim iktidarın kabadayı zorbaları hemen başladılar, kayyum atarız, pejmürde ederiz, şöyle yaparız, böyle ederiz demeye.

Şu dilinizi bir yumuşatın arkadaş, bir üslup öğrenin artık. Kin ve nefretle attığınız her adım, sizi çıkmaza ve deforme durumuna getiriyor.

Adamın yakasını bir bırakın da işinizi yapın siz de. O çocuklar zorla dağa götürülürken, kurtarılmalıydı, o zorba eller o zaman kırılabilmeliydi. İşte devlet o devlettir.

Şu ülkeye yapay gündemler pompalamayı bırakın. İmamoğlu size ağır gelir. İmamoğlu kadar taş düşsün başınıza derler, pejmürde olur gidersiniz, demedi demeyin...