Depremler fiziki olaylardır.
Fay hattı üzerinde olan veya yakınlarında olan şiddetine göre sallanır.
Dünyanın oluşumundan beri kara parçaları hareket eder, kırılır ve coğrafyayı yeniden şekillendirir. Burada ki enerji sıkışmaları depremlere sebep olabilir.
Burada yapılacak en büyük dua önlem almaktır. Çünkü Japonya’da önlem alındığı için daha büyük şiddette depremler olduğu halde hiç bir bina yıkılmaz ve can kaybı olmaz.
Allah kullarına evini yıkarak, ya da göçük altında bırakarak ceza vermez. Burada kader veya fıtrat demek suçu örtmek, sorumluluktan kaçmaktır.
Göçük altında kalmışsanız bilin ki o binayı yapanlar ya demirinden, ya çimentosundan, ya da kumundan çakılından çalmıştır.
Ayrıca imar mevzuatlarına, kurallara ve denetimleri uymak, gereğini yapmak gerekir. Hangi yetkili önlem almayıp kurallara uymuyorsa cinayet işlemiş demektir.
Böyle bir doğa olayında, kadercilik yapmak, bunu Allah’ın cezası görmek önce Allaha ve onun insanlara yolladığı dine hakarettir.
İlim, Çin’de de olsa gidiniz yapınız diyen bir peygamberi dikkate alıp bilimin peşinden gitmeliyiz.
Allah bize akıl vermiş, izan vermiş, bunu değerlendirmeli ve bilimin, mantığın ve aklın yolunda hareket etmeliyiz.
Bunun dışında hareket etmek önce dine sonra bilime ve akla hakaret etmektir. İnsanları böylesi durumlarda koruyacak yegâne unsur eğitim ve bilimdir.
Lütfen hurafelerin değil bilimin peşinden gidelim.