Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Salgın, bizim 2023 hedefimize giden yolda engelleri kaldırıyor" tarzında bir söz etti.

Bu söz insanın ağzından durup dururken sürç ü lisan edip çıkacak bir söz değil elbette. Bilerek, isteyerek söylenmiş bir söz olduğu aşikâr.

Doluya koyuyoruz almıyor, boşa koyuyoruz dolmuyor, aklımız hafızalımız böyle bir söze bir anlam vermemize yetmiyor.

Acaba bu lafı eden bir lider hangi amaçla söyler diye düşünmeden edemedim ben de. Biraz sesli düşünerek sormak istiyorum aklımın kıt tarafının yettiğince.

Okuduğum bir makalede, "Türkiye de Hilafeti getirmenin yolu, ülkeyi toplumsal, siyasal, ekonomik ve sosyal yönden zafiyete düşürüp buhran yaratmak ve o kargaşada elinde tuttuğun gücün demir yumruğuyla rejime son vermektir" gibi bir paragraftı hatırladığım kadarıyla.

Osmanlının hanedan olgusuna ve hilafet tarzına pek meraklı olan AKP yöneticilerinin böyle bir yola tevessül etme olasılığı gayet yüksek bir ihtimal gibi duruyor.

Aklıma gelen ikinci bir tez daha var ki, o da, iktidarın, ülkedeki mevcut gidişatın önümüzdeki süreç sonundaki seçimlerde AKP aleyhine bir sonuçla yüz yüze gelme ihtimalinin ve kaçınılmaz sonunun verdiği panik havası ile yanlış bir yolu göze almaya itebilir.

Çünkü hüsran ile biten yerel seçimleri hazmedemeyen ve bu nedenle kaybedilip muhalefete kaptırılan Metropol belediyelerinin iş yapmasını, başarılı olmasını engelleyecek bir sürü entrikayı sahnelediler.

Gelecek seçimlerde, iktidarı tamamen kaybetme korkusu, akıllarına yeni bir entrika getirmiş olabilir diye düşünüyorum.

Muhalif belediyelerinin yardım kampanyası ile ilgili hesaplarına bloke koymak, fakir fukaraya yemek dağıtan aşevlerinin çalışmalarını engellemek, kapatmak ve iş yapmalarına mani olmak nasıl bir aklın işi olabilir ki?

Bir türlü ilan edilemeyen, ülke geneli bir sokağa çıkma yasağı ile birlikte bu salgına darbe vurmak yerine, yüzeysel ve sıvama yasaklarla çalışıyor gibi gözükmek, gecenin bir yarısı büyük şehirlerde 2 günlük sokağa çıkma yasağı getirmek gibi basiretsizce bir işi hangi akıl ortaya koyar?

Muhtemelen, oluşacak bir kaos ve kargaşa ortamını fırsat bilerek, ülkeyi daha da yasaklı hale getirip, iktidar gücünü demir yumruğa çevirerek, demokrasi gömleğini tamamen sıyırıp, teokratik monarşi gibi bir ucubeden medet umarak, kaybedilmesi muhtemel bir seçimi askıya alarak iktidarı elde tutmak mıdır amaç?

Yoksa daha da ileri gitmek isteği ve deli cesaretiyle her iki tezi birleştirip uygulamak mıdır asıl amaç. Hazır muhalefet cephesinde elle tutulur, gözle görülür bir kıpırdama yokken.

Sahi nedir hedeflenen amaç bu sürecin sonunda?

Benimkisi sesli düşünerek, aklıma gelebilen bütün senaryoları siz değerli okurlarımın terazisine koymaktır. Bundan gerisini sizler tartıp, mantığınıza uygun gelenini bana da söylerseniz memnun olurum.

Koronasız, güzel ve huzur dolu günlerde buluşmak dileklerimle.