Toplantıda konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Türkiye’nin sorunlarını 5 ana başlıkta topladı ve bu sorunları iktidara geldikleri takdirde “4 ayaklı çözüm” adı altında kesin çözüme kavuşturacaklarının altını net şekilde çizdi.

Türkiye’nin yaşadığı ciddi sorunları iktidarın beceriksizliğine ve ekonomiyi kendileri için kullanarak vatandaşı umursamayan bir yapıyla yönetmelerine bağlayan Milletvekili Seyit Torun, iktidara geldikleri zaman çözümlenemez denilen 5 sorunu 4 maddede kesin çözüme kavuşturacaklarını söyledi.

Ekonomi, üretim, eğitim, adalet ve sağlık alanında 5 başlıkta topladığı sorunları bir bir açıklayan Torun, kesin baktıkları 4 çözümü de şu şekilde açıkladı.

“Sabah kalkıyoruz, mazottu, yağdı dövizdi hepsinin fiyatları fırlamış. Hiçbirimiz yarınımızı göremiyoruz. İşçiden çiftçiye, ithalatçısından ihracatçısına kadar hiç kimse maalesef önünü göremiyor. Peki Çözüm ne?

Çözümü sunuyoruz, hem de her soruna çözümümüz var. Bu beş temel sorununda 4 ayaklı çözümü söylüyoruz.

Birincisi; Birinci sınıf demokrasiye kavuşacağız.

Mutlaka ve mutlaka bu ülkenin güçlendirilmiş, sorunları çözülmüş parlamenter sisteme geçeceğiz ve bu ülkeyi demokratik anlamda güçlendireceğiz. Evrensel hukuku egemen kılacağız. Mahkemeler bağımsız olacak, adalet eşit olacak. Öyle talimatla mahkemeler karar vermeyecek. Yargı bağımsız olacak. Ve mutlaka adaleti tesis edeceğiz. Adalet ve demokrasiyi adalet tesis etmeden ne bu ülkeye sermaye gelir ne de bu ülkeye sermayeci yatırım yapar.   

İkicisi; Üreteceğiz…

Tarımda, teknolojide, sanayi alanlarında üreteceğiz. Her alanda üreteceğiz. İki Trakya büyüklüğünde alan boş duruyor ama biz tarımsal ürünleri hep dışarıdan ithal ediyoruz. Çünkü bir tarım politikası bile yok. Biz, bi sene patatesi sokağa döküyoruz, bi sene patatesi sokağa döküyoruz. Ertesi sene bu mahsullerin fiyatları yukarı fırlıyor. Böyle giderse inanın 10 içinde fındığı bile ithal edeceğiz.

Ve Sanayi…

Sanayi var diyorlar ya, bizimkiler montaj sanayi.. Yabancı sanayi kuruluşları da artık Türkiye’den çekiliyorlar. Mesela Honda bile Türkiye’den çekilme kararı aldı. Ve bunun gibi birçok yabancı sermaye güven sorunu nedeniyle Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı.

Beşli çeteye destek verdiler. Köprü yap, yol yap maliyetine karışma dediler. Hesap soran yine yok. Üretmeden çıkış yolu yok. Üreteceğiz ve birlikte, adaletli kalkınacağız. Üniversiteler bilgi üretecek, çiftçimiz de tarım alanında üretecek.

Üçüncüsü Sosyal Devlet…

Gıda yardımı veren sosyal devlet değil, vatandaşını üretime katan, vatandaşının her türlü talebiyle ilgilenen ve vatandaşını yoksullukla baş başa bırakmayan, toplumunu kucaklayan bir sosyal devlet olacağız. Yaşam biçimini öne almayan, sen/ben demeyen bir sosyal devlet oluşturmak zorundayız.

Dördüncü çözüm ise, sürdürülebilirlik…

Tüm bu söylediklerimin olması için sürdürülebilirlik olması lazım. Biz bu ülkeyi yönetiriz. Bu ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkartırız. Bizim belediyelerimiz israfı engellediler. Doğru yatırım kararları aldılar, vatandaşların ihtiyaçlarına öncelik dediler ve şu anda harikalar yaratıyorlar. Şu an bu başkanlarımızdan birisi de aramızda bulunan Gülyalı Belediye Başkanımız Ulaş Tepe’dir. Bütçesini en iyi şekilde kullanıyor. İktidara geldiğimizde kimin sorunu varsa çözüm üreteceğiz.

Ben şimdi yerel yönetimler olarak “muhtarlık yasasını” çalışıyoruz, önümüzdeki hafta kanun teklifi olarak vereceğiz. Yeni bir yerel yönetimler yasası çalışıyoruz, mutlaka beldeleri açacağız. Toplumun kendisini temsil etmesi ve hizmet alma anlamında mutlaka etkin yapıyı oluşturacağız. Çok şükür, utanacak bir şeyimiz yok. Hırsızımız yok, arsızımız yok. İktidara geldiğimizde bu ülkenin çözülemez denilen sorunlarını çözeceğiz.” Şeklinde konuştu.

Seyit Torun’un ardından Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da bir konuşma yaptı. İktidar bünyesinde oluşan çeteleri ve adaletsiz gelir dağılımını, TÜGVA, TÜRGEV gibi vakıflar adı altında toplanan paraların nasıl iç edildiğinden, yandaşların çocuklarına verilen olanaklara ve bu vakıfların aynı FETÖ döneminde yönetildiği sistemle çalıştığına kadar birçok konuya değinerek, böyle etik ve ahlak dışı işleri yaparken de  “milli, yerli ve muhafazakâr” kavramlarının arkasına sığınıp halkın değerleriyle oynandığına dikkat çekti.

Toplantı, 100’e yakın yeni üyeye rozet takılmasıyla son buldu.

Haber/ Meral KORKMAZ