Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
YARDIMLAR ve FARKLI İKİ BAKIŞ


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

 Amerikan Kızılderilileri ve Arakan müslümanları dâhil; başta Ukrayna, Sudan, Pakistan, Japonya, Libya, Rusya, Haiti, Suriye, Kenya, Arnavutluk, Moğolistan, Kongo, Şili, Komor Adaları, Uganda, İsrail, Moldova, Senegal, Nijerya, Myanmar, Yemen, Gine, Gambiya olmak üzere yaklaşık yüz ülkeye Türkiye yardım yapmış.

      Yardım kalemleri: Para, tıbbi malzeme, ilâç, sağlık personeli ve doktor, deprem ve sel felâketine uğrayanlara çadır, battaniye, seyyar mutfak, kırtasiye, silah, eğitim, temizlik malzemesi, gıda, su, yangın söndürme uçağı vs… Yardımların listesi böyle uzayıp gidiyor.

      Yardımların 2012 yılı toplamı 1,4 milyar dolar iken bu rakam 2013 yılında 3,4 milyar dolara çıkmış. GSMH göre dünya sıralamasındaki yerimiz 3.’lük…

                                                                     ***

    Bir de ülkesinde darbeye teşebbüsle suçlanarak gıyabında idama çarptırılanlar var. Bunlardan biri kaçarak ülkemize sığınan Iraklı Devlet Başkanı Yardımcısı Tarık Haşimi…

      Irak ısrarla istiyor.

      İktidar ise iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin bozulması pahasına kaçağı himaye ediliyor; saklıyor…

      Bir de BM tarafından terörist Devlet Başkanı olarak ilan edilen Sudan Devlet Başkanı El Beşiri var.

      Ülkesinde, yaklaşık beş yüz bin kişinin öldürülmesinden sorumlu tutuluyor. Bu nedenle

dünyada aranıyor ve ülkesinden ayrıldığında tutuklanması söz konusu…

      BM kararını, BM ve diğer dünya devletler ile olan ilişkilerimizin bozulması pahasına uygulamayı ret ettik…

      İktidar buna rağmen terörist devlet başkanını iki sefer ülkemizde ağırladı.

      Fahri başkanlık verdik.

      “Değil PKK’lıyı bir kedisini bile vermem.” Diyen Barzani’ye bile kırmızı halı serdik!

      Ve Kaddafi’yi yakaladığı yerde işkence ile katleden teröristi ülkemizin en seçkin otelinde bedava ağırladık…

                                                                     ***

      Bir de Suriye meselesi var; ayrı paragraf açmak istiyorum…

      Malum; bir milyon Suriyeli mülteci vizesiz, pasaportsuz ülkemizde:

      Sağlık hizmetleri bedava;

      Her gün üç öğün bedava sıcak yemek;

      Her ay, ülkemizin emeklisinin aldığı emekli aylığından fazla maaş;

      Üniversite sınavsız;

      Süre beklemeksizin vatandaşlık hakkı…

      Bir başka tehlike de teröristlerce kevgire dönmüş sınırlarımızın durumu…

      Sözde Esat’a muhalif ÖSO’ su mensubu teröristlerle İktidar aynı paralelde(!) ve yararlıları ülkemizde tedavi edilirken; teröriste silahlı eğitim, silah, lojistik, istihbarat yardımı da ülkemizden…

                                                                     ***

      Malum, Doğu Türkistan Çin’in işgali ve sömürüsü altında; halkı esir.

      Dolayısı ile değişik yollardan ülkesinden başka ülkelere kaçanlar var.

      Çin’in zulmünden kaçan bunlardan çoluk-çocuk 35 otuz beş kişi Atatürk Hava limanına indiler. Keşke “Türk” kimliğiyle gelmeselerdi…

      Tek istekleri iltica etmek. Ancak, “vizeleri yok; kaçak yolcu” diye havaalanında ülkemize kabulleri yapılmadı.

      On yedi gün boyunca başvurmadık merci, çalmadık kapı bırakmadılar. Bırakın seslerini duyurmayı, gazetelerin en arka sayfasında haber bile olamadılar…

      Suriyelileri ve teröristini; yardıma muhtaç diğer ülke insanlarını sarıp-sarmalayan, kollayan İktidar kendi soydaşına tüm acıma duygularını kapattı. Mısır’da Rabia Meydanı’nda ağlayanların vicdanları ve acıma hisleri dumura uğradı.  

      Gelenlerden geri dönmelerini istediler; akıbetlerini düşünmek bile istemiyorum.

      Soruyorum: Suriye’den kaçanlardan ne farkı var?     

      Ama İktidar’ın cevabı ilginç: “Kaçak yolcu; vizeleri yok. Alırsak Çin’le uluslar arası ikili ilişkiler bozulur…”

      Sonrasında Meclis Başkanı M. Akşener aracılığıyla utanma pahasına işlemleri başlatıldı.

      Öyleyken bile 35 kişi İstanbul’da daire daire dolaştırılarak zulm edildiler…

      Şimdi mülteciler kampındalar... İnşallah rahattadırlar!

      Yapılan yardımları, ülkelerini, himaye edilen kişileri sıraladık.

      Sakın yanlış anlaşılmasın sorun yapılan insani yardımlar değil. Maksadımız: sadece İktidar’ın samimiyeti ve standardına vurgu ve başka ülkeye, insanlarına olan cömertliğine inat, kendi müslüman soydaşına yardımda ketumluğunu ve farklı iki bakış açısını; “Türk” ismine olan alerjiyi göstermekti…

 

 

 

.

    



Bu yazı 6067 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI