Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Onlar Değil Herkes Konuştu…


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

    Deniz Feneri Davası: hani fakir-fukara için toplanıp iç edilen yardım paraları ile ilgili dava… 
        Almanya’daki failleri orada yargılandı ve hapisteler…
        Türkiye’de ise:
        Suçlanan TRT’nin başındaki adamı bir türlü makamında bulamadılar!
        Onu ve diğer sanıkları hukuktan kaçırdılar!
        Aksine, sorumlularını hukuk önüne çıkarmaya çalışan savcıları tutukladılar.
        Aklı, vicdanı, hukuka saygısı olan herkes:” Yetim parasıdır. Fakir-fukaranın hakkı gasp edildi;
hesap sorulsun…” dedi. Onlar ve herkesin dışındakiler ise davayı sıfırladı!
                                                                ……………
        KPSS, ALES ve Üniversiteye Yerleştirme Sınavına şifre koyup, yandaşlarını kazandırdılar.
        Ya da bir partili belediye başkanının özel kalemi gibi gösterip, bir ay sonra kadroya aldılar.
        Yine vicdanı, aklı olan herkes:” Bu kul hakkıdır; yıllardır iş bekleyen gençler var. Yapmayın…” 
dediler;  dinlemediler…
                                                              ……………
       Bir vatandaş Soma’da resmi araca tekme sallamış, tekme araca teğet geçmişti; hatırladınız…
       Devletin kolluk görevlileri nezaretinde yerlerde sürüklendi;
      O zamanki Başbakan’ının Danışmanı tarafından acımasızca yerde tekmelendi…
      Hukuk “gereğini yapar” diye düşündük…
      Aksine tekmeleyen Devlet Hastahanesinden bir hafta iş göremez raporu aldı…
      Mağdura ise darp rapor verdirmediler;  davacı bile olamadı.
      Eşi, çocuğu vardı; evi kiraydı ve işsizdi. İş aradı; birileri korkudan iş bile veremedi…
      Vicdanı, insana saygısı olan herkes, onlar: “İnsanlık ayaklar altında; hukuku göreve çağırı-
yoruz. “dediler.
      Çağırırken böyle ummuyorlardı tabi…
      Duyduk ki, hukuk resmi araca zarar vermekten 548 lira ceza vermiş…
                                                          …………….
     Soma’ da 301 kişinin öldüğü davada bir yılı geçti.
     Öncesinde İktidar:
     “Kredi kartlarını sıfırlayacağız…”, “Şehit ailelerine 6 maaş ikramiye…”, “Ev yapacağız…”
dedi hiçbirini gerçekleştirmedi.
     Maden kapalı.
     Kurtulanlar halâ işsiz… Onlarca dul, çocukları ve yakınları yardımlarla yaşıyor! 
     Ölenlerin yakınları bir yıldır dul maaş bekliyor; maden sahibinin varlıklarına bloke konduğu 
için yok.
     Bari: “Tazminatlarımızı verin…” dediler. Hukuk sürecini ileri sürdüler.
     Hukuk karar verdi; müjde sandılar: “Tamam tazminatlarımızı şimdi alırız…”
     Yine olmadı. 
     Duyduk ki, karar Cumhurbaşkanı’nın önündeymiş. Blokenin kaldırılması için imzası lazım 
O’da işlerinin yoğunluğu nedeni ile imzalamıyormuş!..
                                                                     …………….
     Yine Soma’da acıların yoğun yaşandığı günlerde, İktidar kendi ve maden sahibi adına 
algı oluşturmak için Cuma hutbesinde okunmak üzere hutbe hazırlamış: “Hutbede b unu okuyun…”
     İmamlardan bazıları metne sadık kalmamış. Aksine: “Fıtrat değil; ihmal…” demişler.
    İktidar, “resmi açıklamaya muhalefetten” haklarında soruşturma…
     Yerel basın, hukuktan az-çok bilgisi olanlar, muhalefet, özetle vicdanı ve Allah korkusu olan 
herkes konuştu:” Yapmayın, günahtır;  ekmekle oynanmaz!”
     Duyduk ki, geçtiğimiz günlerde soruşturma sonuçlanmış:  İmamlardan kimileri meslekten men,
kimileri de sürgün; görev yerleri değiştirilmiş.
                                                                   ………………….
    
    “Gezi Olayları” geldi-geçti. 
    O günlerde 13 yaşındaki bir çocuk-B. Elvan- polisin attığı sis bombası fişeği ile başından yaralan-
mış ve aylar süren yaşam savaşını da kaybetmişti.
   Anne acısını daha yaşamadan katmerlediler…
    İktidar, siyasi malzeme yaptı: “Ne çocuğu be; terörist, terörist!” dedi. 
    İnsanlıktan nasibi, vicdanı olan herkes, onlar: ”Günah, ayıp…” dedi.
    Buna rağmen o meydanlarda, ölen çocuğun arkasından koro halinde “Yuuuh!” çektirmişlerdi; hatırlayın.
                                                                ………………….
    Üzerinde ayetler olan pasta yaptılar “Kuran” şeklinde…
    Basında ve görsel medyada konu olunca, muhalefet, duyarlı vatandaş, saf Müslüman, aklı ve
mantığı olan herkes, onlar:” Ayıp, günah, bu ne densizlik; Kuran’la alay olur mu?” dediler.
    Dinlemediler…
    Bir de sözde pastayı kesip birbirlerine servis yapıp afiyetle yediler.
                                                     …………………
    Yine aynı günlerde İstanbul’un bir semtine “Kâbe” maketi diktiler.
    Saf insanım etrafını tavaf etti; kâh durdu dua okudu!
    Örtüsüne yüz süren oldu…
    Yine yazılı ve görsel medyaya konu oldu.
    Akılı ve gerçek Müslüman kardeşim ve onlar: “İslâmın Kâbe’si belli, kıblesi belli; bu yaptığınız doğru değil. Öyle olsaydı, her ülkeye, her yöreye maketi yapılır insanlarda hac için yorulmazdı.” dediler.
    Uygulamaya İktidar’dan yüz bulup onay verenler de:” Ne var bunda; gidip göremeyenler için güzel oldu; güzel uygulama…” dedi.
                                                             …………………..
   Yer İstanbul Taksim…
   AKP milletvekili H.Bürge ve maiyeti seçim çalışmaları kapsamında esnaf ziyaretinde…
   Bir esnaf elini uzatmadı diye 

 


yanındakilerce dövüle
rek darp edildi.
   Hem de eşi yanında ve iş yerinde…
   Araya halk ve başka esnaf girdi: “ Yapmayın, ayıptır, günahtır.  İnsanlığa sığmaz…” diye kavgayı
ayırdılar.
    Eşi: “Bize, “küfretti” diye iftira attılar. Eşimi dövdüler; yetmezmiş gibi bir de, “Yarın bu dükkânı açmayacaksınız; size burada ekmek yok!” diye tehdit edip gittiler.” dedi.
    Tamda fıtratlarına uygun bir davranış: 
   ” Onlar ve vicdanı, aklı olan herkes konuştu, birileri yaptı!”     



Bu yazı 1460 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI