E.Yılmaz;  AKP Ordu Büyük Şehir Belediye Başkanı adayı…

    Bir televizyon programında, belde belediyelerini niye kapattıklarını anlattı:

    “Beceriksizdiler! Her birinin yüklü borcu vardı; toplamda 235 milyon kadar… Ordu’ya yüktü; yaptıkları sadece lüks makam arabaları ile keyif çatmaktı…”

    İyi de keyif çatmakla suçladığı bu belde belediye başkanlarının çoğu AKP’li idi.

    Muhalefet söyleseydi itiraz ederlerdi; söyleyene değil söyletene bak durumu yani…

    Ve bugün de yine o keyif çatan belediye başkanları ve partilerine katılanlarla birlikte, 30 Mart’ta yapılacak belediye başkanlığı seçiminde AKP’li belediye başkan adaylarının belediye meclis üyesi adayı, üstelik listenin en üstünden…

    Bu durumda, şayet seçilirlerse gelecek beş yıllarının da nasıl olacağını şimdiden tahmin etmemiz zor olmasa gerek!

    SEÇİLİRSE BU ANLAYIŞ YÖNETECEK

    Yine aynı kişi…

    Eleştiren de kendi partilisi…

    “Seçilirse Ordu’da oturacakmış…”

    Kendi yorumunu ekliyor:” Lütuf mu bu ya; İstanbul’dan mı yönetecektin?”

    Bir de gördüğü bir tavrını anlatıyor:

    “Koltuğa kaykılarak bacak bacak üstüne atı! Bir elinde tespih; ileri-geri sallayarak:”Ben iki bakan üç milletvekili yedim!”

    Yine anlatanın yorumu: “ Bize mesaj mı, gözdağı mı veriyor anlamadım. Adamda ego zirve yapmış; şimdiden Ünye için Ordu için korktum…         

    İNSAN KENDİ ODASINA DA MI BAKAMAZ

    İktidar’ın “Kanal İstanbul Projesini” dillendirdiği günlerde İktidar’a yüklenmişti yerel basından: “Benim beldemde hâlâ suyu, yolu olmayan mahallem var.

    İktidar’a bir başka eleştirisi de Ünye-Akkuş-Niksar yolunun başka yere kaydırılmasına; nüfusu taşımaları karşılığı kendilerine ilçe sözü verenlerin sözünde durmamasına…  

    Yüklenen, Tekkiraz Belediye Başkanı; beldesinde beş dönemdir belediye başkanı…

     Beyanatı, beldesinin yirmi beş yıldır belediye başkanı olmasına rağmen halâ su ve yol sorununu halledemediğinin itirafı...

    Bir ilginç durum daha var ki, yirmi beş yılın özeti: İkizce bu beldemizin mahallesi iken yıllar öncesinden ilçe olmuşken, Tekkiraz bu gün Ünye’nin mahallesi…

    İktidar’a kızgın olduğunu sanıyorduk; yanılmışız… 30 Mart yerel seçiminde Ünye belediye meclisine AKP’den kontenjandan aday…

    Anlatanın yalancısıyım.

   Geçtiğimiz günlerde Ünye Belediyesi’ne gitmiş. Belediye Başkan Yardımcılarının odalarının bulunduğu kata çıkarak odaların kapılarını açmaya zorlarken, onun gören görevli uyarmak zorunda kalmış:

  -Odalar kapalı; kimse de yok.

  -Açar mısın?

  -Yetkili değilim; sonra hangi sıfatla açtırıyorsun?

  “Aç!”, “ Açamam!” Tartışmalarından sonra kontenjandan adayımız: “Allah Allah! İnsan odasına da bakamaz mı ya?” diyerek belediyeden ayrılır.

    Seçmen iradesini daha ortaya koymadan belediyede makam ve oda sahiplenmeye kalkan bu tavır seçilirse, Tekkiraz’ın geldiği konuma bakarak Ünye’ye şimdiden geçmiş olsun. 

    EKRANLARDAKİ BAYRAKLI REKLAM

    Bunu net söyleyebilirim; İktidar riyakârlığın zirvesinde!

    Ekranlardaki “bayrak” reklâmından bahsediyorum. Reklâm:

    Karşı karşıya kaldığımız durum ve şartlara göre Kuran gibi bir kutsalın; bayrak, vatan, İstiklâl Marşı gibi kutsi kavramların, zamanla İktidar’ca siyasi çıkarlara ve parti yararına nasıl kullanıldığının; seçim gibi kritik zamanlarda bu türden hassasiyetlerin nasıl suistimal edildiğinin belgesidir… 

    Çözüm sürecini hatırlayın!

    O günlerde iradelerini İktidar emrine verenler ekranlardan: “Şimdi sıra “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” isminin değiştirilmesinde; farklı etnik kimlikleri de kapsayan bir isim, meselâ: “Anadolu Federe Devleti” olabilir dediklerini;

    Bayrağımızın rengi ve şekli de tartışılabilir. Meselâ, üzerinde 36 etnik kimliği temsilen 36 yıldız olabilir…” dediklerini de… 

    Akıllarınca İktidar adına kamuoyunun tepkilerini test ediyorlardı.

    Bu arada İktidar’ın Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını;  “Kurtuluş Savaşı” diye bir savaş tarihte hiç yapılmadı.” diyerek, İstiklâl Marşımızı kaldırmak istediklerini de unutmayın!  

    O zihniyetin, gönderinde dalgalanan bayrağımızın, bir haince kesilen ipinin kopması sonucu yere düşerken, milletin bayrağına İstiklâl Marşı eşliğinde nasıl sahip çıktığını gösteren görüntülerde, milletin bayrağını sahiplenmesinde sorun yok. Ancak bayrağımızı riyakârlıklarına örtü yapanların, tek kelime ile kendi çelişkilerini, yalanlarını göndere çektiklerini inşallah bu millet fark eder…