Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Kudüs Meselesi


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

Abdülhamit Han’ın huzuruna çıkıp, bu günkü Filistin topraklarını kast ederek, “O toprakları bize satın; fiyatı neyse veririz…” diyen Yahudi heyetine Abdülhamit Han’ın meşhur cevabı, “Aldığı aldığımız fiyata…” olmuştu.
Biliyor musunuz Kudüs, Arapların ihaneti ile 12 Aralık 1917’de elimizden çıkmıştı.
Kaybettiğimiz o savaşta aldığımız fiyatın üzerine otuz bin şehit daha vermiştik. O gün Kudüs Kalesi’nde asılı olan Türk bayrağını, Arap ve İngilizler birlikte gönderinden indirilmişti.
“Nil suyu Filistin’e girmeden Osmanlı Türk işgali bitmez; o da bir nebiye nasip olacak…”
Kehanetine inanan Filistinliler tarafından peygamber olarak görülen İngiliz komutan Allenby ve ordusu, Kanuni’nin yaptırdığı Yafa kapısından Kudüs’e girerken alkışlayanlar ve “Kahrolsun Türkler!” diyenler arasında onlar da vardı.
Bu gün o topraklar İsrail’in artık…
*ABD devlet başkanı Trump’un, BM kararına rağmen tek taraflı olarak Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı provokasyonun tamda Nirvana’sı oldu…
AB ve diğer dünya devletleri kararı çılgın bulurken;
Saltanatının devamı için ABD ve İsrail yanlısı siyaset gütmekte beis görmeyen, Arap toplumunun değil kendi siyasal çıkarlarını önceleyen Suudi Arabistan, “İsrail’le savaşmak dinen caiz değildir.” fetvası çıkardı.
Mısır keza Suudi güdümünde…
Geçmişteki onca ihanete ve Arap ülkelerinin bu günkü tavrına bakarsak her şeye rağmen Kudüs’ün tek taraflı başkent ilan edilmesine en büyük tepkiyi dün olduğu gibi bugün de yine biz verdik…
Tepkilere rağmen:
İç politikada iyice sıkıştırılan Trump Yahudi lobisini arkasına alarak daha geniş alanda serbestçe hareket etme baskılara direnme gücü kazandırırken;
Tek taraflı Kudüs kararı ile bölgedeki fay hattını(!) harekete geçirdiğinin farkında mı bilmiyorum ama İslam’ın özünden uzaklaşarak kendi kabullerini dinleştirerek radikalleşen marjinal grupların istediği çatışma ortamını yaratmış oldu.
*
Bu gün “Ey Trump!” diye bağıranların geçmişte Trump’un seçim kampanyasına maddi destek verdiğini hatırlatırım…
Ünye Cumhuriyet Meydanı’nın dili olsa da konuşsa…
Hatırlıyorum da ABD’deki seçim sonuçları açıklandığında bizdeki ak hayranlar talimatla Ünye Cumhuriyet Meydanı’nda ellerinde parti bayrakları ile toplanmış ABD’nin yeni başkanı seçilen Trump’ un seçim zaferini alkışlarla karşılamışlardı.
Geçtim, aynı güruh sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla, “Trump’ın asıl adı Donald Trump değil Davut Turan’dır; kendisi gizli müslüman olur.” dediler.

On üç aylık icraatında YPG’yi, “SDG” -Suriye Demokratik Güçleri- adı ile meşrulaştırıp en ağır silahlarla donatıp karşımıza dikti!
“YPG’ ye yapılacak bir saldırıyı kendimize yapılmış sayar VE YPG’yi koruruz…” Dedi

Ülkemize ABD tarafından adı konulmamış ekonomik ambargo, silah ambargosu yanında vatandaşlarımıza vize yasağı koydu.
NATO içinde Türkiye’nin durumunu tartışma konusu yaptı; “Atatürk ve Cumhurbaşkanımızı” bir NATO tatbikatında düşman kuvvetler olarak tanımlattı…
ABD, Suudi ve Mısır işbirliği ile körfez ülkelerinden başta Birleşik Arap Emirliği olmak üzere ABD çıkarlarına uygun davranmayan devletlere ambargo uygulattı.
Ve dahi dünyayı yeni bir savaşın eşiğine getirmekle suçlanıyor…
Kudüs’ü BM kararına ve devletlerin tepkilere rağmen tek taraflı İsrail’in başkenti ilân etmesi tuzu-biberidir!

Artık gizli müslüman dedikleri ve meydanlarda gelişini kutladıkları Donald Trump için,” K. Kore devlet başkanı Kim Jong-Un’dan sonra dünyanın yeni çılgın lideri ”diniyor ki, dünyanın yeni delisini alkışladıklarının farkına varmışlardır inşallah…

“Asıl adı Davut Turan’dır, kendi gizli müslüman olur. “ Diyen bizdeki şakşakçılarına kapak olsun!

*
Cumhurbaşkanımızın Lozan Hatırlatması Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız Yunanistan’a gitmiş, ziyaretinde hem Yunan meslektaşı Prokopis Pavlopulos, hem de Yunan Başbakan’ı Aleksis Çipras ile buluşup konuşma fırsatı buldu.
Lozan Antlaşması’na atıf yaparak güncellenmesi gerektiğine değindiği konuşmasında gerginliğe, ülkemizde de tepkilere neden oldu…
İki devlet arasında o kadar çok konuşulacak meseleler varken, on bir devletin taraf olduğu ve imza attığı Lozan’ a takılması;
Güncellemeyi sadece Yunanistan’la düşünmesi;
Ülkesinin varlık tapusunu tartışmaya açması tuhaftı; ancak uluslararası siyaseti ve tarihi bilmemezlikle açıklanabilir…
Mesela:
Hazır Yunan yetkilileri bulmuşken, 17’si yerleşime açık 157 adamızın neden işgal edildiği ve silahlandırıldığını;
Lozan Antlaşması’na göre adaları silahlandırması yasakken, antlaşmaya rağmen on iki adanın neden silahlandırıldığını;
Bize Kıbrıs’ta asker bulundurduğumuz için, “İşgalci!” derken siyasi ve diplomatik nezaketten uzaktı! Kendilerinin de aynı şekilde Kıbrıs’ta asker bulundurarak işgalci konumunda olduklarını hatırlatmasını;
Neden Kıbrıslı Türkler için neden Müslümanlaştırılmış Rumlar dediklerini;

Bu gün için Türk askerinin adada bulunma nedeninin, Yunanistan’ın, geçmişte Kıbrıs’taki Türk unsurunun asimile edilmesini içeren megola idealarını, Enosis Planı dâhilinde Kıbrıs’ı işgal edip Yunanistan’a ilhak etme peşinde olmalarının yarattığı bir fiili durum olduğunu;
Bilindiği üzere Kıbrıs açıklarında doğalgaz yatakları bulundu. Bu ekonomik münhasır alan içine neden Türk kesiminin alınmadığını;
FIR Hattı ve adaların kıta sahanlığı meselelerini;
Bu konuyu Türkiye’de bilen var mıdır bilmiyorum ama Kapadokya bölgesinde yaşayan ve Hristiyan oldukları için mübadelede Yunanistan’ı tercih eden Türklerin, sırf Türk oldukları için halâ Yunan vatandaşlığına alınmadığını ve kimliksiz olduklarına ilişkin meseleleri gündem yapmasını, konuşmasını, sonraki süreçte bu meselelerin çözümüne yönelik adımların atılabilmesiyle ilgili çalışmaları başlatmasını beklerdik…
Emin olsun siyaseten çok daha fazla ses getirirken, “Man Adası” olayını gündemden kaldırmada, gündemi değiştirmede daha etkili olurdu!..



Bu yazı 1730 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI