Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Hukukun, Balyoz’dan Rüşvete Yürüyüşü


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

 Referandumun üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen daha dün gibi.

   Hukuku ilgilendiren bölümün içeriğinde, HSYK ve Anayasa Mahkemesi üye sayılarının değiştirilmesi ve üyelerinin kimler tarafından seçileceği hükmü vardı.

   Hükme göre kurul:

   Üyelerini kendi aralarından belirlediklerinin yanı sıra, Cumhurbaşkanı ve Meclisin tarafından seçilenlerden oluşuyordu.

    İktidar kanal kanal bu yöntemin doğruluğunu anlatırken, muhalefet: yanlışlığını; İktidar’ın hukuku en tepeden tekeline almaya çalıştığını açıklamış ve halktan referanduma “evet” derken bir daha düşünmelerini istemiş, maalesef başarılı olamamıştı.

    Nihayet yıllar sonra Başbakan itiraf etti: “Referandumda yanlış yapmışız!”

    ******

    İşte bu kurulun atadığı savcı Z. Öz Ergenekon ve Balyoz Davalarını yürütmüştü.

    Davada yargılanan 237 subaydan sadece otuz üçü “plan semineri”ne katılmış ve onlardan otuzu da tutuklamaların başladığı 2007 yılından çok önce emekli olmuştu.

    “Sehven”lere, “dijital” sahteliklere rağmen beş yıllık yargılama süreci sonunda açıklanan karara

 göre:

    Den. Kv. 94; Hv. Kv. 18; Jan. Kv. 18 subay; K.Kv. 1 subayı ceza almıştı.

    Bundan önceki darbelerde K.K.K’lığı ve Gen. Kur. Baş. Hep ön planda iken, düşünülen Balyoz Darbe Planı’nda bu kuvvet komutanlarının hiç birinin adının ve görevinin olmaması işin ilginç tarafı…

    Silahı savaş gemileri ve denizaltılar olan Deniz Kuvvetlerinin 94 subayla nasıl darbe yapacağı ve başkent sokaklarında bu gemileri nasıl yüzdüreceği; K.Kv’lerinden bir subayla bunu nasıl başaracağı hala soru işareti!

    Bu soru işaretlerine;

    Muhalefetin: “Bir gün gelir hukuk size de lazım olur!” uyarılarına;

    Alkışlayıcılarının: “Tasfiye, intikam, rövanş”, “Asrın hesaplaşması” diye değerlendirmesine;

   İktidar’ın başının da: ”Ben bu davaların savcısıyım…” diyerek açıkça taraf olmasına rağmen süreç sonunda savcı Z. Öz, “gözbebeğimiz” denilerek iltifatlandırılmış; TSK’nın mahremiyeti kozmik odalara, “ Bırakın yargı işini yapsın.” diye girmesine müsaade edilmişti.

    ******  

     İşte Ergenekon ve Balyoz Davalarının kudretli, İktidar’ın gözbebeği savcısı, geçtiğimiz günlerde Bakan oğullarının karıştığı rüşvet ve yolsuzluk skandalını soruşturuyordu.

    Olay basına düştü; sonrasında ortalık malumunuz…

    İşini yapan bağımsız yargı birden gözden düştü!

    Hâlbuki İktidar:

    ” Kime ve nereye kadar gidiyorsa hukukun arkasındayız; gereğini yapsın…” dese yeni bir “One minütes” dalgası başlatabilirdi; yapmadılar. Ya dilleri sürçtü ya da gideceği yerde bir sorun vardı!

    Yolsuzluğu odaklanmak yerine olayı küllemeyi, ekonomi üzerinden “komplo” senaryoları üretmeyi seçtiler.

    “Barış sürecini sabote etmek isteyen düşmanlarının oyunu.” Deyip, oyunun olduğuna Öcalan’ı şahit gösterdiler…

    Ardından savcı: “gizlilik ilkesini ihlal etti” diye suçlandı.

    Savcıya, polisleri operasyonda kullanmadan önce amirlerine bilgi verme şartı getirdi. -HSYK kararı sonrasında iptal etti.-

    Olmadı yetkileri, dosyası ellerinden alıp Bakırköy Adliyesi’ne tayin edildi. 

    Daha da olmadı göz bebeklerinin(!), başkasının kesesinden yaptığını iddia ettikleri Dubai tatili görüntüleri, yazılı ve görsel basın aracılığı ile servise kondu.

    “TSK” ya kumpas kuranlar da bunlardı demeye getirdiler.

    “Bakın! Onun da zaafları var.” Algısı yaratılmaya çalışıldı!

    Savcının:“ Başbakan bana iki kişi göndererek soruşturmaları durdurmamı istedi.” çıkışı, şov yapmak olarak değerlendirildi.

    Özetle:

    Yolsuzluk ve rüşvet davası bir anlamda hayırlara vesile olmuştur.

    Aksi halde birilerinin savcı olduğu Balyoz Davası’nın aslında “TSK”ya kurulmuş kumpas olduğunu bilemeyecektik.

    Bazıları yüksek demokrasimizin gelişmişliğine yorsa da Balyoz Davası’nda mahkûmiyet alanların yeniden yargılanabileceği asla söz konusu dahi olmayacaktı.

    En önemlisi de evlerde zor tutulan yüzde ellide zihin aydınlanması yaratmasıydı…

    Allah’ın: “Hayır gördüğünüz şeyde şer, şer gördüğünüz şeyde hayır vardı.” hükmü ayniyle gerçekleşti de diyebiliriz.

    Temennim nice hayırlara vesile olacak olaylara ve hukuk adına arınmalara!

 

 

 



Bu yazı 6418 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI