Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Geçmişte PKK'ya Kelaynak(!) Muamelesi Yapanlar Kimdi


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

SON günlerin gündem HDP'li milletvekillerinin tutuklanması...

      Savcılığın iddianamesine göre: 
      "Silâhlar güvencemiz; özgürlük mücadelemiz öz yönetimimizi kurana dek devam edecektir..." Diyerek cumhuriyeti, yöneticilerini, meşru güvenlik güçlerini tehdit etmek ve terörü özendirmek;
     Teröristi cesaretlendirmek ve teşvik etmek;
     Yönetici otoriteye hakaret;
     Terör örgütüne kuryelik ve iletişim sağlamak;
     Halkı devlete karşı toplu isyana teşvik etmek;
     Hukuku hiçe saymak, görevli memurlara mukavemet, hakaret ve darp;
     Terör örgütü ile aralarına mesafe koymadığı gibi bilâkis, "Biz sırtımızı PKK'ya, PYD' ye dayıyoruz!" diyerek terörle işbirliğini itiraf etmek;
     Suçluları, dokunulmazlık zırhına sığınarak emniyet güçlerinden, olay yerinden bizzat araçları ile kaçırmak;
     Cumhuriyet'e, üniter yapıya alenen düşmanlık, Anayasa'yı silâhla değiştirmek isteyenlere siyasi destek sağlamak bir yana işbirliği içinde olmak;
     Maddi destek sağlamak;
     PKK teröristlerinin eylemlerini meşru müdafaa görmek;
     Terör örgütünce hendekler açılıp, asfalt ya da belediyelerce döşenen kilitli parke yolların altına bombalar tuzaklanırken, HDP'li belediyelerin iş makineleri ile destek vermesi sonucu oluşan tutuklamalarda yerel halkı devlet güçlerine karşı kışkırtmak... 
     İddia nameyi daha da uzatmak mümkün...
     Yukarıda sıralananlar savcılığın sadece iddiası; kesinleşmiş bir suç yok; ifade vermeye gitselerdi belki tutuklanma dahi olmayacaktı...
     Gel gör ki, hukuku siyasallaştı diyerek eleştirebilirsin; kararlarına Cumhurbaşkanımız gibi saygı duymayabilirsin; ancak hukukun, "Gelin ifade veriniz..." çağrısına, "Kimse tıpış tıpış gidip ifade dereceğimizi sanmasın..." diyerek kabadayılık asla yapamazsın.
    Ve kendilerine özgür alanlar açmaya çalışırken başkalarının özgürlük ve hayat alanlarını eylemleri ile kısıtlayanlar, saygı duymayanlar, ölümle sonuçlanan şiddete, hayat hakkına ihlâle başvuranlar özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından, hukuktan asla bahsedemezler.
     Dolayısı ile hukuka şans tanımadıkları için tutuklanmalardaki yöntemi tartışmak hukuka haksızlık olur; başka türlü ifade vermeyeceklerdi çünkü... O yüzden kimse yapılanlarda art niyet aramasın; hak ettiler...
                                                                               ***
     PKK'nın ve HDP'nin tavrı çözümden önce de sonra da bire-bir buydu...
     Hukukumuzun sabrımıza hayranım(!); çok önceden bir şeyler yapmalıydı. Şayet aleyhlerine bir sonuç çıkarsa bence geç kalmış adalet diyeceğim...
     Özetle söylemek gerekirse bu suçlardan kadim sicilliler... Dolayısı ile yıllardır ülkeyi esir alan terör, teröre karşı yapılan mücadele ve eldesi enine-boyuna irdelenince toplumun acılarla yüklü olduğunu ve kinlendiğini görürsünüz... Asla haksız da sayılmazlar hani...
     O yüzden konu hassas...
     Öyleyken bunca yaşanılan olumsuzluklara rağmen diyorum ki, iddianameye konu olan olaylarda suçlananlarla birinci derecede dahli olanları aşağıda hatırlattığımız konular üzerinden yeniden değerlendirin...
     2002'de dağılma pozisyonundaki PKK'yı yeniden diriltenler kimlerdi?
     İlk tehdit İmralı'dan yapıldı: "Ya barış ya da Eylülden sonra 100 bin kişilik gerilla ile iç savaş... " O tehditle boyun eğip "Açılım Süreci"ni başlatanlar kimdi?
     HDP'nin, " Silahlı mücadelemiz öz yönetimimizi kurana kadar devam edecektir..." dediği günlerde, "Terör örgütü PKK ile görüştüğümü iddia eden ispat etmezse şerefsizdir." çıkışından , "Devlet görüşür..." anlayışına evrilen ve daha sonra, "Emri ben verdim; ne olmuş?" deyip, "Açılım Süreç "ini başlatanlar kimlerdi?
    "Kürt sorunu vardır; sorunu ret ve inkâr ederek, asimilasyonla çözemezsiniz diyen kimdi?
     Geçmişte de bu gün de PKK terörü ile kahramanca savaşan, şehit olan askerlerimizdi... 
     Peki, Diyarbakır'da, "Bin yıldır esiriz öz vatanımızda kan dökücü Türklerin elinde..." türküsü olan "Megri Megri" yi söyleyen Şivan Perber'e maaile ağlayarak eşlik edenler, askerine kan dökücü diyenler kimlerdi?
     Ve süreç değişik zamanlarda akamete uğramışken,  "Çözüm, Oslo, Barış Süreci ve Dolmabahçe Mutabakatı" ile ısrarla devam ettiren kimdi?
     Habur'da teröristlerin ayağına mobil mahkemeler götüren ve derin pişmanlık nedeni ile ellerinde askerimin kanı olan teröristleri serbest bırakan kimdi?
     O süreçler sırasında, "Güneydoğu zaten bizim, geri kalan yarı yarıya..." diyen HDP'li milletvekilleri ile kapalı kapılar arkasında 400 işbirliği yapanlar kimlerdi?
      PKK'nın talebi olarak, "Türk" kimliğini inkâr edilip etnisiteye indirgeyenler, yeni anayasa taslağında anayasadaki ilk dört maddenin kaldırılmasının yanı sıra, kurucu üye sıfatıyla anayasada iki toplumlu eşit kimlik vermeyi düşünerek, Türk milletini ev sahibi iken kiracı durumuna düşürmeyi düşünenler kimlerdi?
     Devlet kesesinden binlerce lira maaşla görevlendirilen akilleri il il dolaştırıp, toplumda Çözüm Süreci, Öcalan ve PKK lehinde algı oluşturmak üzere A. Öcalan ve teröristlerine kelaynak kuşu(!) muamelesi yaptıranlar kimdi? 
     İktidar, İmralı, Kandil arasında iletişimi sağlamak üzere AKP'li, HDP'li milletvekillerini ulak olarak görevlendirenler kimdi?
     Süreç içinde, PKK'nın Diyarbakır'da binlerce kişiyle yaptığı mitingde, mitinge silâhları ile eşlik ederken PKK militanları, asker ve emniyet güçlerimize uzaktan eskortluk yapın emrini verenler kimlerdi? 
     PKK TC'ye düşman; iyi de Güneydoğu'da devlet kuruluşlarından "TC"li tabelâları indirtenler kimdi?
     PKK dağda, kırsalda, şehirde askere, emniyet güçlerine, halka bombalı tuzak kurup katlederken; Ergenekon, Balyoz Davaları ile TSK' ya kumpas kurulurken o davaların savcısı kimdi? 
     "PKK, TSK'yı tükürüğünde boğar!" Diye tehdit ederken;
     Hendekler kazılıp, köprülere, yollara, önemli kavşaklara uyuyan bombalar tuzaklanırken;
     Bomba yığınağı yapılırken; "Süreç zarar görmesin..." diye valilere operasyon izni verdirmeyenler; A. Öcalan'a, PKK teröristlerine, HDP'li milletvekillerine, özetle hamilerine,
 " Kırılacak malzeme; dik tutunuz!" Muamelesi yaptıranlar kimdi?
    Belki yaranırım mantığı ile geçmişte PKK terörü ile mücadele eden subay, asker ve emniyet güçlerimizi, PKK'lı tanık ve gizli tanık ifadeleri ile cinayetle suçlayıp tutuklatanlar kimlerdi?
     HDP' ye: " 400'ü verseydiniz bunlar olmazdı." diyenler kimlerdi?
     Özetle:
     Hukukun kesin taraf olması gereken yerde İktidar, hukukun adına inisiyatif alıp, hukukun alanına girmesi, tutuklamalardaki yöntemleri savunmasına sözüm yok ancak iddianameyi savunması tam bir çifte standarttır ve eleştirdiğimiz de tam budur... 
     Tamam; HDP'lilerin yukarıda iddianamede yer alan ihanetleri soruşturulsun; ancak yukarıdaki iddiaya başka adı karışanların da ifade anlamda benzer suçlardan hukuka anlatacak "kandırıldık" dışında mantıklı bir savunması olmalı; öyle değil mi?
 
     



Bu yazı 1211 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI