Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Çözüm Diye Diye…


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

  İktidar’ı ve süreci, 2011 Genel Seçimlerinde millete D. Bahçeli ihbar etmişti: 
“Bunlar PKK ile görüşüyor…” 
  İktidar’ın o zamanki başı inkâr etmişti: “İspat etmeyen şerefsizdir!” 
  Sonra kısmi kabulü vardı: “Devletin memuru görüşür…” 
   Sonra da itiraf: “Evet! Emri ben verdim…”
  İktidar, çözüm süreci içinde:
 Habur rezaleti yaşanmasına;
  BDPli milletvekillerinin, PKK’lı teröristlerle kucaklaşmasına: “PKK’lılarla kucaklaşanlarla neyi konuşacaksın?” çıkışına;
    “Analar ağlamasın!” Sloganına rağmen, askerlerin, polisin ve terörle mücadelede devletin yanında olan korucuların tek tek şehit edilmesine;

    Muhalefetin uyarılarına;
    Bitme noktasına gelen örgüt ki, 2700 civarında silahlı militanı olduğu söyleniyordu; bu gün dağ kadrolarına 50 000 bin yeni terörist kazandırmasına;
  Şehirlerde yapılanmasına; - Ki, o yapılanma sonucu, ilk defa PKK formalı teröristler otomatik silahlarla İstanbul’un göbeğinde eylem yaptı.
   İlk defa hava hedeflerine karşı füze aldıklarının istihbarat sonucu belirlenmesine; Yine ilk defa Almanya tarafından PKK’ya silah satışı yapıldığının bilinmesine; Masanın bir tarafında İktidar, diğer tarafında silahlı PKK’nın olmasına; PKK’nın İl ve ilçelere sözde kaymakam ve valiler atamasına;
  Açık açık vergi adı altında haraç toplamasına;  Ehliyet dâhil kimlik sorgulaması yapmasına;   Kendi mahkemelerini kurmalarına;
HDP tarafından kazanılan belediye başkanlıklarının, PKK’ya lojistik destek sağlamasına;   Sivil halkın, esnafın tehdit edilmesine rağmen, süreci değişik isimler adı altında devam ettirdi. 
 İktidar’ın, İktidar güdümlü Akiller ve yandaş basının, halkı inanmaya güdülediği, “İyi şeyler olacak…”, “PKK silahı bıraktı çekiliyor…”, “Analar ağlamasın!..” türünden yalanlarla da algıyı yönettiler.     O günlerde İktidar’a yakın ve akil(!) bir sendika başkanı:” Çözüm Süreci”ni köpekler bile anladı!” diye itirazcılara gönderme yapmıştı.
  Konuşulan lisan köpekçe -hatta keçiyle anlaşan akili bile var- haliyle insanların anla-

maması normaldi hâlbuki!..
Kendi kabullerini demokrasi diye dayatmaya kalkanlar gün gelir tramvay yapar!
  Yetkilerini PKK’yla paylaştığını kabul etmez!
 Yolcuları tükürük biriktirir; gün gelir: “ PKK o kadar güçlüdür ki, istese sizi tükürüğünde boğar!” diye tehdit eder; 
 Bir diğeri: “ Biz sırtımızı,  PYD’ye, PKK’ya, KCK’ya dayadık; ya siz kime dayadınız? diye hesap sorma cesaretini kendinde bulur. 
O cüretle, PKK’ya özgürlük ve geleceğimizin silahlı askerleri methiyesi düzer;  Cinayetlerini kutsar; canilerine ve canlı bombacılarına: “Faşizme geçit vermeyen yoldaşlar!” diye selâm yollar ve ölenleri ve öldürülenleri de her ölüm yıl dönümleinde anarlar…

     Bize halâ ağlayan analar, evlatlar, eşler;  PKK’yla, terörle mücadele ettiği için hain ilân edilip yargılanan asker ve komutanlar kalır!

     PKK açık açık, öz yönetimlerini kurana ve ayrı renklerle temsil edilene kadar silahlı mücadelelerinin devam edeceğini söylüyor zaten. 
  Özetle: Kürdistan’dan vazgeçmiş değiller.
 Kardeşçe, demokratik bir ortamda aynı bayrak altında yaşama ve birlikte yönetme isteği belirledikleri ve Güneydoğu dışındaki topraklar içindir…”
 Bu nedenledir ki, barış, kardeşlik, insan hakları gibi elle tutulur somut hedefler içeren, çözüm, açılım türünden tedbirler, PKK’nın taleplerine devlet olma noktasında, ayrı renklerde temsil edilecek sınırları içermediğinden baştan beri kadüktü…

     Açılım, Oslo Süreci, Çözüm Süreci artık test edilmiş ve bitmiştir…
  Nitekim son günlerde PKK pususunda haince şehit edilenler bunu en iyi açıklıyor! Süreçle birlikte şirinlik olsun diye alan hâkimiyetini PKK’ya bırakıp,  yetkilerini onunla paylaşanların ihmali vardır ve ülkenin üniter yapısı zarar görmüştür.
Dün çözüme gerekçe olarak: “Dağ-taş bombalamakla terörü bitiremezsiniz.” diyenlerin, bu gün, eleştirdikleri yönteme çare diye tutunmaya çalışmaları ve dağı-taşı bombalamaları halkta algı yoluyla, yeni bir “Mücahit(!)”, yeni bir “Karaoğlan(!)” kahramanlıkları üretip, erken seçimin alt yapısını oluşturmanın peşindedirler…
 Bunu görmek için, demokrasimizin araç ve istenilen durakta inilen tramvay olması 

ve yolcularının daha durağa varmadan çözüm masasına vurması ve anaların tekrar ağlaması mı gerekiyordu?

     Ey İktidar, PKK’yla aralarına mesafe koymayanlar, İmralı ve Kandil’den medet umanlar, en ufak dahiL, sandıkta oyları ile bu çıvgara, ihanete ortak olanlar!

     Şehitlere bir hayat, yetimlerine vefa borcumuz yok mu?   Açık yüreklilikle söyleyin: musalla taşında yatan şehitlere biz mi helâllik vereceğiz yoksa biz mi helâllik alacağız? Tekrar 
düşünün…



Bu yazı 1364 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI