Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Bitirme Senaryosu Kimi Bitirecek


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

 İktidar’ın:“Hazırlıklarımızı yaptık; dershaneleri kapatacağız! Ticarete dönüşmüştü…” restinden sonra; bavulcunun ABD’den yeni bir bavulla(!) gelmesi; ABD’nin zamanlaması ilginç…

    Dershane olaylarıyla ilişkilendirileceği açıktı; bir nevi bu yönde algı terapisi…  

    Bavulla ilgili yurt dışı ve yurt içinden yorumların var.

    Avrupalı eski bir büyük elçi ve siyasetçinin, “çok güvenilir” dediği kaynağından da edindiği bilgiler ışığındaki bavul yorumu: “Çok yakında Türk siyaset tarihi kökten değişecek…”

    Yurt içindeki yorumlarda, bavulla ilgili tasnifler var: “Bel altı, bel üstü! Belge ve kaset

savaşları yakındır!”

    Hatırlayın! Ergenekon ve Balyoz davaları da bu türden bavulla, bavulcuyla başlamıştı…

    Zamanlaması ilginç; “Dershaneleri kapatırız!” tartışmalarının kızıştığı ve kılıçların çekildiği yerin tam ortasında, bavulcu bavulunu tam aralamadan elindeki bel üstü(!) yeni belgelerden birinin, sadece MGK’nın 2004 yılındaki “Gülen’i” bitirme kararlarının sürümünü yaptı kamuoyuna! Geride bavulda ne kasetler vaaar kim bilir? Böylelikle algıyı da pekiştirdi…   

    Kararın altında kimlerin adı yoktu ki, Başbakan R.T Erdoğan, Dev. Bak. ve Baş. Bak. Yrd. A.L. Şener, Dışişleri Bakanı A.Gül, İçişleri Bakanı A.K Aksu, Adalet Bak. C.Çiçek, M.S.B V.Gönül, Or.Gen. H. Özkök, K.K.K.Or. Gen. A. Yalman, Or. A. Ö. Örnek, Or. Gen. İ. Fırtına, Or. Gen. Ş. Eruygur!

    Kararda imzası bulunanların savunması ve şaşkınlıklarının bir ifadesi:

    “İmzaladık ama uygulamadık ki!”

    “Yok hükmündedir!”

    “Böyle gazetecilik olur mu?”

    “MGK’nın kararları bavulcunun eline nasıl geçti?”

    Savunmalar aklıma Ergenekon ve Balyoz davalarını getirdi…   

    Yazılı basında çok haber yapıldı; belge diye sunulan yazıların altında ismi olanların ıslak imzaları yoktu. Ki, o isimler oraya başkalarınca da yazılmış olabilir; kurgu denmesine

rağmen, “darbeyi düşündüler” diye daha dün ağırlaştırılmış hapis cezası aldılar. Bu gerçek orta yerde dururken birilerinin plânladıkları belgenin altındaki imzalarını inkâr etmeleri ne derece mantıklı ve doğrudur?

     Birileri düşündüğü için hapiste. Bunlar ise planladı, imzaları belgenin altında, sonucunu merak ediyoruz…

     Bu anlamda yüksek demokrasimiz bir sınavdan geçecek. Dün bavuldaki belgelerle Ergenekon, Balyoz davalarını başlatan hukukumuzun bu gün ne yapacağı merak konusu da!

    Öte yandan ortalığı daha da bulandırmak isteyen pusudakilerin tepkisi ise daha farklıydı:

    “O plân hâlâ yürürlükte…”

    “Yürürlükte” diyenler hiçte haksız değil.

    Hatırlayın! O dönemde yazılı basında çokça yer aldı, “Devlette uygun kadrolara yerleştirilen cemaat elemanları şimdi devlet içinden tasviye ediliyor.”

    Akabinde durduk yerde başlatılan: “Dershaneleri kapatırız…” tartışması, birilerinin: ”Hâlâ yürürlükte.” dedikleri kararların uzantısı olabilir.

    Ayrıca Güneydoğu’da, cemaat okullarına yönelik kapatma operasyonundan bahsediliyor. İşin ilginç yanı Öcalan da bu kararların alınmasında etkisinin olduğu dedikodusunun konuşulması…

    Son olarak İktidar’ın:” Manşetlerini kurşun gibi Meclis’in üzerine çevirenlere rağmen Meclis’in ve siyasetin saygınlığından taviz vermeyeceğiz…” açıklaması, ”hâlâ yürürlükte” algısını böylelikle teyit etmiş oldu.

     Cemaat cephesinde ise İktidar’a yönelik hedef vardı ortada:”Geldikleri gibi giderler…”

     Kim bilir mezarlardakiler de kalkar tavra destek verir!

     Öte yandan basında çıkan: “Dershaneler konusunda anlaşma sağlandı; bir yıl daha devam ve sonrasında dönüşüm…”  kararı üzerine: “Bavulun fazla açılmasını göze alamadılar…” yorumlarıyla algı terapisine ait yanıltmalar vardı!

     Özetle:

     Aslında, tartışmalara, belge ve kaset savaşlarına her ne kadar “dershaneler” neden oldu algısı yaratıldı ise de ABD’nin adına, “Yeni Dünya Düzeni” dediği oluşumun doğum sancıları ya da Avrupalı siyasetçinin dediği gibi, “Türkiye’de siyasi tarih kökten değişecek” olgusunun yani: “Devir değişti; ampulleri söndürünüz!” çağrısının ayak sesleri vardı…

     Bu anlamda, İktidar’ın başının dediği, “yaprak gibi titremek” bu olsa gerek. Bavulda İktidar’ı geri adım attıracak hangi hukuksuzlukların taşındığını anlamak ve İktidar’a hiza-istikamet tayininde ABD tarafından daha hangi şantajların yapılacağı İktidar’ın bundan sonraki adımına bağlı!

     Hayırlısı olması dileklerimle…

   

   

     



Bu yazı 4906 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI