Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
ANLAMIYORUM


Yüksel Şahin Karşı Pencere
unyevizyon@hotmail.com
 
 

      Malum; gündem koalisyon… 
      Soru: Kimle ya da nasıl olacak?
      İş çevresi bastırıyor; piyasalar tedirgin; yatırımlar durmuş; yatırımcı henüz yönüne 
karar verememiş; vs., vs… Hepsinin ortak isteği belirsizliğin ortadan kalkması…
      Bu amaçlı henüz somutlaşmamış alternatifler var; erken seçim dâhil, AKP-CHP, AKP-
MHP, AKP-HDP, dışardan HDP’nin desteklediği CHP-MHP koalisyonu gibi… 
      Transfer ayındayız ya! O dahi konuşuluyor…
      Beklenti: Halkta AKP-MHP koalisyonu; iş çevrelerinde ise AKP-CHP…
      AKP-HDP olmaz mı; AKP biter!
      Transfer; mümkün ama etik değil.
      Erken seçim; tekrar koalisyon olmayacağının garantisi yok; üstelik halk MHP’yi HDP’nin karşısına daha güçlü çıkarır; malum denge meselesi…
      Birincisi de zor; zira ortaklardan MHP’nin kırmızı çizgileri çok net ve bu konuda ince 
eleyip sık dokuyor!
      Haksız da değil; meydanlarda vurgu yaptığı yolsuzluklara, hukuksuzluklara, çöküş sürecine(!), birilerinin savcısı(!) olduğu davaların vebaline ortak olmak istememesi normal.
      Bir de geçmişte yaşanan koalisyon deneyimi var ki, iki şeyden çok çekti!
                                                                  Önce IMF nedir, hakkında bilgi vereyim:
      IMF çok ortaklı bir finans kuruluşu. Ortakları: başta ABD, İngiltere, Almanya, Fransa
olmak üzere 188 devlet…
      Sistem bu devletlerin kefillik üzerine kurulmuştur. Nakit asla vermez. Devletlerle borç ilişkisini, tıpkı bankaların müşterilerine verdiği belli bir limiti olan kredi kartı gibi düşünün…         
Taksitli avans kullanırsın ve faiziyle ödersin…
      İşte DS-MHP-ANAP’ın kurduğu 57. Koalisyon Hükümeti, IMF ile bu türden bir anlaşma yaptı. Nedeni ekonomik kriz…
      1999’da IMF’le önce 3 yıl süreli, limiti 5,8 milyon dolarlık bir anlaşma yapılmış, akabinde 2001 yılında limit, önce 6,4 milyon dolara 2002’de de 10 milyar dolara çıkarılmıştı. 
     Koalisyon bozulduğunda bu kredi kartından sadece 2,5 milyar dolar kullanmıştı.
     Daha sonra A. Gül’ün Başbakanlığı ’ndaki 58. Hükümet ve akabinde 3 ay sonra R.T. Er-doğan tarafından kurulan 59. Hükümetler bu limiti 21,6 milyar dolara çıkarmış ve tamamı-
nı kullanmıştır.
     Hal böyleyken, televizyonlardan milletin gözünün içine baka baka:” Bakın! Koalisyon
döneminde IMF’den alınan borçların son taksitini, “Elhamdülillah” yine biz ödedik!” diye
butona basarak yalanlarını şova dönüştürmüş; hatta: “IMF’e borç bile verdik.” yalanını dahi bir algı operasyonu ile millete yutturmuşlardı…
     Yapılan ise sadece IMF’in ekonomideki denetiminin kaldırılmasıydı. İç ve dış borç -toplam-
da 546 milyar dolar- olduğu gibi duruyor…    
     Oysa o dönemde ülkede yaşanan krizin nedeni MHP değildi. Sadece sorumluluk bilinciyle krizde koalisyona girmiş, krizin altına elini 

değil gövdesini koymuş; acil çözüm bekleyen bir dizi ekonomik meselelerin çözümünde etkili olmuştu. 
     Fakat bir türlü hizmetle
rini anlatamadı; anlaşılmadı…      
     Ve bu gün koalisyonda olsun diyenler, o gün sandıkta cezalandırdı.     
                                                                                         
     İkinci bir olay da Öcalan’nın idam meselesi…
     Önce idamın hangi partiler tarafından kaldırıldığı meselesini açığa çıkaralım.
     İdamın kaldırılması teklifine onay veren Meclisteki partilerin milletvekili dağılımı şöyle: AKP: 46, Bağımsız: 11, SP: 20, DSP: 62, YTP: 56, DYP: 67, ANAP: 78…
    Bu partilerin 323  “Evet”, MHP’nin 112 “Hayır” oyuna rağmen, “Vatana ihanet ve terör suçları hariç” ki, o da MHP’nin koydurduğu 6.Madde, idam kaldırıldı; 1 Ağustos 2002.
     Öcalan’ın yargılanması ve “İdam kararı” verilmesi sürecinde de idam halâ yürürlükte idi.
     Peki, idam kararı neden uygulanmadı; kronolojik sıraya göre anlatayım:
     29 Haziran 1999’da TGK 125’ e göre idam kararı verildi;
     25 Kasım 1999’da Yargıtay 9.Ceza Dairesi kararı onadı;
     Ve ayni tarihte 25 Kasım 1999’da Öcalan’ın avukatları AİHM başvurmuş ve 30 Kasım 1999’da da AİHM’si jet bir kararla, 1999/46221/99 sayılı başvuru nedeni ile 39. Madde gereği
“İhtiyati Tedbir Kararı” aldırdı. Anlamı: AİHM’si, dava ile ilgili araştırmasını sonuçlandırana, “Yargılama adil yapılmıştır.” kararı verilene kadar infaz geri bırakılacak ve karar dosyası Mecliste bekletilecek…
      Malum, Meclis kararı olmadan infaz uygulanmaz.
      Dosya Mecliste, AİHM kararını beklerken 57. Koalisyon Hükümeti, MHP’siz yeni bir 
koalisyon hükümeti kurulması planının ortaya çıkması üzerine, erken seçim kararı alarak bozuldu. 
      Erken seçim sonrası yeni hükümeti 33,4 oy alan AKP kurdu.
      Dolayısı ile AİHM’nin kararını bekleyen Öcalan Dosyası da, kararı uygulama sorumluluğu da AKP’nin kucağında!
      Sorumluluktan kaçmak için 58. AKP Hükümetin yaptığı ilk icraat, “vatana ihanet ve terör suçlarından” idama onay veren 6. maddeyi kaldırmak oldu. 
       AİHM’nin, “Yargılama adil yapılmıştır.” kararı ise bundan sonra geldi.
       Ve görüldüğü üzere idamı AKP kaldırdığı halde, “Niye asmadınız?” sorusunu meydanlarda soran da onlardı. 
       Hal böyle iken, halk IMF’yi, krizi, Öcalan olayını hazmedemedi ve alınan tedbirlere rağmen mesulü gördü ve daha ilk seçimde barajın altında bıraktı! 
      Son on üç yılda, bu tablodan daha vahim olmak üzere; “Çözüm Süreci” adı altında bir çöküş yaşandı. Emniyet müdürleri şamarlandı; Güneydoğu’da devletin valilerine rağmen
PKK tarafından sanal valiler, kaymakamlar atandı. Kolluk kuvvetlerini ve mahkemelerini
kurdular; vergi topluyor, 

 

 

yol kesip kimlik ve ehliyet sorguluyorlar.
      Federatif bir yapının oluşmasına zemin hazırladı

lar ve PKK devlet olma yolunda adımlar attı.
      Ülkede analar halâ ağlıyor ve onu da “trafik kazası”, “intihar”, “cinnet”  diyerek kılıfladılar…
      
IŞİD denilen canavarı yarattılar…
      Seçimlerin Güney

doğu’da adil ve demokratik ortamda yapılmasını sağlayamadılar. 
      Hukuku işgal edildi ve Deniz Feneri Davası”, 17-25 Aralık “Rüşvet ve Yolsuzluk” Davası yaşandı; hâkim ve savcıları tutuklandı.
      Ergenekon, Balyoz Davaları skandalı yaşandı; masum insanlar haksızca 4-5 yıl yattı, “Pardon! Yanılmışız…” dediler.
       Cumhuriyetin 82 yıllık kazanımlarını özelleştirme adı altında, başta, “En büyük düşman, şeytan” ilan ettikleri İsrail’e ve başka şirketlere satıldı.
       On üç yılda, işsizliği azaltacak istihdama yönelik tek bir fabrika kurulmadı.
       Resmiyette 8 milyon, gerçekte 14 milyon işsizler ordusu yaratıldı.
       2,5 milyon Yeşil Kartlı sayısını 14 milyona çıkarıldı.
       129 milyar dolarlık dış borcu, iç borç hariç, 13 yılda 398 milyar dolara çıkarıldı.
       Din seçim yatırımı…  
       Yukarıdakilerin tek sorumlusudur AKP…
       Şimdi suçlarına çetelerden(!) ortak arıyor…
       Geçmişte yukarıda anlattığım, kriz, IMF, idam konularında dahli olmayan MHP’yi san-
dıkta cezalandıranlar o günlerde: “Koalisyona katılmasaydı bu gün MHP iktidardı…” diye
eleştirirken, bu gün, ne olursa olsun koalisyonda olsun tavrındalar.  Üstelik ilân edilen ve
sık sık deklere edilen kırmızı çizgilere rağmen AKP’nin 13 yılını onaylamasın istiyorlar…
      Bu da bir istatistik, oy veren yaklaşık % 17, konuşan % 84; oy verecek misin, belli değil. Ama eleştiri hakları baki; bir gün sorgulamadılar, “biz nerede yanlış yaptık ”diye. Suçlu hep
başkası…
      İlkeler, kırmızı çizgiler hatırlatması yapıyorsun; ağzını buruyor; mimiklerinden anlarsın;
hatırlatmalardan pek hoşnut değil…
      Anlamıyorum, yukarıda saydıklarım ve en önemlisi de devletin üniter yapısı, hukuk, yol-
suzluk, üzerinde daha az düşünülmesi gereken sorunlar mıdır?  Yoksa birilerinin çıkarlarına vicdanı ve etik değerlerimizi terk mi ettik?
       AKP geçmişte öyle yapmıştı; artık öğretilerimizdeki standartlarımıza uymuyor diye yeniden mi tanımlatsak Türk Dil Kurumuna; vicdan başka türlü bu kadar aşınımı kabul etmez diye düşünüyorum…                                       

 



Bu yazı 1156 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI