Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Yunus Emreport


Yakup HALICI Bugün Pazartesi
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Müsaade ederseniz bu hafta kendimi (çaktırmadan) biraz överek söze başlayayım. 

         Seksenli yılların ikinci yarısı… Belediye meclis oturumunda Sayın Başkan söz aldı “İskelenin yanındaki parka bir isim koyacağız. Ben Oney olması için sayın meclise teklif ediyorum.”Dedi.
         Ben de “reis neden Oney de başka bir şey değil?” Diye sordum.
         Aldığım cevap; “sayın meclis üyem Oney Ünye’nin tarihteki ilk adı. Ünye de turizm şehri olduğuna göre onun tarihi adını yaşatmamız lazım.”
         Kısaca reis demek istiyordu ki bu parka Oney adını koymakla hem Ünye’ye tarihi derinlik kazandırmış oluruz ve hem de kandile birkaç dolar damlar.
         Ben de “reis neden kendi tarihimizde onca değerler varken (sonradan uydurulmuş) yabancı bir ismi Ünye’nin en değerli parkına isim olarak koyalım? Biz önce kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerekmez mİ?”
         Reis “Sayın Halıcı isim konusunda bile ülkücülüğünü belli ediyorsun. Öyleyse sen bir isim teklif et.”
         Ben “reis ülkücülük benim ideolojik yanım. Elbette bu ideoloji beni yönlendirir. Ama hepimiz ortak kültürün sahipleriyiz ve bunu yaşatmamız lazım değil mi? Ayrıca benim dediğim olsun demek gibi bir isteğim ve ısrarım yok. Ben sadece konulan ismin kendi değerlerimizle alakalı olmasını arzu ederim. Ve buna işaret ettim.”
         Reis ısrarla “hadi bir tane de sen teklif et”.” Deyince benim de o an aklıma Yunus Emre geldi.
         Ben de “tasavvuf şairimiz Yunus Emre’nin mezarının Ünye’de olduğunu benimsiyor ve iddia ediyorsak, öyleyse onun adını koyalım. Hem böylece dikkatleri de bu konuda Ünye’ye çekmiş oluruz.”
Meclis tarafından bu isim benimsendi ve iskelenin oradaki parka “Yunus Emre parkı” adı kondu. Zannederim isabetli de oldu. Görünen o.Yunus Emre’ye sahip çıkma bir şekilde başlatılmış oldu.
         Gerçi şimdi parklıktan çıkarılıp “gelir alanı” haline getirildi ya… En azından adına ve şanına yakışan projelendirmeler yapılsa, isimler konsa idi daha iyi olurdu gibi geliyor bana… Neyse en azından bu haftanın konusu değil. Geçelim…
         Tarihçi Prof. İlber Ortaylı der ki “biz 
Türklerin hafızası yoktur.” 
         Ne kadar haklı değil mi? Bizler kamuya mal olacak isimleri ya “cukka” yı düşünerek ya da (otogar örneğinde olduğu gibi)siyasi yağdanlık yapmak için ya da ideolojik düşünürüz.
         Zannederiz ki iktidar, koltuk her ne dersek diyelim ilelebet bize payidar kalacak. 
         Bilmezler ki payidar olan millettir. Ve onun kültürel yapısıdır. Eğer millet varsa (koltuktakiler) varlar. Eğer millet yoksa zaten 
koltuk ya da ideoloji diye bir şey kalmayacağı için ismin de ilelebet kalması mümkün değil. Bilmezler midir ki… Yerlerine gelecek olanların ilk yapacakları işin ideolojik ve yağdanlık 
isimleri değiştirmek olacağını…
         Komünist ülkeler rejimlerini yıktıklarında önce komünist liderlerin heykellerini kaldırdılar sonra da o rejimi çağrıştıran isimleri.
         Benim anlamadığım;
         Geçmişine sıkı sıkıya bağlanan, hatta kendilerinin var olma nedeni sayan, ideolojisini ifade etmek için canla başla çalışan iktidarın toplumun geleceğini yönlendirme ve şekillendirme konusunda neden bu denli nefsi davranıp gaflete düşer?             
Ve bilmezler-midir?       

 Asıl gaye geçmişten ilham alıp geleceği 
şekillendirmektir.



Bu yazı 1104 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI