Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Ünye’de Adaylardan Kim Kazanır? (2)


Yakup HALICI Bugün Pazartesi
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Nerede kalmıştık?

Demeye getirmiştik ki; Adayların hepsinin de birbirinden aşağı kalır tarafları yok. Zaten ne arş-ı alaya çıkarmaya ne de yermeye gerek yok. Heves etmişler, bu işe baş koymuşlar, yola koyulmuşlar. Hepsi bu.

Adayların kazandıklarında ne yapıp yapmayacakları, kişilikleri (elbette önemli) ama daha çok parti yönetimleri ve meclis üyeleri incelendiğinde ortaya çıkar. Dedik. Partilerden örnekler vermeye çalıştık. Ve AKP’den başlayıp CHP-İYİ Parti otaklığında noktayı koymuştuk.

Diğer partilerden Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisinden örnekler vermiyoruz. Zira bu iki partiden Saadet Partisi öteden beri kendi içine kapanık, kendi doğruları olan bir parti... Sadece şunu söyleyebilirim; İlçe yönetimleri (kazandıkları takdirde) iktidar olmayı hazmedebilirler mi?

Mirasçısı oldukları parti Ünye’de çok da iyi sınav vermedi. Attığı oğul (parti) ise dürüstlük konusunda yanından bile geçmek istemedi.

Umarım aynı hatayı tekrarlamazlar.

Oluşturdukları meclis aday listelerini de siyasi görüş ayırmadan çevresinde sevilen, sayılan kişilerden oluşturdukları iddiasındalar. Kurgular kazanmak üzerine kurulu. Sonrasını kazandıktan sonra düşünürüz hesabındalar gibi geldi bana. Bu seferki yerel seçimde ne adayların ne de partilerin seçim bildirgelerini göremedim. Yoksa ben mi kaçırdım diye gazeteci arkadaşlardan sorup, soruşturdum tespitim doğru imiş.

Seçim meydanlarında ne anlattılarsa o kadar. Herhalde kriz onları da vurdu. Latife bir tarafa, bütün seçim stratejileri parti liderlerinin seçim çalışmaları ile doğrudan bağlantılı. Liderlerin üzerinden işi götürmeye çalışıyorlar.

Kısaca bu seçimin tadı, tuzu yok. Sanki ( Ünye özelinde) birisi kazandığından emin ki çalışmaya gerek yok diyor. Diğerleri ise zaten kaybediyoruz der gibi “ölüyü sürüklüyor”. Bana göre her ikisi de yanlış.

Bu sefer neyin ne olacağını kestirmek güç… Vatandaş burnundan soluyor. Al birini vur öbürüne der gibi sandığa gitse bile kerhen gidecek. Cezalandırmaya karar vermişse, suçu yüklü olandan alacak hırsını diye düşünüyorum.

İşte asıl düşünmemiz gereken yer de burası,

Hadi AKP’yi anladık da… Muhalefet partileri neden böyle? Sanki uyurgezerler.

Benim korkum,

Muhalefet partilerinin peşinde koşturanların sistemden bir şekilde faydalanamamış, nemalanamamış ama bunu da aşk edinmişlerin, hasret kalmışların (eğer) kazandıklarında nasıl davranacakları üzerinedir. Dilime doladığım “ya Uhud’un okçuları” çıkarlarsa?

Çünkü ben dürüstüm demekle dürüst olunmuyor. Başkanın (elbette) vicdanı olacak. Şimdiden sorgulanması haksızlık olur. Ama başkan görevde iken onu kim denetleyecek. İşte o muamma.

Kısaca,

Domatesim sağlam demekle olmuyor. Tezgâhın önündekileri anladık da… Ya arkadakiler cılk çıkarsa! Malum, biz alıcılar hep bile, bile lades denmeye alışkınız. Hayırlısı diyelim… Bekleyelim.

Haa… Bu arada… Kim kazanacak? Diye sormuştum değil mi? Bunda bilmeyecek ne var.

Tabii ki parası çok olan…



Bu yazı 1273 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI