Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
Ünye’de Adaylardan Kim Kazanır? (1)


Yakup HALICI Bugün Pazartesi
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Derler ki,

Burası er meydanı… Hepsi birbirinden merdane… Öyle düşünüyorsanız ve seçim alanını er meydanı, meydana çıkanları da pehlivan olarak görüyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Kaderimizi bir ölümlünün eline bırakmak! Bu devirde olacak iş mi?

Maalesef geldiğimiz nokta da buradan başka bir yer değil.

Ortalıklarda dolaşan “elenmiş-belenmiş” hevesli yiğitler… Ve bunların peşinde koşan, bir şeyler uman “muhtaç binler”.

Ya sonra… Yani üç-beş yıl sonra… “Ne yapalım kabak çıktı.” Bu kadar basit yani…

Vaktiyle bunun örneklerini çok gördük. Sonradan kabak çıkan bir belediye başkanı için o partinin bir ileri geleni “kavun değil ki koklayalım.” Demişti.

Ehh… Böyle olunca da (zaten) hukuki sorumlulukları olmadığı gibi, vicdani olarak da tınlamıyorlar.

Öyleyse sonradan “ne yapayım, kabak çıktı yahu” dememek/dedirtmemek için ne yapmak lazım? Aslında bu durumlara düşmemek için çözümler üretilebilir. Yeter ki isteyelim… Öyle ya, aklın yolu bir… Ama ne yazık ki nefisler elvermiyor.

Vaktiyle bir partinin belediye meclis üyeleri adaylarını incelediğimde, “bu başkan adayı müteahhitliğini devam ettirmek istiyor anlaşılan” demiştim.

Bizim başkan adayları üzerinden yaptığımız tahminler, yorumlar ya da adaya olan umudumuz hep içgüdüseldir. Yani yorum ve tahminlerimizde duygularımız yoğundur. Akıl, mantık kısaca objektiflik azınlığa düşer.

Öyle ya,

Bizim gibi ( Ünye özelinde) birbirini az veya çok tanıyan ve mutlaka günün birinde karşılaştığımız, iki çift laf ettiğimiz insanlardır adaylar. Partilimizdir, akrabamızdır, köylümüzdür en azından arkadaşımızın arkadaşıdır.

Hal böyle olunca ya adayı feriştah yapıyoruz ya da ikili ilişkilerimizden doğan sıkıntılardan dolayı yerin dibine batırıyoruz. Hâlbuki bu adaylar ne feriştah ne de rezil-rüsvadır. Sizin, bizim gibi her yerde bulunabilecek insanlardır.

Bu arada; Konumuz dışı olmasına rağmen ruhen rahatlamanız için söyleyeyim. Bir an Ankara ahvalini de bu çerçevede düşünününüz. “Hakket yahu” diyeceğinizden eminim. Bize şehirlinin ayağı çarıklılara baktıkları gibi baktıklarına da eminim.

Neyse,

Önemli olan adayımızın mensup olduğu partinin; Ünye hakkında düşündükleri, ciddiyeti, konularına hâkimiyeti ve aday gösterdikleri meclis üyelerinin formatı, sıralamasıdır. Bütün bu göstergeler seçime soktukları adayın seçimi kazandıktan sonra ondan ne beklendiğinin ve seçime giren adayının da seçildikten sonra ne yapmak istediğinin ipuçlarıdır.

Size isterseniz örnekleyeyim;

Bir önceki seçimde AKP’nin meclis üyesi adayları listesinde teknik adamlar gani idi. Gerekçe mecliste güçlü bir teknik kadro ile Ünye’yi “Paris” yapmaktı. Sonucu hep beraber gördük.” El aldı oyuna gitti, çoban aldı koyuna gitti.”

AKP bu sefer kontenjandan bir kişi haricinde(bildiğim kadarı ile) bir tek teknik elemanı dahi aday göstermedi. Demek ki ağızları yanmış. Teknik adam bolluğunun halk nazarındaki karşılığının pek de olumlu olmadığını gördüler ki böyle bir yol izlediler. Ayrıca bir işe yaramadığını, aksine zarar verdiğini de görmüşler. Ne yazık ki; Can-ı gönülden “yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyemiyorlar. Ünye’yi on beş yıl idare ettikten sonra bu noktada olmak hazin verici.

Ayrıca, adaylar arasında mecliste belediye başkanını kontrol edecek güçlü kişiler de yok. Hep “senden-benden” Hal böyle olunca ileride gelecek seçime çeyrek kala “yahu bu da kabak çıktı” deme ihtimali de artıyor. Zaten biliyoruz ilçe yönetimi kâğıt üzerinde var. Yani adı var kendi yok. Bütün yetki ve sorumluluk “Ankara ağasının” ya da (tabii ki kazanabilirse) Ordu Ağasının elinde olacak. Ve bunlar günün birinde Saray tarafından tasfiye edilmedikleri takdirde.

Lakin Ünye kimin umurunda… Geçmişte umurlarında idi mi ki şimdi de olacaklar. Kabak çıktı, inek yalı yap gitsin. Bu kadar kolay ve duygusuz...

CHP-İYİ Parti ortaklığına gelelim;

Ne amaçladıkları konusunda, sadece meclis adayları sıralamasını görünce pek ala az-çok bir kanıya varabiliriz.

Bu partinin ilk iki sırasındaki adaylar şu anda da Belediye meclis üyesiler. Bu adayların biri geçmişte belde belediye başkanlığı yapmış, diğeri ise milletvekilli adayı olmuş, siyasette pişmiş birisi.

Bunların asılında bir ve ikinci sırayı değil kontenjandan aday olmaları lazımdı. Ya da hiç olmamaları gerekirdi.

Çünkü yaşadıkları tecrübe bunu gerektirir. Kontenjandan neden aday olmadıkları sorusu iki şeyi akla getirir. Ya başkan adayının has kadrosunda değiller ya da işi garantiye almak istiyorlar. “Neme lazım ya adayımız kazanamazsa kabilinden… Biz meclis üyeliğini garantileyelim de… Gerisi umurumuzda mı? Hesabı yani.

Aslında,

Eğer Ünye ve parti menfaati düşünselerdi “bizim mecliste olmamız önemli değil. Biz dışardan aynı çalışmayı yapar, bizi sevenlerimizi organize ederiz.” Derlerdi.

Bir diğer üçüncü ihtimal ise; Mecliste tecrübeleri ile başkanlarına yardımcı olmaları amaçlanmış olabilir. Bunun için de aklıselim, doğruyu-yanlışı başkanlarına söyleyebilecekleri kadar dürüst ve samimi, mecliste etkin olabilecekleri kadar konulara hâkim ve irade sahibi olmaları gerekir değil mi?

Ben ikinci ihtimalin daha kuvvetli olduğunu zannediyorum. Yani başkandan bize ne? Hesabı. Bana bu ihtimalimde “haksızlık etme, niyet okuyorsun” diyebilirsiniz. Ben her ihtimali ifade etmek zorundayım. Sonunda haksız çıktığımı görürsem özrümü de dilerim.

Çünkü bu iki adayın şu andaki meclis performansları ve sicilleri hiç de iç açıcı değil. Yani AKP nazarında bunlar “kanka muhalifler”. En azından görüntü böyle… Meclis üyesi oldukları zaman zarfında AKP’nin getirmiş olduğu önergelerde ne muhalefet şerhi ve aleyhte oy verme var ne de karşı önerge. Yani muhalefet olarak görevlerini yapmamışlar. Ötesine dilim varmıyor.

İş uzadı, sizi sıkmayalım, gelecek hafta kaldığımız yerden devam edelim. Sırada öbür partilerden örnekler ve netice var.



Bu yazı 1045 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI