Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
ÜNSAK Kahvaltısından… Toplumsal Bilincin İhyasına…


Yakup HALICI Bugün Pazartesi
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Geçenlerde… Bir Azeri tv kanalını izlerken bir şey dikkatimi çekti.
Görüntü şöyle idi… Azerbaycan’da orta ölçekli bir nüfusa sahip bir kasabanın… Mütevazı bir ilkokulunun koridorundayız. Koridorun duvarında  çeşitli isimler ve fotoğraflar var.
Okulun müdiresi “burada kasabamızın yetiştirdiği Azerbaycan Devletinin yüksek mevkilerine gelmiş kişilerinin… Tanınmış sanatçılarının ve çeşitli şekillerde ülkemize hizmet etmiş dört yüzü aşkın kişinin isimleri var.”

Deyince… Vay be dedim kendi kendime… Biz değil dört yüz… Dört kişinin adını yan yana koyamayız… Birbirimizin ümüğünü sıkmaktan…
Nitekim Bakû caddelerinde gezinirken birçok şahsiyetlerin adlarının caddelere verildiğini… Bazı bina duvarlarında onlarla alakalı plakaların çakıldığını görürüz.
Azerilerin büyük çoğunluğunun tanınmış… Ülkesine kendi alanında katkılar sağlamış en az birkaç tane sanatkâr adı bilir… Eserlerinden bazılarını size söyleyebilirler.
Ben,
“Yaa… Boş ver onu… Komünistti…” Ya da… “Faşistti...” Dediklerini duymadım.
“Ülkemin yetiştirdiği büyük sanatkârdı ya da kişi idi…” 
Derler.
Özelde Ünye’mize bir bakalım;
Kadılar Yokuşunu bilirsiniz… Tarihi konakları ile tanırız. Elbette şehrimizin diğer mahallelerinde de konaklarımız mevcuttur.
Mesleğim gereği bu konakların bazılarının rölöve projelerini üstlenirim. Haliyle raporumda bu konakların tarihçelerini yazmak istediğimde… Şaşırıp kalıyorum.
Ve önce kendimden 
utanıyorum.
Zira bu konakların yapım tarihleri… Kimlerin yaptırdığı… Ve bu konağı yaptıranların Ünye’de hangi görevleri üstlendikleri gibi… Bilgileri öğrenmem mümkün değil.
Kendi akrabaları dahi kulaktan dolma bilgilerle dolu. Hâlbuki bu aileler Ünye’nin tarihi 
sürecinde şehrimizin sosyal yaşamına ve o ölçüde tarihi sürecinde katkıda bulunmuş aileler ve kişilerdir.

Bizler değil miyiz ki…
Onların eserlerini(konaklarını) restore edip (tarihi koruma adı altında) onlardan istifade etmeye çalışıyoruz. Onlar olmasa idi şehrimizi ziyaret edenlere neyi sunacaktık?
Buradaki maksat… Onların adlarını anarak veya bir yerlere kazıyarak onları taltif etmek ve bir nebze teşekkür etmek de değildir.Maksat, Ünye’yi var eden ve edecek olan zihniyetin tarihi süreç 
içerisinde bizlere bıraktıkları 
kültürel mirası anlamak ve sahip çıkmaktır. Ve elbette haklarını teslim edip şükranlarımızı da sunmaktır.
Yine bu arada… Kaç tane tanınmış veya belli mevkilere gelmiş( günü birlik siyasetçiler hariç) üç-beş tane Ünyeliyi kaçımız yan yana sayabilir?
Gelelim (Ünye Sanat ve Kültür Derneği) ÜNSAK’A…
İsmet Küçükoğlu başkanlığında İstanbul merkezli adı ile müsemma (amacı) önemli
derneklerimizden bir tanesi…
Amaçları doğrultusunda da ciddi çalışmalar yapmaya gayret ediyorlar. En azından 
projeleri var...
Ne var ki,Ülkemizin sosyal çalışmalar konusundaki genetik hastalıklardan nasiplerini almaktan da kurtulamamışlar.
Ülkemizde Kanarya Severler ile Aşağı Yağbasan Köyü Kalkındırma ve Yaşatma Dernekleri haricindeki bütün dernekler yöneticisinden… Sıradan üyelerine kadar herkes için külfettir.
Bu külfet ancak gönül vermekle… İnanmakla aşılır/aşılıyor. Bu külfetlere de her “yiğit” katlanamıyor.
İkinci husus… Genelde üyeler ya hatır/gönülle… Ya da bir yerlerde bulunayım… Belki bir çevrem olur düşüncesi ile üye olurlar.
Üçüncü husus yöneticilerin çoğu ileride (belki) hayal ve ihtimallerine karşı sıçrama tahtam olabilir düşüncesinde oldukları içindir ki…
Sonuca çabuk ulaşmak için ana fikri… Ana gayeyi atlarlar. Bazen atladıklarının farkında bile olmazlar. İşleri, güçleri kamuoyuna elle tutulur… Gözle görülür bir şeyler sunmanın peşindedirler.
Dördüncüsü ise oldukça manidardır… “Bu proje Ünye için çok güzel olur… Ama bizim boyumuzu aşar. Bunu belediyeye iletelim o üstlensin… Hem vazifeleri.” Yani akıl benden… Külfet belediyeden olacak. Sen akıllısın da belediyede akıl kıtlığı mı var?
Bazen de…
Duruşları ile fikirleri uyuşmaz. Konak kurtaralım… Memleketimizi tanıtalım derken… Halkı görmezden gelirler. Hâlbuki halkın geçmişle bağlarının koparılmadan geleceğe taşınması derdi/sorunu vardır. Zaten şehir kültürü de bu şekilde korunur… Geliştirilir.
Sayfa bitti… ÜNSAK’A gelecek 
hafta devam…



Bu yazı 1586 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI