Rahmetli anam benim din hocası olmamı isterdi. Anam rahmetli… Vefat edene kadar hep öbür
dünyanın girdabından korkardı. Belki de… Benim vasıtamla öbür tarafı grantilemek istemişti. Kim bilir?
Rahmetli babamın öyle bir derdi yoktu. O da bu dünyada afili olmayı çok arzu ederdi. Dolayısıyla
benim paşa olmamı ondan arzu etmiş olabilir.
Her ikisinin de arzusuna yanaşmadım ama…
Ülkü Ocaklarında “Reyiz” olmak istemedim de değil hani…
Lakin,gördüm ki…
“Reyizlik” marabalara geçiyor.
…. Ve o zaman anladım ki; Marabanız varsa “Reyizliğin” kıymet-i harbiyesi var. Farkına vardım ki
reyizlik yiyeceğim halt değil.
İtiraf edeyim,
Zaman,zaman “Reyizlere” gıpta ile baktım.
Hele yüksekçe yerlere çıkıp mahzun, çaresiz, aval-aval bakan garip-gurabaya;(Kendi hayalinde
yarattığı düşmana) “ Eyyy İblis; öyle bir kafa atarım ki… Cin çarpmışa dönersin.” Demesi beni mest eder.
Aynı zamanda, aslında o kafayı biz gariplere attığını bilmemizin mümkün olmadığını bilecek kadar da akıllı.
Ama bununla da yetinmez. “Yandaş Muhalif” ihdas eder.
…Ki… Biz garipler uyanana kadar onlar hep bir ağızdan gazlarımızı alsınlar.
Rahmetli Ulu Dedem bana nasihatlerinde; “Yandaş Düşmanın” olmadan “Reyiz” olmazsın. Derdi de
inanmazdım. Akıllı adammış… Kıymetini bilemedim.
Zaman içerisinde memlekete “Reyiz” olsam neler yapardım? Diye düşünür, mal-u hülyalara dalarım.
Mesela,
Corona adlı iblis Memleketin tüm tabyalarını istila hareketine başlamak için kapımıza dayanmadan
önce…
1-Tüm ( Market,eczane ve hayvasal gıda satıcıları haricinde) ticari işlemleri durduruyorum.
2- Kredi kartları dahil bütün ödemeleri ve alacak takiplerini yasaklıyorum.
3- Başta ben olmak üzere milletvekilleri dahil bütün memurların maaşlarının ve çalışan işinden
olmamış işçilerin (aldıkları ücrete göre) ücretlerinin şu kadar oranına ileride ödenmek üzere el koyuyorum.
4- Buradan tasarruf edilen meblayı gündelik çalışan,işinden olmuşlara yardım olarak dağıtıyorum.
5- Müteahhitlerin tüm ödemelerini durduruyorum. Zengin kodomanlara pamuk eller cebe diyorum.
6- Gaz,elektrik,su harcamalarını işten çıkarılmışlar ve muhtaçlardan işlerine dönene kadar
almayacağım.
7- Diyanetin paracıklarını tırtıklıyorum. Umre, hac ibadetlerini askıya alıyorum.Bu sefer sevabı
ülkenizde kazanın diyorum. Bu arada turistik seyahatleri de yasaklıyorum.
8- Fırsatı ganimet bilip karaborsacılık yapanlara “yandı gülüm keten helvası” diyorum.
9- Zorunlu haller haricinde dışarı adım attırmıyorum. Marketlere gitmeyi de belli kurallar içinde izin
veriyorum.
Kısaca ve öz olarak;
Hayatınızı donduruyorum. Tok olanlar aç olanlara bakacak ve ben de bunun takipçisi olacağım.
Bu şekilde adil olmayı,paylaşmayı ve kara günleri birlikte aşmanın onurunu yaşayacağız.
Rüyalar ve hülyalar anlatılmak,paylaşılmak içindir.
Bunları bir arkadaşıma anlatma gafletinde bulundum.
Sen gomonistmisin ulan dedi. Hem bir kere projen eksik. Uçaklardan KDV’yi kaldırdım, emlakta
teşviği artırdım, otel vergilerini bir müddet almayacağım. Dolayısıyla serbest piyasayı,demokratikleşmeyi,
özgür düşünceyi, terörizme geçit vermemeyi ve ayrıca yüzde beş kalkınmayı sağlayacağız. Diyecektin.
Dahası,
Yandaş şirketlere ve müteahhitlere bulaşmayacaksın.
Ve dahi dahası,
Fırsatı ganimet bilen karaborsacılara üstten heyt deyip alttan göz kırpacaksın.
Bir an ulan bu adam akşamdan mı kalma acaba dedim ama sonunda bu dünyanın ahvaline göre
ona hak verdim.
Bu sevdadan vazgeç… Sen iyi bir “REYİZ” olasın. Dedim kendi kendime…
İnadım ya…
Reyiz olamadım ama “yandaş muhalif” olacağım. Yiyip, içemem ama otlanırım. Ahir ömrümde o da
bana yeter.