Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
ÖLÜMDEN SONRAKİ HAYAT


Av. Metin EFİL
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Ünlü bir isimin ölüm haberini televizyonlardan değil de sosyal medyadan öğrenmiş oldum. İnsanlar ölümünden dolayı üzüntülerini dile getiren yazılar da paylaşıyordu, medya kuruluşları haberi farklı şekillerde sunuyordu. Fakat beni şaşırtan derecede sert yaklaşımlar da görüyordum. Bir insan yaşarken kendini ifade edebilecekken sınırlar dahilinde söylenenleri, tartışılanları anlayabilirim fakat bir insan artık öldükten sonra hakkında kötüleyici şekilde konuşulmasını anlayamıyorum. İnsan ölmüştür artık ve konuşmanın neye faydası vardır? Ölenin arkasından ya hayır konuşacaksın ya da susacaksın. 
Mükemmel insan yok şu an yaşayan. Herkesin bir kusuru kabahati yetersizliği eksikliği yanılgıları olabilir. Yaşarken insanlar birbirine lazım ki birbirlerini hata yapmaktan koruyabilsinler halbuki insanlar birbirine hata yaptırıyor daha çok. Ondan ki “gölge etme başka ihsan istemez” gibi konuyla ilgili olarak bir sözün aklıma gelmesine neden oluyor insanlar. 
Birisinde bir açık yakalamaya görsünler, bir hatasını bulmayıversinler. Sorarım çok düzgünsünüz madem insanlar hata yapmasın diye ne yaptınız ne yapmaktasınız? Dinimiz bırakın ölünün arkasından konuşmayı yaşayanın arkasından konuşmayı yasaklamıştır , insanımız öyle bir hale gelmiş ki bırakın ölüyü de diriyi de affetmiyor her türlü etini yiyor. Ben bunları cehalete bağlıyorum. Biselerdi insanlar en azından bunları yapmazlardı. Ölen insan senin muhalifinmiydi, mücadele ettiğin miydi yaşarken yenemedin de fırsat ele geçmişken ölüsünün üzerinde mi tepiniyorsun diye sormadan edemem ölen insanların arkasından konuşanlara.  Peygamberimiz zamanındaki Müslümanları öncelikle örnek almaya çalışanlardanım. Bu zamana kadar yaşayanlarla savaşılmayıp ölene kılıç çekildiğini duymadım. Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker ilk öğrendiklerimizdendir. Bundan bile anlaşılır ne yapacaksan yaşarken yap yaşayanlarla yap. Yapmaman gerekenleri de yaşarken yapmadığın gibi yaşayanların yapmaması gerektiğini yaşayanlara anlat. 
Madem bir insanın yanlış yolda olduğunu düşünürken ona öfkelenirken kızgınlık gösterirken ve sertçe konuşurkenki kadar üzülmek lazım değimlidir kendi inancındaki samimiyeti bunu gerektirmez mi? Halbuki insanımız hata üstüne hata yapmaktadır. 
İnsanlar hayattayken  onların dosdoğru bir yolda olmalarını isteyip bununla dertlenmek varken bunda eksiklik hatta beceriksizlik gösterdiklerine bakmadan kendi akibetlerini bilmedikleri halde ve bunu düşünmeden sanki akıbetin hayır olacağından eminmişcesine arkaya yaslanıp gerine gerine    ölen kişileri  ellerinden gelmediği halde cehennemin en dibine yollama gayretinde olan insanlar gördüm. Bu böyle olmamalı. Yeri geldiğinde Mevlana’dan sözleri söylemeyi bilmektedir bu insanlar. “gel, gel ne olursan yine gel” sözü  işte her insanın ağzında samimi durmaz her insan bu sözün hakkını veremez. Davasında emin olan mücadelesinde de yöntemlerinde de haklı olmak zorundadır aksi halde kendisi kaybeder. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” hususu üzerine de derin bir düşünmeye davet ediyorum herkesi. Hayatta en çok neyden korkuyorsun da seni hak bildiğini söylemekten alıkoyuyor? Bunu da düşünmeye davet ediyorum. Kul hakkının ne kadar küçük hususlarda olabileceğini de düşünmeye davet ediyorum. Allah herseyi en iyi bilendir. İnsan olarak sen unutkanlığınla meşhur olduğun için fazla artistlik yapmamalısın ve üzerine düşeni öğrenip yapmaya çalışmalısın. Cezalandırma işinin sahibi var. 
Ayrıca insanların cenazesinin göreceği muamele de dini kurallar dahilinde bellidir bu hususta emirler cenazeye değil yaşayanlaradır. Yaşayanlar emirlere uymaya odaklansın. 

 



Bu yazı 1905 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI