İnsan sosyal bir varlık olduğu gibi hayatta kalma mücadelesinde destek bulmak adına tek başına yaşamaktan daha çok başka insanlarla yaşamayı tercih etmiş belki buna zorlanmıştır. Büyük aileler kabileler birlikte hareket etmişler derken yeni bireyler  kendini bir büyüme gelişme içinde bulmuştur . Yerleşik hayatla birlikte bazı nedenlerle bazı yerleşim yerleri daha çok cazibe merkezi olmuş bazıları olamamıştır. Bunun asıl nedeni insanı daha kolay ve güvenli yaşama alanına olan ihtiyacıdır. İnsanın temel ihtiyaçlarından beslenme ,barınma, bunları güven ortamında karşılayabilme ihtiyacı yerleşim yerleri arasında tercihlerde bulunması sonucunu doğurmuştur. Beslenmesi için kimisi av hayvanları yönünden kimisi besi hayvanları yönünden kimisi tarım imkanları yönünden cazip gelmiş olabilir. Bunların hepsi birlikte de mümkün olabilir. Barınma yönünden iklim koşulları ve barınak malzemesi temin edebilme imkanları da önemlidir. Tabi bir sosyal hayat insanın insanlar arasında bir hayatı varken güvenlik de önemli. Yaşamak için tüm mücadele. Aynı toplumdaki insanların birbirine tehdit olma potansiyeli ile dış tehditlere açık bir yerleşim yerinde bulunuyor olma olasılığı insanın güvenlik kaygılarını artırabilir. Modern insana baktığımızda şehirlerde çoğunluğu yaşar tabi bu durum eleştiriye açıktır. Tüketim toplumunu doğurduğu insanı üretim kaynaklarından özellikle tarımsal üretimden uzaklaştırdığı eleştirilerini çok duyarız. Köyde oturan bir insanın yaygın zincir marketlerden ihtiyaçlarını giderdiğini görünce “şaşırmayanımız yoktur”dan “şaşıranımız var mı”ya doğru da bir gidiş olduğunu da düşünüyorum. Modern hayatın şehrinde yaşayan insan az önce değindiğimiz beslenme barınma ihtiyaçlarını güvenlik kaygılarını giderirken artık daha çok ayrıntıyı düşünüp ona göre karar vermektedir. Belki yıllık sıcaklık ortalamasına internetten bakıyor nem değerlerini mevsim normallerini bir grafik ile inceliyor. Ulaşım olanaklarını , yurt dışında bir yere gün içinde yemek yemeye gidip geleceği bir yeri de araştıran vardır büyük olasılık. Barınaklar …Artık eskilerin kulübeleri bugün apartmanlar belki. Şimdi herkes lüks sitelerde katlar bakıyor bunlar insanların hayallerine gireli çok oldu. Yakın tarihimizi filimlerimizi incelersek zengin kız fakir oğlan zengin oğlan fakir kız temalı aşk filimlerinde de lüks barınaklardaki hayatlara dair hayallerin serpiştirildiği görülür. Yüksek binaların blokların olduğu büyük siteler yaygınlaştı. İnsan bir şeyi icateder. Sonra onu büyütmek daha kolaydır. Büyüterek bir gelişim sağlar. Bunu gördük. Bu da geçecektir. Belki tüm insanlar şimdi köylerinde müstakil evlerinde büyük bahçelerinde modern hayatın nimetlerine sahip olduğunu külfetlerinden uzak olduğunu hayal ediyor böyle bir hayat istiyordur. Her şeyi bırakıp sakin bir sahil kasabasına göç etme hayallerini zaten çok önceden duymaya başlamıştık. İnsanlarla birlikte bir şehirde yaşamak güzel olabilir. Şehirleri güzelleştiren buna gayret eden idari birimler var.Belediyeler özellikle hep göz önündedir. Sürekli bir faaliyette bulunmazsa şehir yaşanmaz hale gelir muhakkak. Beton yığınlarının arasında yeşil alanlar oluşturma bunların bakımını yapma belediyelerin güzelliklerinden. Çiçeklerin dikildiği çimlerin serildiği alanlara arabasıyla girip zarar veren veya çiçekleri kökünden söküp çalarak çalıntı bir çiçeğin 

güzelliğine bakmayı düşünen insanların da olduğu bir şehire de bakışınız pek olumlu olamaz. O halde medeni insan orman kanunlarına gerek duyulmayan yaşam alanlarının ürünü insandır orman kanunlarına zorlayan bir şehir de medeni insanların eseri olamaz. O halde belediyenin diktiği çiçekleri köklemeyin.