Ülkem göz göre göre uçuruma sürükleniyor. Toprağın üstünü ve altını gasp etmişler. Ne ekilenden, ne dikilenden fayda yok. 
Toprağın üstü müteahhitlere, altı da emperyalist güçlere teslim edilmiş. Tarım bitmiş, hayvancılık bitmiş.  Tırnağımız olamayacak ülkelerden tarım ürünleri ithal eder duruma düştük.
Romanya’dan, Sırbistan’dan ve Fransa’dan et, Bulgaristan ve Yunanistan’dan ot ithal ediyoruz. Esnaf bitip tükenmiş, kredi ve kart borçları zirveye çıkmış ve patlamış, neredeyse borcu olmayan insan kalmamış. Ülke ekonomisi çökmüş, Rusya’dan 10 milyar isteyip, Arap ülkelerine bizi maddi olarak destekleyin diyen bir Maliye Bakanımız var.
Ülkenin bütün değerleri, fabrikaları, limanları, hava meydanları, rafinerileri, demir-çelik tesisleri, barajları ve diğer tesisleri haraç mezat satılmış ve özelleştirme süsü verilmiş.
Toprağın altındaki yükte hafif pahada ağır bütün madenler yabancılara neredeyse bedavaya verilmiş. Örneğin Kanada bu madenlerimizin çoğunu ele geçirmiş. Üstelik sadece % 4 ü bize gerisi Kanada’ya.
Olası bir krizde satılacak tek şey kalmış, topraklarımız. Onlarda yavaş yavaş hissettirilmeden yabancıların eline geçer.
Filistin’i bu şekilde ele geçirenler, maalesef bugün de bizim ülkemize dadanmışlar. Ülkeyi yönetenler ise kendi ikballerini kurtarmanın derdine düşmüş.
Millet iki kutba bölünmüş, iktidar ve yancıları bir tarafa, muhalefet diğer tarafa konuşlanmakta. Bizden-sizden, Vatansever-vatan haini, dindarlar ve dinsizler olarak ayrıştırılıyor.
Fakirlik almış başını gitmiş, zenginler tüketmeye doyamaz hale gelmiş. Zengin fakir arasında uçurumlar artık kapanmayacak hale gelmiş. Ülkenin bütün gelirini azınlık bir zengin zümreye dağıtan bir hükümet, kendine ve çevresine her şeyi hak görürken, garibanlar çöpten ekmek ve sebze topluyorlar. Hapishaneler, insan yığınlarını sığdıramaz olmuş, artık ilim yuvaları yerine yeni hapishaneler yapılmaya başlanmış. Milletimiz gıda terörüyle zehirlenmekte, merdiven altı işletmeler maalesef dürüst üreticilerden fazla kazanır olmuşlar.
Denetim yok takibat yok. Önüne gelen eşek eti, at eti veya başka hayvanları keserek millete yediriyor. Hatta askeriyeye bile bu etleri yedirip çocuklarımızı zehirliyorlar.
Pazarlarda 2 veya 3 liraya sucuk var. Nerde üretildiği ne kullanıldığı belli değil. Denetimsiz ve kullanım süresi geçmiş bir sürü ürün cirit atıyor.
Milleti göz göre göre kanser ediyorlar. Devlet buna göz yumuyor ve ses çıkarmıyor. Hey millet, aklınızı başınıza alın. İntihar mı ediyorsunuz. Uyanın artık.