Hz. Ömer: "Fıratın kıyısında bir çoban ölse, bir koyun kaybolsa sorumlusu benim" diyerek, oturduğu koltuğun ve makamın ne kadar önemli olduğunu vurgulamış,  yöneticilerin sorumlulukları dahilinde bilinçli ve makamın hakkını vermeleri gerekliliğini ortaya koymuştur.

Günümüzde makam sahipleri, maalesef bütün hata ve suçlardan münezzeh bir tavır sergilemekte, bütün iyi gelişmeleri kendine mâl ederken, olumsuz herhangi bir şartta mesuliyeti kabul etmemektedir.

Memleketin bir çok ilinde ve ilçesinde, hatta köylerinde ormanlar yakılmış, yüz yıllık ağaçlar, taze fidanlar, canlı hayvanlar, börtü böcek yanıyor, afet ilan edilmeli diye beklerken, ciğerlerimiz yanarken, ülkeyi yönetenlerin umurunda değil bu yaşananlar.

Deprem olur hazırlıksızız, sel olur durum yine aynı, yangın keza yine öyle.

Yıllarca, olası bir depremle alakalı vergiler toplandı, hiçbiri ortada yok.

Doğayı bozmayın kirletmeyin, ağaçları kesmeyin, dere yataklarını bozmayın, ırmaklara doğal olmayan bir şey yapmayın diyoruz, maalesef biz söyleyip biz dinliyoruz.

Seller ile boğuşuyoruz, ölüyoruz, kayboluyoruz, derdimize çare diyoruz fakat sorumlular ve devlet ortada yok, siyasiler Şov peşinde, insanlar can derdinde.

Çok değil 10 yıl önce Yunanistan yanarken oraya yangın söndürme uçakları yollamıştık. Şimdi memleket yanıyor, uçaklar ortada yok.

Tarım bakanı önce, " Uçaklar çalışır durumda değil" demişti, şimdi " 10 uçak onlarca helikopter, 4000 askerle müdahale ediyoruz" diyor, bunları gören yok, şimdi de " Sorumluluk belediyelerindir" demeye başladı.

Yönetemiyorsanız bırakın diyoruz, anlayan yok. Ülkenin bütün kurumlarını ele geçirmek için çevirmediğiniz entrika kalmadı, ele geçirdikleriniz maalesef eriyor, kaybolup gidiyor.

THK nerede? Orada ki uçaklar nerede? 4.5 milyon tl olmadığı için uçakların tamiri yapılamamış. Bu kadar mı düştük kardeşim, bu kadar mı aciziz.