Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
SİYASETİN DİLİ


Arslan GÜDEK Mesela...
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Referandum kararı verildikten sonra sosyal medya üzerinde başlayan savaşlar bütün hızıyla devam ediyor. Her türlü fitne ve fesat paylaşımın cirit attığı bu savaşlarda elbette bazı gerçekler de arada kaynamıyor değil. “Evet”çiler vatansever olmuş, hayır diyenleri ihanetle suçluyorlar. Hayır diyenler de cumhuriyetin hedef alındığını ve bunun ülkeyi kavgaya, kaosa 

ve nihayetinde bölünmeye götüreceğini iddia ediyorlar.
Bütün bunların nedeni ise, bence güvensizlikten kaynaklanıyor. İnsan insana, kardeş kardeşe, kadın kocaya ve komşu komşuya güvenmiyor artık. İnsanlar paranoyak oldular sanki, bir entrika korkusu her yanı sarmış. Bunun müsebbibi ise tamamen ülkeyi yönetenlerin kullandığı dil sebebiyledir. Kucaklayıcı olmak yerine, ayrıştırıcı dil kullanıyorlar uzun zamandır.
Şahsen ben elimden geldiğince uzak durmaya çalışıyorum bu tür dil kirliliğinden. Kullanılan uslup maalesef insanları kırıyor, bizi birbirimize düşürüyor. Hakarete varan, inciten ve dostluklarımıza zarar veren bu tür suçlayıcı paylaşımlardan uzak durmalıyız diye düşünüyorum.
Bizim halk olarak anlaşamadığımız bir sorun yok aramızda. Gayet iyi sohbetlerimiz var birbirimizle. Mesela benim etrafımdaki insanların büyük çoğunluğu Ak Partili. Bir o kadar CHP li dostum var. MHP li kardeşlerim var. Hepsiyle gül gibi geçiniyoruz. Bir husumet, bir kavgamız yok ki aramızda, neden kavga edelim.
Bunun sırrı ise kendi dilimizi kullanmaktan geçiyor. Kendi dilimizi kullandığımız müddetçe millet olarak asla kavga etmeyiz biz. Çünkü dilimiz temiz, fikrimiz temiz, soyumuz sopumuz temiz. biz birbirimizi biliyor ve tanıyoruz. Ne zaman ki siyasetin kirli dilini kullanmaya başlıyoruz, işte o zaman kavgaya tutuşuyoruz.
Siyasetçiler, kendi siyasi menfaatleri uğruna bizleri kavga ettiriyorlar, farkında değiliz sadece. Önceden bu kadar ağır ve kırıcı konuşulmazdı siyaseten. İmalarla, nüktelerle ve eleştirilerle yaklaşırlardı birbirlerine. Açık oturumlar olurdu televizyonlarda. Gülerek, şakalaşarak tartışırlardı hepsi de. Şimdi hepsi rahmetli oldular o siyasetçilerin. Nur içinde yatsınlar, Allah mekanlarını cennet eylesin.
Bu günün siyasetçileri ile dünkü siyasetçileri karşılaştırıyorum da, aralarında uçurum gibi farklar var. Şu an yapılan siyasetin dili maalesef kirli. Üstelik o kötü dil bu ülkeyi kavgaya taşıyor. Yakın zamanda halk arasında hiç tanık olmadığım kadar bozuk dil ve hakaret gördüm idarecilerimizde. Hepsi de okumuş insanlar üstelik. Nedir yani paylaşamadığınız. Toplumu bu kadar kutuplaştırmaya, bu kadar zıt fikirlerle çatıştırmaya gerek var mı?.
Sn. Erdoğan, Sn. Bahçeli ve Sn. Kılıçdaroğlu’nun üslupları ile Rahmetliler Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’in üslupları bir mi Allah aşkına… İnanın ben şahsen o günkü siyaseti özlüyorum. Saygı vardı, sevgi vardı her konuşmalarında. Ara sıra elbette ki sertleşirdi atışmalar. Fakat asla terbiye ve ahlak sınırlarını aşmazdı.
Şu an siyaset yapanların ise birbirine küfretmediği kaldı. Ne kadar hakaret ve aşağılayıcı dil varsa kullanıyorlar birbirlerine. Sonra da unutuyorlar herhalde dediklerini ki, birbirlerinin yüzüne
bakabiliyorlar. Biz halk olarak siyasilerden daha terbiyeliyiz diyebilirim. Bizler dil ve üslubumuzu bozmadığımız müddetçe asla kavgaya mahal vermeyiz. Aman dikkat edelim.
Özlediğimiz o temiz siyasetin inşallah bir gün yine hakim olacağı bir ülke temennisiyle kalın sağlıcakla



Bu yazı 1390 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI